En son seyrettiğiniz film

[Zeko]

xmen 3 ün cdsini izledim ama en son sinemaya sınavı izlemek için gittim

[Nefertiti]

Cumartesi günü her canım sıkkın olduğunda yaptığım gibi, Budala Dedektif 1'i, You Got Served (HipHop Dansçıları)'ı ve Yılmaz Erdoğan tiyatrolarının VCDlerini (Bana bir şeyhler oluyor, Otogargara, Sen hiç ateş böceği gördün mü?) arka arkaya izledim..
Dün de sinemada "Unutulmayanlar" adlı filmi izledim.. Altan Erkekli, Göksel Arsoy, Nevra Serezli var filmde. Güzel bir film ama çok şiddetle tavsiye edebilir miyim bilmiyorum yani

[Zeko]

şaşkın dedektif'i biliyor musun? Martin Lawrence oynuyor süper söyleyeyim..

[Glfm]

Ben de en son Hokkabaz'a gittim. Son zamanlarda gitmeme rağmen yine de salonda 11 kişi vardı

[Murat_erd]

poseidon uy seyrettim divx kesinlikle tavsiye etmem titanic den esinlenerek yapmışlar

[Nefertiti]

Sandra Bullock ve Keanu Reeves'in "GÖL EVİ" adlı filmini izledim.
Değişik bir konusu var.. Ve film benim çok hoşuma gitti..
Sandra Bullock ve Keanu Reeves ikilisini her zaman birbirlerine çok yakıştırmışımdır zaten, o yüzden oyuncular da süper bence
Tavsiye ederim

[tush]

YünBere ' yi seyrettim.Dram sevenlere tavsiye ederim..

[Sevdazan]

gülmeyin ama
arkadaştan BALİSTİC filminin cd sini aldım ve izleyecektim ama aynı akşam Tv de verdi ama ben yinede cd den BALİSTİC i izledim

[Murat_erd]

buna gülünmez de neye gülünür::D ama gene de gülünmez çünkü TV de film seğretmek kadar sıkıcı birşey yoktur 7-8 defa reklam koyuyorlar araya ya:D

bu arada ben de enson SAWIII ü seğrettim!

[Nefertiti]

Dün akşam ÇILDIRIŞ adlı bir film izledim.Orjinal ismi THE JACKET.. Çok sevdiğim bir oyuncu olan Adrien Brody'nin bir filmi. İzlemeyenlere, özellikle Kelebek Etkisi (Butterfly Effect)veya Eternal Sunshine of the Spotless Mind türü filmleri sevenlere tavsiye ederim. Ben çok beğendim... Konusu vs. aşağıdadır

Tür: Psikolojik Gerilim/Dram
Yönetmen: John Maybury
Oyuncular: Adrien Brody, Keira Knightley, Kris Kristofferson, Jennifer Jason Leigh...
Senaryo: Massy Tadjedin, Tom Bleecker ve Marc Rocco

1991: Jack Starks, Körfez Savaşı sırasında ABD Deniz kuvvetlerinde Yüzbaşı olarak görev yapar. Başından aldığı ölümcül yara iyileşmesine rağmen, şoktan kaynaklanan hafıza kaybına uğrar. Terhis edildikten sonra gidecek yeri ve hiç akrabası olmayan Jack, doğduğu yere Vermont'a dönmeye karar verir. 9 ay sonra, karlı yollarda otostop yaparak Vermont'a ulaşmaya çalışan Starks'ın gözüne yolda bozuk bir kamyonet çarpar. Arabada Jean adında bir kadın ve 8 yaşındaki Jackie adlı kızı vardır. Konuşamayacak kadar sarhoş olan kadına yardım teklifinde bulunarak, kamyoneti çalıştırmayı başarır.
Bundan sonra otostopa devam eden Starks, Kanada sınırına giden genç bir adam tarafından arabasına alınır. Bir süre sonra, araba polis tarafından çevrildiğinde, Starks aniden kendinden geçer. Uyandığında, küçük bir kasabanın mahkemesinde cinayet sanığı olarak yargılanmaktadır. Cezai ehliyeti olmadığı için, Alpine Grove Akıl Hastanesine sevkedilmesine karar verilir. Orada, Dr. Becker tarafından kendisine deneysel ilaçlar verilecek ve deli gömleği giydirilerek hastane bodrumundaki morgun bir odasına kapatılacaktır.
Bu küçük odada, hafıza gelgitleri yaşayan Starks'ın kafasında savaş anıları ve polisin öldürülmesi olayına dair görüntüler canlanır. Bu parça parça görüntüleri birleştirerek gerçekte ne olduğunu hatırlamaya çalışır. Geçmişle uğraşırken, aniden kendini Vermont'ta bulur. Burada, kendisine yatacak yer bulması için yardımcı olmaya çalışan Jackie adındaki garson kızla tanışır. Yılbaşı arifesi olduğu için evsizler bütün sığınma yerlerini doldurmuştur. Jackie evindeki divanda yatması için razı olur. Uykudayken, Starks hâlâ kapatıldığı odada olduğunu ve kurtuluşunun ve yaşamının henüz tanıştığı bu kızın elinde olduğunu hissetmektedir.

Kafa karıştıran ve insanda merak uyandıran, senaryo ve kurgusu çok zekice hazırlanmış başarılı bir film...Son zamanlarda artık güzel bir film yapılmayacak mı acaba soruma olumlu yönde cevap veren filmlerden ayrıca...Adrien Brody çok başarılı bir oyunculuk sergilemiş... Film biterken son cümle ile kafanızda ne? kim? neden? nasıl? soruları uçup gidiyor ve düşündürdükleriyle etkileyiciliği bir kat daha artıyor filmin...Sanki o son cümle için koca filmi izliyormuşsunuz gibi, tıpkı bazı şeyleri anlamak için koca bir hayatı tüketmek gibi...Filmin başlangıcı da ayrı bir güzel ayrıca..."hiç unutmam; ilk öldüğümde 27 yaşındaydım" repliğiyle başlıyor film ve aynı etkiliyiciliğiyle devam ediyor...Filmi izlemeyenlere mutlaka tavsiye ederim, özellikle butterfly effect, memento, eternal sunshine of the spotless mind gibi filmlerden hoşlananlar için birebir...