Kunta Hora Nedir Biliyormusunuz ?

[Gürz]

Değerli arkadaşlarım, Papa 16. Benedikt bu günde özür dilemedi veya ben görsel ve yazılı medyada duymadım , okumadım kendi bileceği iş...

Ama bende bir karar aldım bu Hristiyan arkadaşların, ipliğini yavaş yavaş pazara çıkaracağım...( Bu arada bendeniz, kaynaksız ve belgesiz asla ahkam kesmem !)

Belki bileniniz vardır belki yoktur, öyleyse okuyun ve aşağıda verceğim kaynağı inceleyin. Bakın bakalım, İnsan sevgisini dilinden düşürmeyen misyonerler neler yapmışlar...

Nedir Kunta Hora : Kemikli Kilise

Çek Cumhuriyeti başkenti Prag'ın 70 km doğusunda Sedlec isminde bir kasaba
bulunur. Aslında olağandışı bir kilisesi olmasaydı bu kasabaya sıradan bir kasaba
gözüyle bile bakılabilirdi. Buradaki kilisenin içi gerçek insan kemikleri ile dekore edilmiştir.

Hikaye 1218 yılında, güvenilen bir kişi olan Abbot Henry'nin kutsal
topraklara hacca gitmesi ve oradaki mezarlıktan bir kavanoz toprak getirerek
kilisenin üzerine serpmesiyle baslar. Böylece kilise daha kutsal bir yer olarak görülmeye başlanır ve çok popüler bir gömülme noktasına dönüşür.

1318'e kadar 30,000 den fazla beden buraya gömülmüştür ve 1511'de yeni
bedenlere yer açabilmek için eski kemiklerin bir kısmının yerlerinin
değiştirilmesi gerekmiştir. Bunlar daha sonra ürpertici eserlerin malzemesi olmuşlardır.

1870 yılında Shwartzenberg dük'ü tarafından yerel bir ahşap oymacısı
kilisenin içini insan kalıntıları (yaklaşık 40,000 set insan kemiği) ile dekore edilmesi için tutulmuştur. Günümüzde bu kilise tüm dünyanın en olağan dışı kiliselerinden biridir.

http://www.ludd.luth.se/users/silver_p/kutna.html

http://www.ludd.luth.se/users/silver_p/kutna-1.html

[kadiremrah]

Kunta Hora yu ilk kez duydum

bizi bilgilendirdiğin için sağol

[ComiC]

Ee güzel yapmış bence bunun nesi kötüki. Şimdi bir müslüman olsa, bir caminin altına gömülmek istese, sonrada kemiklerinden cami motifleri yapsalar kötü birşeymi

[Gürz]

, Hep merak etmiştim, 2000 yılında ortaya çıkan hizbullahın mezar evlerinin fikir babası kimdir diye , öğrenmiş oldum... ComiC

Espiri bir tarafa , ibadet haneler etnografya ve arkeoloji müzeleri değil ki ComiC

Ayrıca ölmüş insanın bedenine ; naaş , ölmüş hayvanın bedenine ; leş denir.
Yani insan canlı veya ölü bir değere sahiptir.

İbadethaneler toplumun her kesimine açık ve insanın yaşamında sosyal davranışlara örnek oluşturacak nezih , temiz davranış tarzlarının sergilendiği kurumlardır. Ayrıca eğitim görevleride var...

Burada önemli olan, Haç denilen sembolde asırlarca Hz İsa'yı çarmıha gerilmiş olarak resmeden bir bozuk din inancının mabedi ve tüm bunlara karşı hristiyan misyonerlerin insan sevgisinden bahsetmesi...

[ComiC]

Ölmüş bedenimin, kemiklerimin bir işe yarayacağını düşünmüyorum açıkçası, çokta umrumda olmazdı kemiklerimden motif yapsalar yani inançlı biri olsam.. Değilim o yüzden bende istemem tabii ne işi var camide kilisede.. Ama adamlar dinle bütünleşmiş zaten kilise altına gömülmek istiyorlar. Döşesinler güzel bir şekilde daha hoş estetik olur bence, göz zevki açısından bir işe yarar diye düşünüyorum

[Gürz]

ComiC , ne demek inaçlı değilim, şimdi biz seninle ramazan bayramında bayramlaşamayacak mıyız ?

Unutma dostum kanıtın yokluğu ,yokluğun kanıtı değildir... Şu evrende yaşayan bizler ‘ben’ ve ‘benim’ duygularını hissedebildiğimiz için, ‘kim’ ve ‘kimin’ sorularını sorabiliyoruz. ‘Bu benim’ diyebildiğimiz içindir ki, ‘bu kainat kimin?’ sorusunun peşine düşebiliyoruz.

Düşünmeni tavsiye ederim, hable teleskopbundan görülen bir gezegene dünyadan bir uydu gönderiliyor ve uydu daha dünyadayken o gezegenle ilgili yapılan yörünge hesapları tuturulabiliyor ve uydu bu hesaplamalarla fırlatılınca hedeflenen gezegene ulaşıyor yörüngesine giriyor, ne gezegenin yüzeyine düşüyor nede uzay boşluğuna... Bu hesaplamayıda biz insanlar yapıyor.

Bu, evrenin belirli bir matemetiği olduğunu göstermez mi ?

Ve böyle büyük bir matemetiği oluşturan bir güç olmaz mı ? Unutmaki matematik asla rastlantıyı kabul etmez

Tabi sen bilirsin , biz ( ben bir ara cehenneme uğraya bilirim ama ) senide cennette yanımızda görmek isteriz

[ComiC]

adettendir bayramlaşıyoruz

Rastlantıya bende inanmıyorum. Sadece herşey bir neden-sonuç ilişkisi içinde bence. Bunun için illaki tek bir yaratan olmasına gerek yok. Var diyorsanız, o zaman onunda bir yaratanı, onu yaratanında bir yaratanı, onun yaratanının da bir... şeklinde devam eder. Yani gelene bir sonuç çıkmıyor karşımıza. Gerçi ben çıkmasınıda beklemiyorum sonsuzluk gibi birşey bu. Herşey ufak bi kıvılcım, atom, atomdan da küçük en küçük şeyle başladı bence. Dinlerde olduğu gibi çok üstün bir güç, herşeyi yaratan, bizi izleyen biri falan olduğuna inanmıyorum.

Tabi bunlar ayrı konu ben daha öncede bunları dile getirdim forumda, yazdım. Bozmayayım o yüzden konuyu

[Gürz]

ComiC arkadaşım, Neden - Sonuç = Enerji - Madde , yani belirli fizik kuralları ile sınırlı bir evrende geçerlidir...

İzafiyet teorisini biliyormusun veya hiç ilgilendin mi ? Özel Görelilik te diyebiliriz...

Ve bunun bile sınırlı olduğunu biliyormusun, çünkü hızı arttıran cismin enerjisi belirli bir hızdan sonra kütleye dönüşüyor ve cisim ister istemez , yavaşlıyor böylece sonsuz bir yaşam oluşmuyor, işte bu gözlerimiz ve algılarımızın dışında 4 boyutlu evrende ( 3 uzay ve 1 zaman boyutu ) kontrol altında tutulduğumuzu göstermez mi ?

Einstein, her iki teorisinde de haklı hem Genel görelilik hemde Özel görelilik, ancak 1905 yılından bu yana yapılan tüm fiziksel deneyler bunu ispatlamakta...

Ayrıca Tanrı'nın Tanrısı neden olsun ki, şayet öyle olsa Tanrı olmanın ne anlamı kalıyor ki ?

Tabi bu konular uzun mevzulardır, ancak sana tavsiyem yaşam bize verilmiş bir nimet veya hediye , bence inanç konusunu dinlerden bağımsız olarak tekrar düşünmelisin , kim gibi biliyormusun ?

Hz. İbrahim gibi...

[Zen]

Oldukca urkutucu bi goruntu, kiliseyi kemiklerle dosemek oldukca gereksiz, Allah akil vemis olsaydi eminim ki boyle bir seyi yapma girisiminde bulunmazlardi.

Papa dun yaptigi konusmada ozur diledi ayrica, herne kadar olan olaydan uzuntu duydugunu soylese de pek inanan oldugunu sanmiyorum buna.

[bmw3er]

adettendir bayramlaşıyoruz

Rastlantıya bende inanmıyorum. Sadece herşey bir neden-sonuç ilişkisi içinde bence. Bunun için illaki tek bir yaratan olmasına gerek yok. Var diyorsanız, o zaman onunda bir yaratanı, onu yaratanında bir yaratanı, onun yaratanının da bir... şeklinde devam eder. Yani gelene bir sonuç çıkmıyor karşımıza. Gerçi ben çıkmasınıda beklemiyorum sonsuzluk gibi birşey bu. Herşey ufak bi kıvılcım, atom, atomdan da küçük en küçük şeyle başladı bence. Dinlerde olduğu gibi çok üstün bir güç, herşeyi yaratan, bizi izleyen biri falan olduğuna inanmıyorum.

Tabi bunlar ayrı konu ben daha öncede bunları dile getirdim forumda, yazdım. Bozmayayım o yüzden konuyu

Güzel kardeşim.Kıymetli insan...Aklı başındasın...Bu her halinden belli.Kendi iradenle hareket etmeyi biliyosun.Sana bi tavsiyem var.Boş vakitlerinde Kur'an-ı Kerim'in Türkçe mealini oku.Yanlış anlama;herhangi bi şekilde düşünceni değiştirmesi için bunu önermiyorum sana.Bi dene bence.
Gelelim özür meselesine:Merak ettiğim bi durum var.Acaba nedendir ki temel ilkesi barış ve insan sevgisi olan bi camiada özür(Gerçekten edildiyse!!!) dilemek neden bu kadar zor oldu.Aynı durum onlara yapılsaydı tavırları ne olurdu.Ama yine de geç de olsa özür özürdür.Kriz atlatılmıştır.
Ayrıca Gürz abi sana hayranlığımı ve teşekkürlerim nasıl sunsam bilmiyorum.Eline emeğine sağlık.