Fare Öyküsü

Paylaşmak istediğiniz aklınıza gelen konular, olaylar..
Cevapla
Kullanıcı avatarı
gizemliGeNc
Quick Friend
Quick Friend
Mesajlar: 52
Kayıt: 25-07-2006 11:25

Fare Öyküsü

Mesaj gönderen gizemliGeNc »

Evin minik faresi, duvardaki çatlaktan bakarken çiftçi ve eşinin mutfakta
bir paketi açtıklarını gördü. Kendi kendine:

- "İçinde hangi yiyecek var acaba ?" diye düşündü.

Bir süre sonra gördüğü paketin bir fare kapanı olduğunu anladığında
yıkılmıştı.

- "Evde bir fare kapanı var!, evde bir fare kapanı var!"

diye bağırarak telaşla bahçeye fırladı. Minik fareyi telaş içinde gören
tavuk, umursamaz ve bilgiç bir tavırla başını kaldırdı ve gıdakladı:

- "Zavallı farecik... Bu senin sorunun benim değil. Bana bir zararı olamaz
küçücük kapanın" dedi.

Tavuktan destek bulamayan farecik bu sefer telaşla koyunun yanına koştu ve,

- "Evde bir fare kapanı var!, evde bir fare kapanı var!" diye adeta
çırpındı.

Koyun anlayışla karşıladı ama,

- "Çok üzgünüm fare kardeş ama dua etmekten başka yapacağım bir şey yok.
Dualarımda olacağından emin ol" dedi.

Minik fare çaresizlik içinde ineğe döndü ve,

- "Evde bir fare kapanı var, evde bir fare kapanı var!" dedi.

İnek;

-"Bak fare kardeş, senin için üzgünüm ama beni ilgilendirmiyor." dedi.

Sonunda farecik, başı önde umutsuz şekilde eve döndü. Çiftçinin fare tuzağı
ile bir gün tek başına karşılaşmak zorunda olduğunu anladı.

O gece evin içinde sanki ölüm sessizliği vardı. Minik farecik aç ve susuzdu.
Tam yorgunluktan gözleri kapanacaktı ki birden bir ses duyuldu. Gecenin
sessizliğini bölen gürültü, fare kapanından geliyordu. Çiftçinin karısı, ne
yakalandığını görmek için yatağından fırladı ve mutfağa koştu. Karanlıkta
kapana, zehirli bir yılanın kuyruğunun kısıldığını fark edememişti. Kuyruğu
kapana kısılan yılanın canı yanıyordu ve aniden çiftçinin karısını ısırdı.
Çiftçi, karısını apar topar doktora götürdü. Doktor, zehiri temizledi sardı.
Çiftçi karısını eve getirdi, yatırdı. Karısının ateşi yükseldi ve bir türlü
düşmüyordu. Kadıncağız ateş ve ter içinde kıvranıp duruyordu. Böyle
durumlarda taze tavuk suyunun gerekli olduğunu herkes bilir, çiftçi de
bıçağını alıp bahçeye koştu. Karısı taze tavuk suyu çorbasını içti, biraz
kendine geldi.

Karısının hastalığını duyan komşular ziyarete geldiler. Onlara ikram etmek
için çiftçi koyununu kesti.

Çiftçinin karısı gittikçe kötüye gidiyordu. Yılan, belli ki çok zehirliydi.
Birkaç gün sonra çiftçinin karısı iyileşemedi ve öldü.

Cenazesine çok sayıda kişi gelince hepsine yeterli et sağlamak için çiftçi
ineği mezbahaya yolladı.

Fare tüm bu olanları büyük üzüntü ile duvardaki deliğinden izledi.

Birisi, sizi ilgilendirmediğini düşündüğünüz bir tehlike ile karşı karşıya
ise hepimizin aynı tehlikede olabileceğini hatırlayalım. Hepimiz yaşam
denilen bu yolculukta yer alıyoruz. Diğerimiz için bir gözümüzü açık tutmalı
ve diğerlerini cesaretlendirmek için çaba harcamalıyız.
Kullanıcı avatarı
zeynep_1114
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2686
Kayıt: 25-03-2006 13:09

Mesaj gönderen zeynep_1114 »

umursamazlık hepimizde bir parça var biraz daha duyarlı olsak her konuda herşey çok daha güzel olurdu değilmi?
Kullanıcı avatarı
elfE
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 460
Kayıt: 12-07-2006 12:06

Mesaj gönderen elfE »

katılıyorum,çok güzel teşekkürler
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir