Mümin kişinin durumu ne kadar şaşırtıcıdır! Zira her işi onun için bir hayırdır. Bu durum, sadece mümine hastır, başkasına değil: Ona memnun olacağı bir şey gelse şükreder, bu ise hayırdır; bir zarar gelse sabreder, bu da hayırdır.
Müslim, Zühd 64
Abdullah ibni Amr İbni As (r.a)'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v):
Bir kimsenin kendi ana babasına sövmesi büyük günahdır. Buyurmuştur.
Ashab-ı Kiram: Ya Rasulullah! İnsan kendi ana babasına hiç söver mi?
Deyince, Evet, tutar birinin babasına söver, o da onun babasına söver.
Birinin anasına söver, o da onun anasına söver.
“Kim Allah’a kavuşmak isterse, Allah da ona kavuşmak ister. Kim Allah’a kavuşmak istemezse, Allah da ona kavuşmayı arzu etmez” buyurdu. Bunun üzerine ben:
- Yâ Resûlallah! Ölümü sevmediği için mi (kavuşmak istemez)? Öyleyse hepimiz ölümü sevmeyiz, dedim.
- “Hayır, öyle değil. Mü’mine Allah’ın rahmeti, rızâsı ve cenneti müjdelendiği zaman Allah Teâlâ’ya kavuşmak ister; işte o zaman Allah da ona kavuşmayı arzu eder. Kâfire Allah’ın azâbı, gazabı haber verildiği zaman Allah’a kavuşmaktan hoşlanmaz; Allah da ona kavuşmaktan hoşlanmaz” buyurdu.
Ukbe İbni Âmir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, aradan sekiz yıl geçtikten sonra bir gün Uhud şehidlerini ziyarete gitti. Yaşayanlara ve ölenlere vedâ eder gibi onlara dua etti. Sonra (konuşmak üzere) minbere çıktı ve şunları söyledi:
“Ben âhirete sizden önce gideceğim ve sizin için hazırlık yapacağım; sizin Allah yolundaki hizmetlerinize şâhitlik edeceğim. Buluşma yerimiz Kevser havuzunun yanıdır. Ben şu bulunduğum yerden Kevser havuzunu görmekteyim. Ben sizin Allah’a şirk koşmanızdan korkmuyorum. Ama dünya hırsıyla birbirinizle didişip çekişmenizden korkuyorum.”
Ukbe sözüne şöyle devam etti: Bu benim Resûlullah’ı son görüşüm oldu.
Diğer bir rivayete göre Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
“Ben sizin dünya hırsıyla birbirinizle kapışmanızdan, birbirinizi katletmenizden ve sizden öncekiler gibi helâk olup gitmenizden korkuyorum.”
Ukbe şöyle dedi: Bu benim Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i minberde son görüşüm oldu.
Müslim, Fezâil 31
Diğer bir rivayete göre Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu:
“İçinizde Kevser havuzuna ilk ulaşan ben olacağım ve sizin Allah yolundaki hizmetlerinize şâhitlik edeceğim. Vallahi şu anda havuzum gözümün önündedir. Yeryüzü hazinelerinin anahtarları (veya yeryüzünün anahtarları) bana verildi. Vallahi sizin benden sonra tekrar şirke dönmenizden hiç korkum yok. Ben asıl sizin dünyayı elde etmek için birbirinizle kapışıp kavga etmenizden korkuyorum.”
İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse istiğfârı dilinden düşürmezse, Allah Teâlâ ona her darlıktan bir çıkış, her üzüntüden bir kurtuluş yolu gösterir ve ona beklemediği yerden rızık verir.”
Ebû Dâvûd, Vitir 26. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 57
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Her fırsatta tövbe ve istiğfâra devam etmelidir.
2. İstiğfârı dilinden düşürmeyen kimseleri Allah Teâlâ hem dünya hem de âhiret sıkıntılarından kurtaracak, rahata ve huzura kavuşturacaktır.
Sevbân radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, selâm verip namazdan çıkınca üç defa istiğfâr eder ve
“Allâhümme ente’s-selâm ve minke’s-selâm tebârekte yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm: Allahım selâm sensin. Selâmet ve esenlik sendendir. Ey azamet ve kerem sahibi Allahım, sen hayır ve bereketi çok olansın” derdi.
Resûl-i Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem buyurdular:
- Fazla sözü sonraya bırakana, fazla malı verene, yani kesenin bağını çözüp, dilinin ucuna bağlayana saadetler olsun.
Yine buyurdular:
- İnsan için uzun dilli olmaktan daha kötü bir şey yokdur.”
Yine buyurdular:
- Konuşurken muhalefet etmeyen ve hasımlık yapmayan ve bâtıl söz söylemeyen kimse için Cennetde bir saray yaparlar. Haklı iken susarsa Cennet-i âlâda ona bir saray yaparlar.
Muaz ibni Cebel radıyallahu anh’dan;
- Ya Resûlallah! Bana nasihat et. Peygamberimiz -sallallahü aleyhi ve sellem-;
- Diline sahib ol!
Muaz radiyallahu anh tekrar sordu.
- Ya Resûlallah! Bana nasihat et. Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem;
- Anan seni kaybetsin ya Muaz! İnsanların yüz üstü Cehenneme düşmelerine sebeb dillerinden başkası değildir.