Son gün

Paylaşmak istediğiniz aklınıza gelen konular, olaylar..
Cevapla
Kullanıcı avatarı
barbar
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2770
Kayıt: 05-11-2006 21:23
Konum: Ordan Burdan

Son gün

Mesaj gönderen barbar »

Son gün

Kalkmıştı, az sonra yine miskince yapışıp kalacağı o küflenmiş yatağından. Yokladığı yastığının yanındaki buruşmuş paketinden çıkardığı onun için zevkten de öte olan sigarasını yakıp camın buğusuna ovaladığı küçücük yuvarlaktan bakmıştı doğanın beyazlığına. Soğuktu. Keskindi. Uzandı telefonuna ama çoktan geri çekmişti bile ürkek ellerini.

Yalnızdı ama arayamazdı. Neydi ki onun aradığı yada her aradığında şamar gibi yüzüne vuran o sert, o duygusuz soğuktan da soğuk keskinden de keskin acı ve bunu hissettikçe onu gülümseten şey. Neden sabah olmasını hiç istemediğini her seferinde yüz ifadesinde belli ediyordu. Galiba onun için dünya zifiri karanlık gecelerden ibaretti. Neden aynaya her baktığında ensesini sırtını görüyordu. Neden yüz yüze gelemiyordu. Neden ama neden kendini bulamıyordu tek kişilik dünyasında. Yoktu maalesef herhangi bir şeyi paylaşacak dostu. Traş olması için bir sebebi bile yoktu. Zaten dostluğun kavramını bir türlü anlayamamıştı. Çünkü tekti.

Bir filmden esinlenmişti sanki hayatı. Her şey sadece onun içindi. Evet o sandalye, o masa, sigara, camını ovalayıp doğanın beyazlığına baktığı küçük kulübesi, soğuk keskin hava onun içindi sadece. Her şeyi beyninde başlatıp bitiriyordu. Acıları hariç. Başkası yoktu. Onun için hayat gözlerini kapadığı andan itibaren başlıyordu. Mutluluğu, bir zamanlar yaşadığı tatlı anların vtr sini o anda izleyebiliyordu. Ama kolay değildi kirpiklerini birleştirmek. Evet her şeyin bir bedeli vardır ya. O mutluluğu yakalaması için bedeninin yorulmasını ve havanın yine kararmasını bekliyordu. Sevmiyordu güneşi, aydınlığı herkesin sevdiği gibi. Güneş onun için yalnızlık demekti. Gerçeklerin suratına çarptığı an demekti. Buna dayanmaya çalışmak onu iyice bıktırmıştı. Asabiydi bu sebepten. Onun için işkenceden başka hiçbir şey değildi. O kocaman dünyasını küçücük kulübesine sığdırabilmişti, işte hayatın anlamı buydu onun için.

Sevgilisi, arkadaşı, dostu her şeyi kendisiydi. Başka türlü oluruna ihtimal bile veremiyordu. Artık onun için bir günü hayatı demekti!!! Rutindi hayatı. Ama sadece gündüzleri. Güneşin nöbetini aya devrettiği o an onundu her şey.

Mutluydu o zaman huzurluydu, sessizdi ve sakindi. Asabi olması için ne sebep kalmıştı ki, güneşin nöbetini alacağı gerçeğinin aklına gelmesinden başka. Nefretti onun için güneş. Gerçek demekti. Gerçeklerde acıdan başka ne olabilirdi ki onun için. Nereye kadar savaş verecekti artık, nereye kadar dayanabilecekti. Kulübesinden çıkan tek ses kocaman bir “yeteeeeeeerrrrr” çığlığı değimliydi sanki. Ama yetmiyordu gece gelmiyordu. Gündüz onun için, yelkovanın bile akrebe yaklaşmaya tenezzül etmediği anlar demekti. Sırf onun için düşman olmuşlardı sanki akreple yelkovan. Birbirlerinden nefret ediyolardı onun gündüzden nefret ettiği gibi.

Evet sanırım bugün onun için en uzun gündüzdü neden acaba? Tanrıya ettiği tek dua gecesine kavuşmak isteğiydi her zaman. Ama olmuyor olmuyor olmuyordu maalesef. Artık her şey daha da zordu onun için. Sürekli sırtını ve ensesini gördüğü aynaya bir kez daha baktı değişen ne miydi? Hiç bir şey. Yine yüzleşemedi kendisiyle. Artık sabrı kalmadığı için kendisine göre haklı olan şeyi yaptı. Sırtına ensesine kocaman bi tükürük atarak, hakaretler yağdırarak, aynayı paramparça etti. O anda her yerin simsiyah olduğunu fark etti. Evet gece olmuştu. Tesadüf müydü bütün bunlar, yoksa tanrının ona bir lütfü müydü? Birbirine dokunmaya tenezzül etmeyen akreple yelkovan kaç kez sevişmişlerdi onun için bir saniye içinde… Hayat onundu artık herkesten çok güçlüydü. Aciz değildi artık lanet güneşli anlardaki gibi. Mutlu gitmek istiyordu artık buralardan. Biliyordu yine güneşin doğacağını ve artık eskisi kadar güçlü olamayacağını bugün anlamıştı. Buna da tahammül edemeyeceğini tabi… Kendine göre artık zamanı gelmişti, buydu doğru olan. Kolay değildi tabi ki okunması kadar yaşanması. Onu ona sormalıydı. Ama artık kimse ona soramazdı.. Geride bıraktığı tek şey göç ettiği küflü yatağının yanındaki hikayesi aynen şöyle başlıyordu;

“Kalkmıştı, az sonra yine miskince yapışıp kalacağı o küflenmiş yatağından ……..!!!!!!!”
Never let me alone !!
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir