Ateş, kan ve karanfil bir yanda
Karanlığa boğulan sevdamız
Öbür yanda
Bunalırsın gün boyu
Uzun, uykusuz ve ıslak gecelerde
Ninniler yüklersin kirpiklerine
Rüyalar bile haline güler de geçer
Yoluna kurbanlar adarsın
Mecnun görünmez yine
Dalgın bakışların çözülürken
O gelmez artık dersin
Üstümüzde bulutlar sarmaş dolaş
Sicim gibi yağmurlar yağar
Göğe uzanan ellerine
Her damla yüreğini deler de geçer
Başka diyarlara gitme boşuna
Başka gökyüzü mü ararsın
Sen bu şehrin tutsağı
Bütün sıkıntıları omuzlayan adam
Bir hicret akşamında mı seni arasam
Karlı dağlar yolum böler de geçer
Bakma gecenin aldırmazlığına
Ümitler gülümser yıldız yıldız
Yeni yepyeni bir hayat başlar
Işıkta yaşar sevdamız
Takılıp kalma inkarın arsızlığına
Tövbe ikliminde bir yel eser
Her günahın izini siler de geçer
Sonsuzluğa koşarken rahvan adımlı
Şavkı vurur gözlerine saman yolunun
Göğsünde uyuduğun bahçelerde
Bir gül açar öyle alımlı
Küçük bir kuş gelir ayaklarında tüylerle
Tomurcukları sevgiye beler de geçer
Neden hep hayaller ötelerde durur
Kaf dağının çiçekleri nerede
Neden her hicran bir körpeği vurur
Neden keder hep bizi vatan seçer
Emanetlerin teslim edildiği makamda
Elbet bulursun onu
Boşuna tükenmedi bu ömür
Her saniye vuslatı diler de geçer