Bir âyet okudu hayatı değişti

Yaşanmış düşündürücü ve duygulandığımız yazılar.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
commando
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
Mesajlar: 2119
Kayıt: 14-04-2005 13:18

Bir âyet okudu hayatı değişti

Mesaj gönderen commando »

Bir âyet okudu hayatı değişti

Günümüzde popüler bir cümle var: “Bir kitap okudu ve hayatı değişti.” Bu cümle, hayatımızda ne kadar geçerli ve fonksiyonel acaba? Yani bir kitap okumakla insanın hayatı değişebilir mi? Ciltlerle kitaplar okumuş ve hatta kendi boyunca kitaplar yazmış olmakla birlikte, hayatındaki en küçük bir eğriyi bile düzeltmemiş insanların varlığını görünce... İnsan ister istemez bir “acaba?” demekten kendisini alamıyor.
Gel gör ki; ciltlerle Kütüb-i Sitte’yi okumaya bile gerek kalmadan, Kur’an’ın bütününü bile okuyamadan, bir cümleyle ruh dünyasında tarifsiz inkılab yaşayanlar, hayatı değişiverenler var... Hem de çocuk denecek bir yaşta! İşte bunun manidar ve sarsıcı hikayesi:

Allah (cc) dostlarından Ebu Bekir Verrak Hazretleri’nin küçük bir oğlu vardı, bir gün onun elinden tutup Kur’an-ı Kerim hocasına götürdü. Yavrusuna Kur’ân okutup, onu Kur’ân yörüngesinde yetiştirmesi için hocaya teslim ettikten sonra eve döndü…

Zeki çocuk derse başladı, kısa zamanda Kur’ân-ı Kerim’i öğrendi... Bir gün; hocasının önünde Kur’ân okurken, bir ayetle karşılaştı. Ayet-i kelimeyi tek tek heceledi. Yüreğine müthiş bir kurşun saplanıvermişti! O ayetin mânasını düşünmekle, o çocuğun yüzü kireç gibi bembeyaz kesildi ve bir titreme aldı... Okumaya devam edemedi. Derhal evin yolunu tuttu ve kapıyı çaldı. Babası içeriden seslendi:

“Kim o?”

“Benim baba, çabuk aç!”


Babası kapıya koşup açınca, gördüğü manzara karşısında korktu; çocuğunun yüzü ürkütücü derecede solmuştu ve yavrucağı titreyip durmaktaydı. Hemen kollarını açıp sardı onu:

“Oğlum! Ne oldu sana böyle? Niçin benzin bu kadar sararmış?”

Güç bela cevap verdi çocuk:

“Bugün derste Kur’ân-ı Kerim’den bir ayet okudum. Mânâsını düşününce yüreğim eriyor sandım ve bu hâle geldim.”

Babası, çocuğunu içeriye alıp bir yere oturttuktan sonra tarifsiz bir merakla sordu yavrusuna:

“Ey gözümün nuru oğlum! Seni bu kadar sarsan ayet hangisi acaba?!”

“Şu ayettir.” dedi çocuk ve her bir harfini yüreğinde duya duya okudu o ayeti:

İnkârcılığınıza devam ederseniz, dehşetinden çocukları birden ak saçlı ihtiyarlara çevirecek o günden kendinizi nasıl koruyabilirsiniz?” (Müzzemmil, 17)

Ayet-i celileyi tekrar etmek, çocuğun canına yeni bir ateş düşürdü, o masum yavrunun takati hepten kesildi ve yatağa düştü. Bu ayetin heybetinden hasta oldu ve kısa zaman sonra da vefat etti. O masum çocuğu, babası götürüp kabre koydu.

Baba Ebu Bekir Verrak Hazretleri sık sık o çocuğun kabrine gider, toprakları avuçlar, ağlar ve şöyle derdi:

“Ey Ebu Bekir Verrak! Senin küçücük oğlun Kur’ân’dan bir ayet okudu, Allah (cc) korkusundan can verdi. Sen; Kur’ân-ı Kerim’i hatmedip duruyorsun ve “ömür güneşin” kabir kuyusuna ağdı da, Allah’tan hiç onun gibi korkmazsın. Meğer senin gönlün ne katı bir gönülmüş, vah sana..!”

Bu onun nefis muhasebesiydi, ama sözün asıl muhatapları bizlerdik, bütün inananlar... “İnandık”larını söyleyenler!.. O büyük zât ki, böylesine mübarek bir evlat yetiştirmiş, mualla birisi. Peki ya her gün Hak’tan, hakikatten yana yüzlerce söz duyan, okuyan ama irkilmeyen, kendisini düzeltmeyen, en azından şöyle bir çekidüzen vermeyen bizler... Camide verilen bir vaaz esnasında; “Allah’ı anmaktan dolayı kalplerinizin haşyet duyacağı an henüz gelmedi mi?” sorusu karşısında, kalbi orada çatlayıp yığılan gencin hâlini de dinleyince... Hicabdan öte bir hâl gelmiyor elden...

Ve sözün hitamı;

Cenab-ı Allah’ın, o an ve haberin hatırlatılması anlamında, “gelmedi mi?” diye sorduğu ve bizleri kendimize gelmeye çağırdığı ayetler:

“Her şeyi kaplayacak kıyametin haberi sana gelmedi mi?” (Ğâşiye Sûresi, 1) “Daha önce inkar edip de, inkarlarının karşılığını tadan kimselerin haberi size gelmedi mi? Onlara, can yakıcı azap vardır.” (Teğâbün Sûresi, 5) “İnananların gönüllerinin Allah’ı anması ve O’ndan inen gerçeğe içten bağlanması zamanı daha gelmedi mi? Onlar, daha önce kendilerine Kitâb verilenler gibi olmasınlar; onların üzerinden uzun zaman geçti de kalbleri katılaştı; çoğu, yoldan çıkmış kimselerdir.” (Hadîd Sûresi, 16)

ÖMER ŞAMİL KAFKAS
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Kullanıcı avatarı
ushuaia
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2721
Kayıt: 15-02-2006 11:34

Mesaj gönderen ushuaia »

Geldi de ne yapıyoruz neler ile vakit kaybedip, günahlar işlemeye devam ediyoruz.
Yetişmiş her insanın içinde, oynamak isteyen bir çocuk vardır.

Nietzsche
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir