Yine kaçsana, bu yakışır sana !

Şiir, roman, öykü, deneme, eleştiri, inceleme.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Aquamarin
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 37
Kayıt: 30-06-2003 00:44
Konum: uzakLardan
İletişim:

Yine kaçsana, bu yakışır sana !

Mesaj gönderen Aquamarin »

Yine kaçsana, bu yakışır sana !

HEDİYE

Kaybedenlerdenim, kaybedenlerden
Kaybettiğini dimdik ayakta söyleyenlerden,
Sen ise
Her kaybedenin karşısında bir kazanan olduğunu düşünenlerden
Yüzüme baksan, gözlerime baksan,
Fırtınalar mı yaratacağım zannediyorsun,
Rüzgarın beni önüne katar sürükler mi zannediyorsun.
Yine kaçsana,
Bu yakışır sana.
Karşılıksız seviliyorum diye biliyorum gururlanıyorsun,
Sevgiyi paylaştırdım,
Bu gurur seni yanıltıyor artık, anlıyor musun
O önemli günler, sıradan günler
Aslında sen kaybettin biliyor musun
Sana verilecek kuru bir merhabaya hazır mısın
Herşeye rağmen bir dostun var bilmem farkında mısın.
Defter artık kapandı,
Üstüne beyaz bir kurdele takıldı
Bu senin hediyen, çoktan sana postalandı,
Duydun mu! kapın çalındı.
Şimdi ellerinde bir defter,
Sen de kaybedenlerdensin kaybedenlerden
Kaybettiğini öğrenince
Sessizce kendine söyleyenlerden
Haykırıyorsun ama kimse duymuyor
Telefonların başında saatlerce bekliyorsun
Ama istediğin telefon gelmiyor,
Artık telefonların çalmasını istemiyorsun
Ama çalıyor,
Şarkılar hatırlatıyor, dinlemek istemiyorsun
Ama çalıyor
Çalışırken kalem elinde kalmış,
Dakikalar geçmiş; ama daha bir nokta bile koyamamışsın,
Sana söylenen herşeyi duyuyor
Ama cevap veremiyorsun
Herkes uyuyor
Ama sen sabahlara kadar dolaşıyorsun
Gururun kırılıyor,
Boynun bükülüp, kalbin ağrıyor değil mi
Biliyorum, anlıyorum seni
Gülerken göz yaşlarını içinde saklamak çok ağır
Buzlu camlardan dünyayı görmek çok zor
Özleyeceksin sevgiyi
Şimdi iyi dinle beni,
Ama çok iyi!
Bu aşık olmanın bir bedeli,
Tanrı’ya sığın, bana çok yardım etti
Hatırlar... Anlatmıştım ona seni...
Birlikte hazırladık sana bu hediyeyi.
Kullanıcı avatarı
Aquamarin
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 37
Kayıt: 30-06-2003 00:44
Konum: uzakLardan
İletişim:

farkındamısın

Mesaj gönderen Aquamarin »

yarınsızlık korkusu belki de şiirlerimin kahverengiliği
belki de sarhoşluğumun mavisidir cesaretim
cocukluğumdan kalma anılarımın
gözyaşlarıdır belki de aşk
belki de sensiz kimsesizliğimin soylu sefaleti
bak kar yağıyor sokağımızın lambasında
başladı dans
biraz tango biraz vals
ellerimin eldivensiz yetimliğinde
rüyalarımın kızıl ateşisin
sıcağısın
sarmaşığısın
canımın karmaşığı kalbimin
sokakları aklımın girdaplarısın
seni çok seviyorum
farkındamısın
Kullanıcı avatarı
fatih turan
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 413
Kayıt: 25-06-2003 15:04
Konum: istanbul

Mesaj gönderen fatih turan »

seninde yazilarin çok uzun iki saate zor okunuyor
ben de bitane şiir apardım yazmak istiyorum
ama benim ki biraz daha uzun

UNUT BENİ CAN


Bu kaçıncı gece
hasretinle yandığım
Kaçıncı gece
yıldızları yıkadığım göz yaşlarımla?
Mesafeler yırtıldı hıçkırıklarımla
Bosnalı kadınlar duydu feryadımı.
Sen, sen duymadın mı can?

Ne vardı bu kadar uzak yerlerde açacak?
Benden uzak o iklimlerin,
Benden uzak o şehrin,
Kahrolası o kalabalıkların
Benim kadar ihtiyacı mı vardı sana,
Benim kadar hasret çekti mi
Kahrolası o şehrin semaları,
Benim kadar yandı mı?
Ne vardı can?
Ne vardı uzak iklimlerde açacak?

Ne vardı
Kendimizi bu kadar kahredecek?
Kara trenler umut olmamalıydı,
uzayan yollarda kalmamalıydı bakışlar.
Dünya, bir tek nokta olmalıydı can...
Bir tek noktada doğmalıydık.
Dönüp dönüp sana varmalıydı yollar,
Ben, hep hasret türküleri söylememeliydim,
Sen, hep hasret şiirleri okumamalı.
Hasret diye bir söz olmamalıydı lügâtlarda
Geceler boyu hergün
göz yaşlarımla ıslanmamalıydı yıldızlar.

Gönlüm bu sevdaya dar gelir oldu
Boğuyor karanlıklar can...
Mesafeler kurşun oldu amansız,
Feryadıma şahit oldu yıldızlar
Can... Can...
Hasretin ağır bir yük omuzlarımda.
Ben çekmekten usandım,
sen usanmadın mı?

Bildim, bitmeyecek bu hasret!
Uzak iklimlerde açmış iki çiçeğiz.
Hangimiz gelsek diğerinin yanına,
Kuruyup, kaybolacağız.
Ben, kıraç topraklara döndüm can,
Ben, kurumuş dereler gibiyim.
Issız mağaralarda kaldı umudum.
Belli bu sevda kahredecek bizi,
Unut be can...

Unut bu sonu gelmez sevdamızı...
bırak yeni güneşler doğsun semalarında
bulutlar gizlemesin yıldızlarını
yeniden başlasın herşey
yeniden doğ bensiz şafaklarda.
Unut can,
unut senin için yazdığım sevda şiirlerini.
De ki; bir rüya idi bitti.
De ki; bir hayaldi,
solgun aynalarda yansıyan.
De ki; bir romandı,
sonu koskoca bir hiçle biten.
Unut beni can,
Unut vakit varken...

Bırak hasretin bana kalsın.
Varsın cehenneminde kavrulsun gönlüm.
Ben yine her gece
saçlarını koklayayım uzak yıldızlarda.
Gözlerimde takılı kalsın hayalin.
Sen unut can,
sen unut!
Kahredersem,
Milyon kere kahrolayım!

Mehmet Taş
Kullanıcı avatarı
Aquamarin
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 37
Kayıt: 30-06-2003 00:44
Konum: uzakLardan
İletişim:

Mesaj gönderen Aquamarin »

Yeryüzüne düşen ilk yağmur tanesi vardı avuçlarımda o gece... Hayallerim gözümün önünde dans etti... Düşlerimdi gökyüzünden bana göz kırpan, yıldızlar değil; yalnızlığımda... Oysa aşk iki kişilikti...

Çayım vardı; bir kupa elimde, diğer elimde ise o gece yeryüzüne düşen ilk yağmur tanesi... Çiseleyen yağmur bile ürpertemedi bedenimi; hayalin gibi... Bense yalnızdım; yokluğunda... Sadece yalnızdım işte bu aşkta, oysa aşk iki kişilikti...

Denizin dalgalarımıydı azan; içimde ki volkanlar misali... Oysa içim azdıkca, sustu dudaklarım... Ben sustum, bulutlar haykırdı isyanımı... Şimşekler vardı yüreğimde ürkütücü!.. Korkutan... Sadece ben duydum, ben hissetim içimde ki yalnızlığın sesini... Dudaklarım suskun, gözlerimde yaş... Sen ise sadece yoktun!.. Sadece yok!!! Oysa ölümdü tek başına yaşanan, aşk iki kişilikti...

Gökyüzü bir kızardı, bir kapkara oldu saçların gibi... Bak, o bile seni hatırlattı bana, gözlerinin karası gibi... Gözlerin gibi öfkeliydi yıldırımlar o gece... Yeryüzüne düşen ilk yağmur tanesiydi elimde ki, elimde hayallerim bile yitmişti... Umutlarımdı yanımda olan nicedir, hayallerim ve düşlerim... Ne zaman terk ettiler beni, hiç bilemedim... Sense sadece yoktun, SADECE YOK!!!... Oysa, yalnızlıktı tek başına yaşanan, aşk iki kişilikti...

Ellerimdeki yağmur tanesini bıraktım denize, özgürlüğüne kavuşsun diye... Büyüdü, büyüdü deniz oldu... Sonra deniz büyüdü büyüdü okyanus oldu... Okyanuslar geçilmez, dağları aşılmazdı ve kırılmış kalbim bir düşman gibi seni andı... Sense sadece yoktun... Sadece yok!!!

Bıraktım kalan son hayallerimi de özgürce gökyüzüne... Özgürce döndüler önce başımın üstünde sonra uçtular semaya... Bir öpücük kondurdum her birine, kokumu sana taşısınlar diye...
Duydun mu?

Sen ise sadece yoktun bu aşkta, sadece yok...
Bense, iki kişilik yaşadım bu aşkı, yorgun bir kambur gibi üzerimde, BİR BASIMA KATRAN GECELERDE!.. Senden kalan son hatıraydı, yüreğimdeki AŞKIM ; onu da semaya bıraktım... ÖZGÜRCE!
Geriye kalan sadece CAN kırıkları!..

HANİ, ÖLÜMDÜ BİR BAŞINA YAŞANAN, AŞK İKİ KİŞİLİKTİ???
Yüreğim ıslaktır benim kuytu köşelerde ağlamaktan ve hafif uçuktur rengi kurusun diye kaç kez güneşe asmaktan...
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir