Bu Da GeÇer

Yaşanmış düşündürücü ve duygulandığımız yazılar.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hicran
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 259
Kayıt: 03-08-2006 19:44

Bu Da GeÇer

Mesaj gönderen Hicran »

BU DA GEÇER *



Dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye varır... Karşısına çıkan insanlara, kendisine yardım edecek, yemek ve yatacak yer verecek birileri olup olmadığını sorar...

Köylüler, Derviş'e, kendilerinin de fakir olduklarını, evlerinin küçük olduğunu söylerler ve Şakir diye birinin çiftliğini tarif edip, oraya gitmesini salık verirler...

Derviş yola koyulur, yolda birkaç köylüye daha rastlar... Onların anlattıklarından, Şakir'in, o yörenin en zengin kişilerinden biri olduğunu öğrenir... Bölgedeki ikinci zengin ise, Haddad isimli bir başka çiftlik sahibidir...

Derviş, Şakir'in çiftliğine varır... Çok iyi karşılanır... Iyi misafir edilir, yer, içer ve dinlenir... Şakir de, ailesi de hem misafirperver ve hem de gönülleri zengin insanlardır... Sonra tekrar yola koyulma zamanı gelir ve Derviş Şakir'e ve ailesine teşekkür ederken, "Böyle zengin bir insan olduğun için hep şükret." der... Şakir'den ise şöyle bir yanıt alır: "Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz... Bazen görünen, gerçeğin kendisi değildir... Bu da geçer..."

Derviş, Şakir'in çiftliğinden ayrıldıktan sonra, bu yanıt üzerine uzun uzun düşünür... Aradan birkaç yıl geçtikten sonra, Derviş'in yolu yine aynı yöreye düşer... Şakir' e uğrayıp, ziyaret etmek ister... Yolda karşılaştığı köylülerle konuşurken, köylüler: "Haaaa o Şakir mi?.. O iyice fakirledi, şimdi Haddad'ın yanında çalışıyor..." derler.

Derviş, hemen Haddad'ın çiftliğine gider... Şakir'i bulur... Eski dostu yaşlanmıştır... üzerinde eski püskü giysiler vardır... Geçen süre içindeki bir sel felaketinde bütün sığırları telef olmuş, evi barkı yıkılmıştır... Toprakları da işlenemez hale geldiği için, tek çare olarak, selden hiç zarar görmemiş ve biraz daha zenginleşmiş olan Haddad'ın yanında çalışmak zorunda kalmıştır... Bu süre zarfında Şakir ve ailesi, Haddad'a hizmetkarlık yapmaktadırlar...

Şakir, Derviş'i, bu kez son derece mütevazi olan evinde misafir eder... Kıt kanaat yemeğini onunla paylaşır... Derviş, vedalaşırken, Şakir'e olup bitenlerden ne kadar çok üzgün olduğunu söyler ve Şakir'den şu yanıtı alır: "Üzülme... Unutma, bu da geçer..."

Derviş, gezmeye devam eder ve aradan uzun yıllar geçtikten sonra, yolu yine ayni bölgeye düşer... Ögrendiklerinden şaşkına döner... Bir süre önce ölen Haddad, ailesi olmadığından, bütün varını yoğunu, en sadık hizmetkarı ve eski dostu Şakir'e bırakmıştır... Şakir, Haddad'ın konağında oturmaktadır... Kocaman arazileri ve binlerce sığırı ile yine o yörenin en zengin insanı olmuştur... Derviş, eski dostunu iyi gördüğü için ne kadar çok sevindiğini dile getirdiğinde yine aynı yanıtı alır: "Bu da geçer..."

Birkaç yıl sonra Derviş yine Şakir'i arar... Ona bir tepe gösterirler... Tepede Şakir'in mezarı vardır ve mezar taşında şöyle yazmaktadır: "Bu da geçer". Derviş, üzgün bir şekilde, "Allah Allah, ölümün nesi geçecek?" diye düşünür ve gider...



Ertesi yıl, Derviş, Şakir'in mezarını ziyaret etmek için geri döner ama ortalıklarda mezar falan kalmamıştır... Büyük bir sel gelmiş, bütün tepeyi silmiş süpürmüş ve Şakir'in mezarından geriye hiç eser kalmamıştır...

O yıllarda, ülkenin sultanı, kendisi için çok değişik bir yüzük yapılmasını ister... Bu öyle bir yüzük olacaktır ki, sultan mutsuz olduğunda umudunu tazeleyecek, mutlu olduğunda da, mutluluğun rehavetine kendini kaptırmasını, tembelliğe düşmesini önleyecektir... Hiç kimse, sultanı tatmin edecek böyle bir yüzük yapmayı başaramaz... Sultanın adamları bir gün bilge Derviş'i bulurlar, yardım isterler... Sultan yüzüğe fena halde takmıştır...

Derviş, sultanın kuyumcusuna hitaben bir mektup yazar... Kısa bir süre sonra, yüzük sultana sunulur... Sultan önceleri hiçbir anlam veremez; çünkü, son derece sade bir yüzüktür bu... Sonra üzerindeki yazıya takılır gözü... Üzerinde biraz düşünür ve yüzü aydınlanır... Büyük bir mutluluk ışığı parlar gözlerinde... Sonunda tam da istediği gibi bir yüzüğü olmuştur...

Yüzüğün üzerindeki yazı mı? Şu yazılıdır yüzüğün üzerinde: "Bu da geçer".


Yaşamın bizlere neler getireceği hiç belli değil... Yaşam, hiç bir saniyesi boşa harcanmayacak kadar çok değerli... Unlü fotoğraf ustası Ara Güler'in çok sevdiğim bir sözü var:

"Yaşam, size verilmiş boş bir filmdir. Her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın..."
Kullanıcı avatarı
ilteris
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1074
Kayıt: 25-07-2006 18:01
Konum: angara

Mesaj gönderen ilteris »

ilginç bir yazı eline sağlık :)
Kullanıcı avatarı
fetza
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2795
Kayıt: 24-07-2006 19:19
Konum: : : :yüreğimi kaybettiğim yerden: : :

Mesaj gönderen fetza »

ilteris yazdı:ilginç bir yazı eline sağlık :)
...
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir