Oru (katlamak) Kami (kağıt) anlamına gelen iki sözcüğün birleşmesiyle oluşan, Origami kağıt katlama sanatı Çin kültürü kökenlidir. Bu sanat 1. veya 2. yy zamanından günümüze kadar gelmektedir.
Japonya'daki ilk örnekleri ise Heian dönemine rastlamaktadır (794-1185). Bu dönem Japonya'nın altın çağı olarak da adlandırılır ve gerek artistik gerekse kültürel birçok eserin ortaya çıktığı dönemdir.
Bu dönemde kağıt katlama sanatı festival ve törenlerde süs olması amacıyla oldukça gelişmiştir. Beyaz kağıt gizli ve kutsal öğeleri saklamak amacıyla kullanılırdı ve halen bazı tapınaklarda da kullanılmaktadır.
Esas anlamıyla Edo (1600-1868) döneminde Origami sanatı gelişmiş ve yaratılan yeni kalıplarla halk tarafından da bir eğlence sanatı olarak benimsenmiş ve popülerliği artmıştır. Kabuki ve ukiyo-e gibi sanatların yanında Origami de yerini almıştır. 19.yy.'ın ortalarına doğru 70'e yakın farklı origami tasarımı yaratılmıştır. Fakat Meiji (1886-1912) dönemi ve Japonya'nın modernleşmesi ile beraber, tören ve festivaller için yapılması hariç, origamiye olan ilgi azalmıştır.
1950'nin ortalarına doğru, 1945 Hiroshima atom bombasının patlaması sonucunda Lösemi hastası olan 11 yaşındaki Sasaki Sadako hastalığının iyileşmesi amacıyla turna kuşu origamilerini yapmaya başlamıştır. ( geleneğe göre 1000 adet turna kuşu origamisi yapıp dilek tutulduğunda, dileğin gerçekleşeceğine inanılır).
Sadako bu girişimiyle dünya da barış için de bir sembol olmuştur. Fakat 644 turna kuşu origamisi yaptıktan sonra ölmüştür, arkadaşları onun yerine sayıyı tamamlamış ve cenaze töreninde mezarına turna kuşlarını koymuşlardır.
Bu olay Hiroshima'da Dünya çocuk barış günü'nün oluşmasına ve bu günün onuruna Sadako 'nun Seatle'da bir heykelinin yapılmasına vesile olmuştur. Her sene Ağustos ayının 6'sında kutlanan barış gününde, dünya çapında birçok çocuk tarafından yapılan turna kuşu origamileri Hiroshima'ya gönderilir.
Bir zamanlar; ben ilkokuldayken Tv'de cumartesi sabahları böyle bir program vardı, kağıt katlama sanatı diye..Biz de annemle karşına geçerdik ve bir şeyler yapardık ve de güzel bir şeyler elde etmiştik..Teşekkürler paylaşım için..
Yaşamak ne güzel şey;
Anlayarak usta bir kitap gibi
Bir sevda şarkısı duyup
Bir çocuk gibi şaşırarak yaşamak..
insanların kendilerinde gizli olan ya da çalışarak ortaya çıkardıkları bu tür yeteneklerine ve bu çalışmaların sonucu ortaya çıkan böylesi eserlere bayılıyorum. hani yerde görsem çöpe atacağım kağıttan enfes şeyler yaratılabiliyor. sanat ve sanat icraa etmek çok güzel bi şey ya