ÜZÜNTÜSÜZ YAŞAMA SANATI
Epiktetos yirmi asir önce demistir ki: "Kader önünde sonunda söyle veya böyle günahlarimizin bedelini önümüze koyar. Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarinin bedelini öder.
Ektigini biçer.
Bunu bilen adam kimseye kizmaz, gücenmez, kimseyi asagilamaz, kimseyi itham etmez, kimseden nefret etmez,
kimseye kin tutmaz. Bunu bilen adam karsilastigi aksiliklere sasmaz. Önüne
çikan maddi-manevi engellerin kendi günahlarindan baska bir sey olmadigini
bilir."
Düsmanlarinizi düsünmek için ayiracaginiz bir dakika bile düsmanlarinizdan daha degerlidir. Nefret ve intikam hissi size büyük zararlar verir.
Aristo söyle diyor: "Ideal insan iyilik yapmaktan zevk alir. Kendisine iyilik yapilirsa mahcubiyet duyar. Çünkü
iyilik yapmak üstünlük isareti, bir iyilige muhtaç duruma düsmek zaaf isaretidir."
Karsilasacagimiz nankörlükten dolayi üzülmemek için hazirlikli olalim.
Karsilik beklemeden iyilik yapalim.
Mutluluk minnet beklemekte degil, minnet gösterilmesinden rahatsizlik duyulacak olgunluga erismektir.
8 Özel Armagan
1)Dinleme... Ama gerçekten dinleyin. Kesmeden, hayal kurmadan, vereceginiz cevabi düsünmeden... Can kulagiyla
dinleyin.
2)Sevgi... Kucaklamalar,öpücükler, sirt sivazlamalar ve el tutmalar konusunda cömert
olun. Bu ufak
>>>hareketler, aileniz ve dostlariniza olan sevginizi daha açik
göstermenizi saglayabilir.
3)Kahkaha... Fikra anlatin, neseli hikâyeleri paylasin. Bu armaganiniz "seninle birlikte gülmeyi
seviyorum" anlamina gelir.
4)Yazili bir not... Basit bir "Yardimin için tesekkürler" notu,
ya da belki bir siir... Kisa, elle yazilmis bir not bazen ömür boyu
hatirlanir.
5)Iltifat... Basit, içtenlikle söylenen bir söz ("Bu renk sana ne çok yakismis", "Harika bir is çikardin", "Yemek nefis olmus" gibi) karsinizdakinin içini aydinlatir.
6)Iyilik... Her gün, rutininizi kirip birisine hos, nazik bir sey yapin.
7)Yalnizlik... Bazen tek istedigimiz yalniz kalmaktir. Bu anlara duyarli olun ve ihtiyaci olana yalniz
kalma armaganini verin.
8)Neseli bir yapi... Birine tatli bir söz söylemek gibisi
yoktur. Selâm vermek veya tesekkür etmek o kadar zor mu?