Kitabevinden Geliyorum ...!
Kitabevlerini bilirsiniz; o kadar renkli o kadar cıvıl cıvıl bir dünyadır ki...
Oraya girdiğiniz zaman kendinizi başka bir dünyada hissedersiniz. Hele çalan
o slow parçanın eşliğinde kitaplara göz atmak var ya, hiçbir şeye değişmem bu
zevki.
Ankarada yaşayanlar bilirler, Karanfil Sokakta Dost Kitabevi vardır. Oradaydım
bu sabah. Erkenden çıktım evden, istikamet Dost. Öyle kitap almak amaçlı falan da
değil hani. Ben bunu her zaman yapıyorum. Yeni çıkan kitaplar, sosyoloji, felsefe,
edebiyat, tarih, hikaye, roman, klasik başyapıtlar arasında muhteşem bir dünya.
Haftasonları iğne atsanız yere düşmez o mekanda. Ama hafta içi dediniz mi üçü beşi
geçmez kitap dostları. O azınlığı üyesi olmayı da, o curcunayı da seviyorum ben.
Birkaç kitap inceldim, zaman su misali geçti.
Ne aradığımı biliyordum aslında;
"farklılık". Hani o içi geçmiş modernizm tutkusu yok bende. Klasiğe dönük, akılcı
ve akla mantığa sığan kitap tercih ederim ben. Kitabı elime aldığım zaman ilk önce
arka kapağına bakarım. Bilirsiniz, yüzler bazen aldatıcı olabiliyor. Sadece kapağa
bakmak da yanıltır insanı o ayrı mesele. Kitap ciddi bir iştir. Kitaba değer verin,
insana değer vermiş olursunuz. Seçimlerinizde dikkatli davranın, bandrol arayın.
Korsana karşıyım ben, emek olmadan yemek olmaz !
Derim ki; yaşayın bu hissi. Rahatlayın, o kadar dinlendirici ki koskoca bir haftanın
yorgunluğunu bar, cafe, salon vs gibi bir ortamda geçirmektense, o kitabevinin atmosferini
solurum daha iyi. Seçim size kalmış; ya gerçek hayatın kokusu ya da ...
c|ost