DÜŞÜNDÜREN CEVAPLAR :
Kadıköy camiinde vaaz vermekte olan hocaya
* Hocam, at nalını evimizin kapısına asarsak uğur getirir mi?
Hoca :
* Zannetmiyorum, diye cevap vermiş. O nallardan her atta dört tane var amma,
bütün gün kamçı yiyip duruyorlar...
**********
Amerikalı iş adamı, Çinliyle alay ederek sormuş:
* Mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ölüleriniz ne zaman yiyecek?
Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş:
* Sizin ölülerinize koyduğunuz çiçekleri kokladığı zaman...
****************
Lafı uzatanlara ne yapmak lazım diye Farabi' ye sormuşlar, söyle demiş:
* Uzun konuşanı kısa dinlemeli.
****************
Materyalist öğretmen öğrencisine:
* Söyle bakalım Allah nerede? Eğer bilirsen bir portakal vereceğim.
Öğrenci:
* Siz bana O' nun olmadığı yeri gösterin, ben size bir bahçe dolusu
portakal vereyim.
****************
Vaktiyle Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon
Bonapart' ı bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde
gezdirerek:
* Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini
zaptetmeliydiniz, gibi fikirler yürütmeye başlayınca,
Napolyon:!
* Evet demiş, onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
****************
Bir toplantıda, zamane gençlerinden biri güya M. Âkif'i küçük
düşürmeye çalışıp:
* Affedersiniz, siz baytar misiniz? demiş.
M. Âkif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
* Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
****************
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü olan Galile' ye
hasımlarından biri:
* Üstat, demiş. Kulaklarınız bir insan için biraz büyük değil mi?
Galile:
* Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
seninkiler de bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?