aslında hep vardı sensiz başlayan güne alışamamak,yokluğunun girdabında kaybolmak gibi bir şey,
bir nefes sigara dumanının dağılması,bir avuç su olmak şehrinde kıyılara vuran dalgalara karışmak,tuz olup sofranda olmak gibi bir şey..
aslında hep varsın sen,okuduğum kitapta,kokladığım menekşede,merhabaların içindesin,topraktaki nemsin mis gibi,
ama en çokta yoksun hep hayallerdesin,dalgalardaki köpüksün kumsalda kaybolan
,hiç ulaşılamayan gökkuşağı gibi, karşımda ama gidemediğim tutamadığımsın..
en çokta varsın dört duvar arasında,kimseler yokken sabit bakışlarınla.
buz gibi odada bir alevin resmedilmesi sıcaklığıyla varsın,
cevap alamadığım konuşmalardasın sessizce,,
kimselerdesin
beni hiç anlamayan bedenlerde,hiç kimsedesin aslında,
hep varsın ama aslında yoksun var olduğunun varlığında,
havaya karışan çığlıksın bir martı gagasından telaşla denize düşüp kaybolan,umutların,düşlerin,geleceğin,senin kaybolduğun gibi.
bir serçenin ürkek korkaklığındasın yaklaşamadığım,gözümü açtığımda çabucak uzaklaşan
gözümü açamadığımsın rüyalarımda,,
rüyalarımda benim bile,benim olmadığımdasın sen,,,sen serpilimsin
rahat uyu bi tanem
bir daha ıslanmayacak kirpiklerin
nisan yağmurlarında.