
Ramazan ayı, diğer tüm islami gelenek ve göreneklerle birlikte kültürel ve çok etkin niteliğe sahiptir. Dünyanın hangi köşesinde bir grup müslüman yaşıyorsa Ramazan ayı o bölgenin güzel ve zengin kültür ve gelenekleriyle bütünleşir. Bir başka tabirle her toplumda Ramazan geleneği o toplumun yerli kültürü ile bütünleşerek ayrı bir güzellik kazanır. İşte bu çerçevede dünyanın çeşitli müslüman milletlerinde Ramazan’la ilgili dua ve ibadet gibi törenler, iftar ve sahur gelenekleri, o milletin kültür ve değerlerini yantısır. Müslüman nüfusa sahip olan ülkelerden biri de Türkiye’dir… Türkiye’nin müslüman halkı Ramazan ayı dolayısıyla tüm lokanta ve restoranlarını kapatır. İstanbul’da kapalı çarşı ve Sultan Ahmet Camii çevresi iftar vakti ayrı bir güzelliğe bürünür. Oruçlu insanlar çay ve kebapla orucunu açarlar. Namazlarını da daha çok cemaatle kılarlar. Camilerdeki kalabalık apayrı bir manevi atmosfer oluşturur. Bu nuranî mekanda herkes dost ve ahbaplarıyla buluşur. Türkiye’nin laik devletine karşın Ramazan geceleri İstanbul’da bambaşkadır. Alış verişler sahura kadar sürer. Türkiye’nin müslüman halkı Ramazan ayına bir bayram gözüyle bakar. Televizyon kanalları da Ramazan özel programlarına ağırlık verir ve bazı TV. Kanalları iftar ve sahur özel programı hazırlar.
Ramazan ayı, Amerika’lı müslümanlar arasında da büyük bir öneme sahiptir.Bir çok gayrimüslim, müslüman arkadaşları ile birlikte bu ziyafete katılıyor, ve gördüğü bunca sadelik ve maneviyat karşısında şaşkınlığını gizleyemiyor. Amerika’da islam dinine yönelen birçok Amerika’lı, Ramazan ayının azamet ve haşmetinden etkilendiğini ve bu unutulmaz ayı müslüman olmak için seçtiklerini belirtiyor.Amerika’da müslüman nüfusu 6 milyon olarak kaydediliyor. Amerikan yönetiminin tüm propaganda ve olumsuz tutumuna karşın islam dini bu ülkede oldukça dinamik ve aktif bir dindir. Amerika’da müslümanlar 1500 cami ve islami merkezde Ramazan’la ilgili özel törenlerini yerine getiriyor. Bu ayda çeşitli ırk ve kavimlerden müslümanlar camileri dolduruyor. Bu mesele sözkonusu kavimler arasındaki vahdet ve birliği pekiştirmeye katkı sağlıyor. Bilindiği üzere Amerika toplumu ırk ayrımından dolayı en çok acı çeken ülkelerin başında geliyor. Amerika’nın islamî merkezleri Ramazan ayında iftar merasimi düzenliyor ve halk da bu tür merasimlerde katkıda bulunuyor, öyle ki bazen infak edenlerin sayısı istenilen ölçüden kat kat fazla oluyor.
Yüce Allah tüm varlıklara musallattır ve her şeyi yakından takip eder. Varlıkların arasında insanoğlu amel ve davranışları ile yüce Allah’a yakınlaşıp rahmetinden yararlanma konusunda ayrı bir özelliğe sahiptir. Kim daha iyi amellerde bulunur veya iyi ahlaka sahip olursa yüce Allah’a daha çok yakınlaşır ve aynı şekilde kötü ameller bizleri yüce Allah’tan uzaklaştırır, öyle ki O’nun varlığını hissedemeyiz. Bu çerçevede yüce Allah, kullarına yakınlığını Kur’an-ı Kerim’de oldukça güzel bir şekilde ifade ediyor.Bir gün Resulullah (sav)efendimiz Kur’an-ı Kerim’den bir ayet tilavet eder ki,bu ayette yüce Allah şöyle buyurur: “Beni çağırın ta ki ben de sizin çağrınızı kabul edeyim. Bunun üzerine Resulullah (sav) efendimizin yarenlerinden biri düşünmeye başlar; Acaba Allah yakında mı? uzakta mı? eğer uzaktaysa sesimizi nasıl duyar ve eğer yakındaysa onunla nasıl konuşmalıyız? Bu sırada Bakara sûresinin 186. Ayeti şöyle nazıl olur: “Ey Peygamber,kullarım beni sana soracak olursa, işte ben onlara pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse onlar da benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler, umulur ki irşad olurlar.
Tahran polis kuvvetleri yetkilisi albay Reşidi, Ramazan ayında işlenen suçların genellikle irade dışı ve kaza sonucu olduğunu söylüyor ve şöyle diyor: Halk arasında varolan dinî inanç, suç oranının düşmesinde büyük etkisi oluyor. Kriminoloji statistiklere göre de Ramazan ayında suç işleme oranında büyük düşüş gözleniyor. Tabi bu mübarek ayda suç çeşidi de değişiyor, örneğin açık mekanlarda sigara içmek veya imsak saatinden sonra lokantaların açık olması gibi ufak tefek suçlar işlenebilir ki bu tür suçlar sıradan suçlara oranla pek seyrek işlenir.
Tahran’da bir okulun müdürü olan Nazarî bey de şöyle diyor: Ramazan ayında öğrencilerin arasında da suç ve yanlış hareket oranı büyük oranda düşüş gösteriyor. Bunun yanısıra öğrencilerin %80’i cemaat namazına katılıyor ki bu da öğrencilerin bu mübarek ayda dinî konulara ve ibadete daha fazla yöneldiğini gösteriyor.
Ey Rabbimiz, senin faziletine umud bağladık ve niyaz ellerimizi senin katına uzattık. Bu mukaddes ayın kutsal anlarında senin rızanı talep ediyoruz. Ey yücelerin en yücesi, bizi kendi halimize bırakma ve gaflet girdabından koru, bize nura giden yolu göster. Amin ya Rabb’il alemin…