- Tasarımın tanımı
- Grafik tasarım tanımı
- İletişim ve görsel iletişim
- Temel Grafik Tasarım İlkeleri ve Grafik Tasarım Süreci
- Renklerin Psikolojik Mesajları
- Temel tasarım ilkeleri
- Grafik Tasarımda Planlamanın Önemi
- Grafik Tasanm Ürününün Görselleştirilmesi
- Grafik Tasarımda Tipografi
- Dizgi Yaparken Okunurluğa Dikkat Edilecek Unsurlar
--- Bu bilgiler; Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Matbaa Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Sayın Gülsüm Gülnaz Gültekin tarafından hazırlanmış Grafik Tasarım ders notlarından alınmıştır.
Bu bilgiler Kaynak Göstermek Koşuluyla başka bir medyada yayınlanabilir.
--- MatbaaTurk.org TurkiyeForum.com
---
Tasarım, çok kullanılan bir kavram olmakla birlikte ne anlama geldiği tam olarak anlaşılamaz. Çok sayıda tanımı vardır. En önemli özelliği ise planlamadır. Planlamanın olduğu her yerde bir tasarımdan söz edilebilir.
Uzmanlar, uygulamalı tasarım dallarını üç temel başlıkta topluyorlar.
Endüstri Tasarımı : Üç boyutlu nesnelerin (makine, araç-gereç vb.) tasarımı, geliştirilmesi endüstri tasarımı olarak adlandırılıyor.
Çevre Tasarımı : Bina, peyzaj ve içmekan tasarımları bu başlık altında ele alınıyor.
Grafik Tasanm: Okunan izlenen görüntülerin tasarımı şeklinde ifade edilir. Günümüzde baskı yoluyla çoğaltılacak her türlü materyalin üretiminde grafik tasanm ilke ve uygulamalarından yararlanılmakta, aynca; televizyon ekranının etkili kullanım ilkelerini düzenleyen TV Grafik Tasarımı ile bilgisayar ekranından takip edilen Internet siteleri için WEB Grafik Tasarımı hızla gelişen yan grafik sanayileri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Baskı, televizyon ve WEB sayfalan için grafik çalışmalan ayrı uzmanlık dalları olmakla birlikte, hemen hepsi için uygulanması gerekli temel ilkeler vardır. Bu nedenle bu konulara meraklı bireylerin, uzmanlaşma için temel grafik ilkeleri ve uygulamalanm bilmeleri zorunluluktur.
Grafik tasarım, görsel iletişim sanatlarından biridir. Grafik tasarımcı, ressamlar, fotoğrafçılar, heykeltraşlar, seramikçiler gibi görsel sanatlar meslek grubunun bir üyesidir ve genellikle onlara benzer bir dil kullanır.
Ambalaj hariç bütün grafik tasanmlar, (kağıt, film, video, bilgisayar vb. görüntüler) dört köşe ile sınırlandınlmış iki boyutlu yüzeyler üzerinde oluşur. Tasarımcı, mesajların görsel ve sözel unsurlarını bu iki boyutlu yüzey üzerinde bütünleştirmeye çalışır. Bir yüzeyin yatay ve dikey kenarlan, tasarımın ilk dört çizgisidir. Kompozisyon bu dört çizgi içinde yer alacaktır.
Bütün bunlara bağlı olarak, grafik yüzeyler işlenirken göz önünde bulundurulması gerekli iki temel unsur vardır: ."İnsanın görmeye dayalı doğası" ve "boşluk" kavramı.
Görsel unsurlar, kenar çizgileri ile aynı yönde yerleştirildiklerinde düzenli ve durağan, karşıt yönde yerleştirildiklerinde dinamik ve enerjik bir yapı oluştururlar.
Bir grafik tasarım yüzeyini yatay ve dikey eksenlere böldüğümüz zaman, bu İki eksenin kesiştiği geometrik merkez odak noktasını oluşturur. İnsan gözünün merkez olarak algıladığı optik merkez ise, kesin olarak ölçülememekle birlikte bu geometrik merkezin biraz daha yukansındadır.
Bütün insalarda yatay ve dikey formlarda doğuştan gelen güçlü bir eğilim bulunmaktadır.
Bundan başka, insanın görme duyusunun izlediği yol, grafik iletişim açısından son derece önemlidir. İnsan gözünün tasarım yüzeyi üzerindeki hareket yönü soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğrudur. İnsan gözü, oldukça dar bir alan içine odaklanabilir. Bu ayrıştırma ve seçme işlemi sırasında gözler, sürekli ve hızlı bir hareket içindedir. Gözün hareketi grafik tasarımın yüzeyine kinetik bir enerji kazandırır.
İletişim, gönderici ve alıcı olarak ifade edilen iki insan ya da insan grubu arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi aktarımı ve alış verişi olarak tanımlanabilir.
Görsel iletişim ise görüntülerden oluşan bilgilerin değiştokuşu olarak açıklanabilir. Yazılar resimlerve fotoğraflar başlıca grafik iletişim araçlarıdır.
Bir mesajin açık, ekonomik ve estetik yollarla iletilmesi, grafik iletişimin başlıca amacıdır. Grafik iletişimin ekonomik olması demek; mümkün olan en az sayıda görsel imgenin mümkün olan en yüksek sayıda bilgiyi aktarabilmesi demektir.
Gelişmiş toplumlarda bilgiler, kitap, gazete, dergi, afiş, broşür ve diğer araçlarla okuyucu veya izleyici kitlesine ulaşırlar.
Diş macununu kremden ayırmak için ambalajındaki bilgilere başvururuz; erkek / kadın tuvaletini ya da giriş çıkışı grafik imgelerden anlarız.
Temel Grafik Tasarım İlkeleri ve Grafik Tasarım Süreci
Grafik Tasarım Ürününün Öğeleri
Çizgi: Düz veya kıvrımlı, kalın veya ince, sürekli veya kesik, grenli ya da keskin özelliklere sahip olabilen çizgiler, okuyucuya görsel unsurların ayrılması gerektiğini ifade ederler. Çizgiler karakterlerine göre ve konumlarına bağlı olarak bazı mesajlar da iletirler.
Örneğin; yatay çizgi durgunluk, dikey çizgi saygınlık, diagonal çizgi zerafet ifadesi verir.
Ton : Tonlar genellikle görsel imgenin yanmton reprodüksiyon tekniği ile tramlanması yoluyla elde edilir. Ton ye çizgi tasarımda kontrastlık yani karşıtlık oluşturan elemanlardır.
Renk: Renkler, ışıkla birlikte varolurlar ve izleyen üzerinde değişik etkiler uyandırırlar. Bunların bir bolümü kişisel, bir bölümü İse genellenebilir duygulardır. Örneğin, sıcak renklerin uyarıcı, soğuk renklerin ise gevşetici. dinlendirici olması renklerin genellenebilir etkileri olarak değerlendirilebilir.
- Rengin türü, rengi tanımlamada kullandığımız terimlerdir. San, kırmızı, mavi, mor, yeşil gibi. - Rengin tonu, bir rengin açıklık ya da koyuluğudur. Bir renge beyaz boya kattıkça tonu açılır, siyah ekledikçe koyulaşır. - Renk yoğunluğu ise, parlaklık ile ilişkilidir. Yoğunluğu fazla olan renkler parlak renklerdir.
Rengi oluşturan bu üç boyut içinde en önemlisi, rengin tondeğeridir. Bir görsel imgeyi en iyi tanımlayan unsur, içerdiği tonlardır,
Renk. bir tasarımı meydana getiren yapıtaşlanndan biridir. Bu nedenle bir tasarımcının insanların renk tercihlerini göz önüne alması gerekir. Yeşil ve mavi renkler soğuk, kırmızı ve sarılar ise sıcak renkler olarak bilinirler. Soğuk bir renk olan maviyi, sıcak bir renk olan kırmızı ile karıştırdığımızda mora yaklaşan bir mavi elde ederiz.
Bu renk maviye oranla biraz daha sıcaktır. Nötr renkler olarak adlandırdığımız griler ise. pigmentlerindeki karışıma bağlı olarak sıcak ya da soğuk olabilirler.
Sıcak renkler, izleyeni uyarır ve neşelendirirken; soğuk renkler sakinleştirir ve dinlendirir. Lokantaların daha cok sıcak renklerle boyanmış olmasının nedeni insanların çabucak yemeklerini yiyip gitmelerini, hastanelerin soğuk renklerde boyanmasının nedesi ise panik haldeki insanların sakinleşmelirini sağlamak içindir. Soğuk renklerin aşırı kullanımında kasvetli ve moral bozucu bir etki ortaya çıkabilir. Yine sıcak renklerin fazla kullanımı, insanları şiddete yöneltebilir.
Grafik yüzeylerde, sıcak renkler sayfadan çıkacakmış izlenimi verirler ve önde görünürler. En önde görünen renk sarıdır. Soğuk renkler ise uzaktaymış izlenimi verirler. Her rengin sıcak ve soğuk renklerden çeşitlemesi yapılabilir. Örneğin kırmızı ve mavi karıştırılarak az soğuk bir renk elde edilebilir.
Yeşil; kıskançlık, mavi; sadakat ve içtenlik, kırmızı: etkinlik ve cesaret, kahverengi ve mor; tekdüzelik ve sıkıcılık, beyaz; teslimiyet, siyah; karamsarlık..
Bundan başka renkler kültürel açıdan ele alındıklarında da değişik kavranılan çağrıştırırlar. Mesela, altın sarısı Doğu kültürlerinde kutsal renk sayılırken, bazı Batı toplumlarında korkaklığın ve ihanetin simgesi olarak kabul edilir. Kırmızı ise tutkuyu simgeler. Bazı araştırmalar kırmızı rengin kan basıncını artırdığını ve nabız atışını hızlandırdığını ortaya koşmuştur. Turuncu bilimi, uygarlığı, enerji ve gücü temsil ederken, maviye yaklaşan mor maneviyatı: kırmızıya yaklaşan mor ise cesareti simgeler.
Edilgen ve soğuk bir renk olan mavi; hem uzaklık ve resmiyeti, hem de doğruluk ve sadakati temsil eder. Otorite ve yetkiyi çağrıştırır. Serinleticidir,.gökyüzünü, buzu ve suyu hatırlatır.
Yeşil, tazeliğin ve verimliliğin rengidir. Çevreyi ve doğayı simgeler, rahatlatıcı ve dinlendiricidir. Beyaz saflığı ve dürüstlüğü ifade ederken, siyah; üzüntüyü, kasveti, kederi, ölümü simgeler. Ayrıca aşırı şehveti ve zarafeti de çağrıştırır.
Ancak, bu kavramlara bir tasarımda nasıl işlerlik kazandırılacağına dair formüller ne yazık ki yoktur.
Grafik tasarımcı renk seçiminde şu dört unsuru dikkate almalıdır:
1- Rengin kültürel çağrışımını, 2- Hedef kitlenin renk tercihi, 3- Firma ya da ürünün karakteri, 4- Tasarımdaki yaklaşım biçimi
Bazen renk, yaratıcı düşüncenin temelini oluşturabilir ve bütün tasarım renk üzerine kurulur.
Doku: Bir yüzey üzerinde tekrarlara dayalı biçimsel bir düzen bulunuyorsa, orada bir dokunun varlığından söz edilebilir. Tasarım ve baskının vargeçilmez malzemesi olan kağıtlar da farklı dokularda üretilirler. Sert ve düz, sert ve grenli, yumuşak ve grenli, mermer dokulu, ahşap dokulu vb. Tasarım yüzeyinde yer alan dokular, optik ya da fiziksel olarak duyguları yönlendirici bir işleve sahiptir.
Ölçü: Bir grafik tasanm ürünü, farklı ölçülerdeki unsurların biraraya gelmesiyle oluşur. Ölçüler büyüdükçe algılama düzeyi ve etkileyicilik artar.
Yön: Bir tasarım yüzeyi üzerinde bulunan çizgisel, tipografık ve görsel unsurların yönü önemlidir. Örneğin bir gazete haberinde yer alan insan fotoğrafı, ilgili habere doğru bakmalıdır. Ya da tasarım yüzeyinde hareket eden unsurların önündeki boşluk arkasındaki boşluktan daha fazla olmalıdır.
Denge: Bir tasarımda denge unsuru gözetilmediği taktirde, ürün beklenen etkiyi yaratamaz. Burada sözü edilen denge, tasarımı oluşturan hareketli unsurların (Fotoğrafı tipografik veriler, iliüstrasyonlar vs.), belirlenen düzlem üzerinde dengeli dağılımıdır. Bir tasarımda iki farklı denge sistemi kullanılabilir: Simetrik ve Asimetrik denge.
Simetrik denge: Resmiyetin, otoritenin vurgulanacağı tasarımlarda tercih edilir. Diğer yandan simetri dürüstlüğün, saygınlığın psikolojik simgesi olarak değerlendirilmektedir. Simetrik dengenin somut örneklerini doğada sık sık görürüz. Örneğin İnsan gövdesi ve insan yüzü simetrinin en yakınımızdaki örnekleridir. Kitap, dergi, broşür gibi çok sayfalı basılı materyallerde de simetrik denge uygumalanna çok sık rastlarız.
Simetri; dengeli parçalar, dengeli sayfalar, aşağı yukarı aynı boyda sağ, sol, alt, ve üst boşluklar demektir. Simetrik düzenlemeler günümüzün grafik tasarım uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır.
Asimetrik denge, birbirine benzemeyen ya da eşdeğer olmayan görsel unsurlar arasında dinamik bir denge ya da ya da düzen sağlayan bir kavram olarak ele alınmaktadır. Simetrik dengede olduğu gibi asimetrik dengede de bir optik ağırlık merkezi vardır. Ama bu merkez geometrik merkezden farklı bir konumdadır. Asimetride, büyük yazı küçük yazıyı, büyük görsel öge küçük görsel öğeyi ezer ancak sayfada yine de büünlük hakimdir.
Simetri de, asimetri de dostunuz ya da düşmanınız olabilir. Muhafazakar ve sakin bir imaj için simetriyi; çağdaş ye genç bir imaj için asimetriyi seçin.Simetride düzen ve kural, asimetride rastlantı ve keyfilik egemendir. Simetri katılık ve sınırlılığı, asimetri ise hayatı, eğlenceyi ve özgürlüğü simgeler.
Bütün bu söylenenlere rağmen, denge hiç bir zaman bir deli gömleğine dönüştürülmemelidir. Yani hiçbir tasarım ilkesi kesin bir kural niteliğinde değildir. Tasarımcı, gerektiği hallerde optik dengelerle oynayarak ilgi çekmeye çalışabilir. Ancak bu bilinçli bir seçim olmalıdır.
Orantı ve Görsel Hiyerarşi: İki ya da daha çok sayıda görsel unsur, tasarım yüzeyinde birleştirilirken mutlaka bir orantı sorunu ile karşılaşılır. Tasarımcı, görsel unsurların orantısal ilişkilerinde değişken yapılar kurmaya çalışır. Çünkü, genişliğin uzunluğa, renkli olanın renksiz olana, bir ölçünün diğerine eşit olduğu tasarımlar, tekdüze görünürler.
Görsel hiyerarşi, tasarım içinde vurgulanmak istenen mesaja göre görsel unsurların ölçülenmesi anlamına gelir. Kimi tasarımlarda fotoğraf öne çıkarılırken, kimisinde tipografik unsurlar, kimisinde renk, hatta bazılarında tasarım yüzeyindeki beyaz boşluk öne çıkabilir..
Boyut dışında renk tonlarını (açıklık, koyuluk) kullanarak ya da unsurları uzak yakın konumlandırarak da görsel hiyerarşi yaratılabilir. Hatta bazen hiyerarşik yapı içindeki unsurlar çatıştırılarak hareketli tasarımlar elde edilebilir. Örneğin görsel unsurlardan biri boyutuyla, diğeri rengiyle ön plana çıkarılabilir.
Devamlılık : Okuyucunun gözü, tasarım yüzeyinde belli ilkeler doğrultusunda hareket eder. Göz hareketlerinin ustaca değerlendirildiği bir tasarım daima hedefine ulaşır.
Göz alışkanlık gereği soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru bir yön izler. Gözün yatay hareketleri dikey hareketlerine göre daha kıvrak ve hızlıdır. Aynca göz; büyükten küçüğe, koyu renkten açık renge, renkliden renksize, alışılmamış olandan alışılmış olana doğru bir yol izler.
Göz bir unsurdan digerine doğru kesintisiz geçişler yapabiliyorsa, devamlılık sağlanmış demekir. Devamlılık görsel unsurlann boyutları ve biçimleri arasında oluşturulan benzerlikler, tekrarlamalar ve görsel hiyerarşi ile sağlanabilir.
Tek bir tasarım içinde olduğu kadar dizi oluşturan bir çok tasarım arasında da devamlılık sağlanabilir. Örneğin bir derginin, kitabın sayfalarında, dizi oluşturan kitap kapaklarında bir bütünün parçalan olduğu izlenimi yaratmak için devamlılık sağlayan unsurlar kullanılabilir. Yani bir yayınevinin dizi kitaplarının kapaklarında fotoğraf yada İllüstrasyonun, yazar adının, logonun aynı yerde kullanılması, aynı yazı karakterinin tercih edilmesi görsel devamlılığı sağlar.
Bütünlük: Tasarım ilkelerinden belki de en çok dikkat edilmesi gerekeni bütünlüktür. Bir tasarımda bulunan görsel unsurlar bütünlük oluşuturacak şekilde biraraya getirildiğinde etkili olurlar. Aynı temel biçime, dokuya, boyuta, renge ya da duyguya sahip öğeler bir tasarımda bütünlüğü oluştururlar.
Tasarımcı bütünlük oluşturmada bazı farklı yöntemlere başvurabilir:
Bordür: Tasarım yüzeyini çevreleyen bordürler bütünlük sağlamada kullanılabilirler. Bordürler arası ölçü, üslup gibi benzerlikler, bir tasarımı bütünlüğe ulaştırabilirler.
Beyaz boşluk: Gerekli yerlerde beyaz boşluklar bırakılarak bir tasarımda bütünlük sağlamak mümkündür.
Eksen: Bir grafik tasarım yüzeyinde bütünlük oluşturmada en yaygın kullanılan yöntemlerden biri eksen kullanmaktır. Bir tasarım yüzeyinin çatısı en az iki olmak üzere, üç ya da daha fazla yatay ve dikey eksenden oluşur. Resimle tipografıyi aynı hizada yerleştirmek için eksenlerden yararlanırız.
Üçnokta yöntemi : Tasarımcılar, kompozisyon yüzeyinde belirledikleri üç odak noktasını tasarımın bağımsız birimlerini birbirine bağlayan unsurlar olarak kullanabilmektedir. Göz, bir yüzey üzerinde yer alan üç unsuru hayali çizgilerle birleştirerek bir üçgen oluşturmakta ve tasarımı bir bütün olarak algılamaktadır.
Sayfa tasarımında, karşılıklı sayfalar arasında bütünlük sağlamak için şu yöntemlerden yararlanabiliriz: Her iki sayfada da; aynı rengi, yazı karakterini ya da tasarım üslubunu kullanabiliriz. Sol sayfadaki eksenin konum ve ölçüsünü sağ sayfada yineleyebiliriz.
Vurgulama : Hangi görsel unsuru (başlık, metin, fotoğraf vb) vurgulayacaksak önceden karar verip ona göre boyut büyütme koyu ton ya da canlı renk kullanımı gibi vurgulama yöntemlerini denemelidir.
Unutmayınız!.. Bir tasarım yüzeyinde herşey aynı anda vurgulanmak istenirse vurgu kavramı yok olur. Vurgulayıcı unsur; konuya, müşterinin beklentilerine ve hedef kitlenin özelliklerine göre değişebilir.
Vurgulama; ön plana çıkarılması gereken unsur ile ikinci planda kalması gereken unsurlar arasında gerçekleştirilecek bir yön. boyut, biçim, doku, renk, ton ya da çizgi kontrastı ile gerçekleştirilebilir.
Etkin tasarım işe geçmeden önce planlamayı gerektirir ve etkin planlama şu dört unsuru içerir:
- Topluluk
- Mesaj
- Çevre
- Yarışma
Topluluğunuzu analiz edin! Kendinize sorun: Onlar kim? Ne umuyorlar? Ne kadar çok şey biliyorlar? Mesajımla ne kadar ilgilenirler? Ve en önemlisi topluluk idealinizi belirten tek bir kişi üzerinde odaklanın.
Mesajınızın amacını belirleyin! Başarıya ulaşması için hangi engelleri kaldırmanız gerektiğini araştırın.
Ürününüzün kullanılacağı çevreyi analiz edin! Topluluk ürününüzle nerede karşılaşacak? Caddelerde mi? Fuar alanlarında mı? Satış noktalarında mı? Evinin posta kutusunda mı?... İzleyici ürününüze ne kadar zaman harcayacak?
Rakiplelirinizin mesajlarını dikkatli izleyin! Ana fikir aynı olduğuna göre, sizin mesajınızı diğerlerinden farklı ve üstün kılacak yöntemler araştırın. Okuyucu, izleyici sizi seçmeli...
Grafik tasarımda görselleştirme süreci taslak çalışmaları ile başlar. Günümüzde masa üstü yayıncılık sistemlerindeki gelişmelere paralel olarak, genç grafiker adayları, hızla bilgisayarlarının başına geçip tasarım yapmaya başlama arzusunda olsalar da, deneyimli olanlar bilirler ki taslak aşaması, tasarım sürecinin belki de en uzun tutulması gereken bölümüdür.
Baskıya hazırlanacak herhangi bir ürün için tasarıma başlamadan önce en az bir iki taslak hazırlanmalı; taslaklar üzerinde takım arkadaşları ve müşteri ile fikir birliğine varıldıktan sonra asıl tasanm çalışmasına başlanmalıdır. Bu tür bir çalışma, plansız bir üretim için harcanacak süreyi, emeği ve parayı en aza indirir, verimlilik sağlar.
Taslak, düşüncenin, yaratıcılığın, bilgi biriminin ve deneyimlemeye, gelişmeye açıklığın bir göstergesidir. Taslak çalışmalarını karalamalar (fikir taslakları), ön taslaklar ve ayrıntılı taslaklar olmak üzere üç evrede ele alabiliriz.
Karalamalar, boyut ya da malzeme sınırlaması olmadan tasarımcının, aklına gelen her türlü düşünceyi kağıtlar üzerine kabaca not etmesi...
kabaca not etmesi ve biçimlendirmesi olarak adlandınlabilir. Bunlar müşteriye gösterilmezler; esas çalışmaya temel teşkil ederler.
Ön taslaklar, tasarımcının fikir taslakları arasından seçtiği bir ya da birkaç yaratıcı fikri, ürünün asıl boyutlarında ya da orantılı olarak küçültülmüş boyutlarında daha anlaşılır şekilde kağıt üzerine işlemesidir. Burada renk. yazı karakteri, ışık-gölge, varsa fotoğraf gibi görsel materyaller vb. özellikler biraz daha netleşir. Metin, paralel çizgilerle gösterilir. Bu çizgiler; metnin bloklama biçimi, satır uzunluğu vb. konularda bilgi verici olmalıdır. Müşteri ayrıntılı taslak görme talebinde bulunmazsa, bu noktadan itibaren asıl tasarım sürecine başlanabilir.
Ayrıntılı taslaklar, bu konuda uzmanlaşmış sanatçılar tarafından hazırlanır. Büyük bütçeli reklam kampanyalarında müşteriler taslakları fotokopi, bilgisayar vb. şekillerde düzenlenmiş olarak görmek isterler. Başlık ve metin yazılan gerçeğine uygun olarak dizilir, resimler yerleştirilir, gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra genellikle bir renkli çıkış alınarak müşteriye sunulur. Hangi tasarım beğenillrse, o seçilir ve baskı için hazırlıklar devam eder.
Günümüzün grafikerleri, taslak çalışmalarında kullancakları fotoğrafları ve diğer görsel malzemeleri genellikle masa üstü tarayıcılarda (scanner) düşük çözünürlükte tarayıp yerlerine koyarak baskı onayını almaktadırlar.
Görsel Açıdan Taslak Türleri
Mondrian Taslakları: Hollandalı ressam Piet Mondrian'ın tuvalinde kullandığı kare ve diktörtgen formlara dayanan kompozisyon anlayışı çok sık kullanılan taslak türlerinden biridir. Bu sistemde tipografi ve görsel unsurlar kare ya da dikdörtgen formlar içine girer ya da çizgi ve kutularla birbirinden ayrılır. Mondrian taslakları tipografik ve diğer görsel unsurların sayfa üzerinde etkili kullanılmasında, mantıklı ve pratiktir. Gazete taşınmanda bu stili kullanmak neredeyse bir zorunluluktur.
İmge Ağırlıklı Taslaklar: Özellikle resim vb. görsel unsurların vurgulanacağı tasarımlarda tercih edilir. Görüntü büyük kullanılırken. Tipografik unsurlar daha az dikkat çekerler.
Metin Ağırlıklı Taslaklar : Bunlarda tasarımın odak noktası metindir, diğer görsel unsurlar ya hiç kullanılmaz ya da ikinci planda yer alır.