Yürüyerek hacca gidiyor
Rusya'nın başkenti Moskova'dan yola çıkan Abdülaziz Rajzhabaov Davlatshoevich yürüyerek hacca gidiyor. 57 yaşındaki Tacikistan vatandaşı Davlatshoevich, Sarp Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı. Davlatshoevich, "2002 yılında otobüsle hacca gitmiştim. Ancak yürüyerek hacca gitmenin daha sevap olduğunu öğrenince kutsal topraklara doğru yürümeye başladım. Haziran'da yolculuğa çıktım. Kazan, Çeçenistan, Dağıstan, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden Türkiye'ye geldim. Malum hac zamanına 75 gün kaldı. Bu bakımdan Türkiye'yi otobüsle geçeceğim. Suriye'den sonra yoluma yürüyerek devam edeceğim" dedi.
Bu mesaja eklenen dosyaları görüntülemek için gerekli izinlere sahip değilsiniz.
yürüyerek hacca gitmenin daha sevap olduğunu zannetmiyorum. eskiden değil uçak araba bile yokken mecburen ya yürüyerek ya da hayvan sırtında gidiyorlarmış. bir arada peygamber efendimiz yere otururdu diye koltuklara oturmayanlar çıkmıştı. ee iyide koltuk olsaydı sanki peygamber efendimiz oturmayacakmıydı..
ninniye katılıyorum o zamanın şartlarında motorlu araç yoktu ve o şekilde insanlar gidiyordu. islam dini kolaylık dini , imkan varken niye insanlar kullanmasın haa o adamcağızın gücü varsa ve öyle kendini mutlu hissedecekse varsın gitsin yolu açık ola..
Gücü yeten için nefse daha ağır gelmesi yönünden çekilen sıkıntıya paralel daha sevap olacağı benzer bir konu münasebeti ile forumda açıklanmıştı.. Gücü yetsin yetmesin binekli veya bineksiz yeterki gitmek nasip olsun..
HACCA YÜRÜYEREK VEYA BİNEKLİ GİTMEKDEN HANGİSİNİN FAZİLETLİ OLDUĞU
Hafız, Fetih kitabında şöyle demiştir: "İbn'ül-Münzir demiştir ki: "Hacıların yürüyerek veya binekli gitmelerinden hangisinin faziletli olduğunda ihtilaf edilmiştir. Alimlerin çoğu binekli olarak gitmenin, Rasulullah'ın fiili olması, dua ve yalvarmaya daha müsait olması ve bazı faydaları açısından daha faziletli olduğu görüşündedirler." İshak bin Rahuye: "İçinde zorluk bulunduğu için yürümek daha faziletlidir," demiştir. "Değişik kişi ve değişik durumlara göre binmek veya yürümek caiz olur." demek mümkündür.
Buhari'nin Enes (r.a.)'den rivayet ettiğine göre; Nebi aleyhisselam iki oğluna dayanarak yürüyen bir adam gördü de "Bu adamın durumu nedir?" diye sordu. Yanındakiler; "yürümeyi adamış," dediler. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, "Allah celle celalüh'ün bu adamın kendini azab etmesine ihtiyacı yoktur," buyurarak ona binmeyi emretti.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]