Yollara dökerdim kır çiçeklerini
Ne gam kalırdı, ne keder
Yüreğimde bir neşe olurdu
Ayaklarım yerden kesilir,
Onsekiz yaşına dönerdim vallahi!
Ah bir gelseydin Ankaraya...
Oysa, Ankara boş
Ne yollarda insanlar, mutlu ne ben...!
İçimde bir heyecan, tarif edemediğim
Hem ben yalnızım, hem Ankara...
Ah bir gelseydin,
Bütün kinleri, öfkeleri ceplerime doldururdum
Sonra atardım çöp tenekesine...
Yüreğim kanatlanırdı
Gözlerimden sevgi yaşları akar
Ayaklarım sana doğru koşardı
Ah bir gelseydin Ankara'ya! ...
Şimdi boynum bükük
Öksüzüm; içimdeki duygular da öksüz
Ah bir gelseydin Ankara'ya! ...
Bayram gelirdi, bayram gelirdi yüreğime
Neredeysen sevgilim
Çık gel...! Çık gel! ...
Kurtulsun Ankara,
Kurtulsun yüreğim
Yalnızlığın korkunç kıskacından
Haydi gel! ...
Çekilmiyor bu mevsimde bu zaman...
Ankara'da bayramlar da eğlencelidir. Mesela bugün bizim semtte şikayet üzerine yasak olmasına rağmen sabah davulcular Mehter Marşı'nın şarkısını çalıyorlardı
KArın ilk düştüğü anlarda halı sahada yapılan maçta faule maruz kalaraktan bende düştüm... O gece hava çok sıcaktı ve terli olmama rağmen hiç üşümedim (hapşuuu)... Baya güzeldi karda maç yapmak...