Erdem Yayınları Yayın Yönetmeni Melike Günyüz çocuk kitapları hakkında sorularımı yanıtladı:-Çocuk kitapları nasıl olmalı?
Önce çocuk kitabının bir tarifini yapmak gerekiyor. Çocuk kitabı nedir? Çocuk kitabı niçin vardır? Çocuk kitapları hangi ihtiyacı karşılarlar. Çocuklara kitap alınmalı mıdır? Eskiden çocuk kitabına ilgi bu denli yoğun değilken, şimdi bu ilginin artmasının sebebi nedir? Yoksa biz kitabın, yani okumanın, önemini kavradık ve çok mu kitap okumaya başladık? Bu soruları ortaya attıktan sonra bu konuyla ilgili düşüncelerimi açıklamam gerekirse, önce bu durumu sorgulamaktan yanayım. Şöyle ki bir şey çocuk kitabına konu olduğunda o şey aslında hayatımızdan çıkıp gidiyor demektir. Yani biz çocuklarımıza hayvanları tanıtamıyoruz, onlara hayvanlarla iç içe bir hayat sunamıyoruz, ancak kitap aracılığı ile çocuklarımıza hayvanları gösteriyoruz. Tabiatı çocuklara, kitaplarla tanıtıyoruz. Şimdi dinî konuları da çocuklarımıza kitaplarla anlatmaya başladık. Bu aslında vahim bir durum. Yani biz dinî hayatı öğrenecekleri bir ortam sunamadığımız için namazı, orucu çocuklarımıza kitaplar yolu ile anlatmaya çabalıyoruz.
-Yani bir noktada bu kolaya kaçmak mı oluyor?
Kesinlikle öyle. Ama şimdi bu konuşmadan böyle bir şeye gerek yokmuş gibi bir anlam çıkmasın. Tam tersini iddia ediyorum: Çocuk 6 aylıkken nesneleri tutmaya başla-dığında kitabı da eline vermeli. Çocuk onu ister yırtsın, ister tadına baksın, ister karalasın ama bilinç altına kitap fotoğrafını yerleştirsin. Benim burada üstünde durduğum nokta şu, biz neden çocuk kitaplarına bu kadar anlam yüklüyoruz? Yani sadece üzerinde çok güzel resimlerin olduğu bir kitap, çocuklar için yeterli değil mi? İşte asıl soru burada başlıyor. Karşı çıktığım nokta bir kitap okuyarak hayatımızın değişemeyeceğidir. Dolayısıyla kitabı, çocuğu eğiten meta olmaktan çıkartıp, onu eğlen-diren, zevk aldıran bir oyuncak haline dönüştürmeliyiz. Burada şu soruya da cevap veriyoruz; çocuklarımız neden kitap okumuyor? Buradan çocuk kitabı nasıl olma-lıya da geliyoruz. Kitap, çocuğun legolarını üst üste koyup ev yaptığı gibi, kamyonunu sürdüğü gibi, gece uyurken sarılıp uyuduğu ayıcığı gibi hayatında onu eğlendiren bir şey olmalı. Eğiticilik bunun arkasından gelir, çocuk kitabı önce bir sevsin. Tabi burada 0-3 yaş çocuklarından bahsediyoruz. Onlar için kitap, kendisini eğitenden ziyade, eğlendiren bir oyuncak olmalı. Tam olarak söylemeye çalıştığım şey şu: Kitap bir dadı ve öğretmen değildir. Kitaba doğru bir bakış açısı ile yaklaşırsak çocuklarımıza kitabı doğru bir biçimde algılatır ve sevdiririz.
-Son olarak aileler çocuklarına kitap alacakları zaman, neyi göz önünde bulundurmalılar?
Kesinlikle çocukların ilgi alanıyla ilgili bir kitap olmalı, yani en başta çocuğun ilgi alanını bilip, o yönde seçim yapılmalı. İşte bu benim doğrularımı anlatıyor, ben bunu alayım çocuğum okusundan öte; benim çocuğum kitabı sevsin, benim çocuğum neden hoşlanıyorsa ben de ona o yönde kitaplar alayım demesi lazım ailenin. Benim çocuğum "Action Man"den hoşlanıyorsa, ona o sevdiğini alacaksınız. Eğer maksat burada çocuk ile kitap arasındaki ilişkiyi sıcak tutmaksa, ona istemediği bir şey verilmemeli. Kesinlikle ilgi alanına yönelik kitaplar, ilgi alanına yönelik resimlerin olduğu kitaplar tercih edilmeli. Yani özetle ailenin tercihi doğru Türkçe, güzel resim ve çocuğun ilgi alanı olmalı.
www.buyaka.org