Amr bin Şuayb’dan: “Küçüğümüze merhamet etmiyen, büyüğümüzün şerefini tanımayan (saygı duymayan) kimse, bizden değildir.”
(Ebu Davud - 4943; Tirmizi - 1920)
İslâm ahlakında, küçüklere sevgi ve şefkat, büyüklere de saygı ve hizmet, temel kuraldır. Küçükler, ilgiye, himayeye, okşanmaya muhtaçtırlar. Küçüklere sert ve haşin davranma, yaşından olgun davranışlar bekleyip azarlama, çocuk psikolojisiyle de çatışan yanlış bir eğitim metodu olur. Büyükler ise, küçüklerden saygılı davranış beklerler. Tecrübelerine değer verilmesini, onurlarının korunmasını, hizmetlerine riayet edilmesini isterler. İslâm görgüsünde, büyüklerle küçüklere doğal ihtiyaçlarına göre muamele edilmesi esastır. O da şefkat ile saygıdır.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
اَلْمُسْلِمُ أخُو الْمُسْلِمِ لاَ يَظْلِمُهُ وَلاَ يُسْلِمُهُ مَنْ كَانَ فِي حَاجَةِ أخِيهِ كَانَ اللَّهُ فِي حَاجَتِهِ وَمَنْ فَرَّجَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً فَرَّجَ اللَّهُ عَنْهُ بِهَا كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَمَنْ سَتَرَ مُسْلِمًا سَتَرَهُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.
Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.
Düşünelim günlük yaşandımızda bizler kardeşlerimize nasıl yardım edebiliriz özellikle işğal altındaki kardeşlerimize, İşağali yapanlar belli onlara neden hala yardım ediyoruz.
Şimdi dersinizki nasıl yardım ediyoruz ki...
Şöyle derim ;
Tükettiğiniz mallar kimin ve nereye gidiyor ihtimallerini düşünün ve öyle harcama yapın.
Doğruyu söyleyin yapılanlar zulümdür bir sohbet esnasında bile olsa insanlara hatırlatın oralarda insanlar , anneler, küçücük çocuklar öldürülürken nasıl rahat yata biliriz.
İnsanlara bunu hatırlatın....
Afrikanın bilmem neresinde susuzluktan , açlıktan sayısızca insanlar ölürken lokmalar nasıl rahat bogazımızdan geçebilirmi ?
Bir sürü fuzuli şeyler paralar harcayan insanlar.bir teklik bile olsa nasıl yardım etmezler.
ACIDA OLSA DOGRUYU SÖYLEYİNİZ HZ.MUHAMMED (SAV)
لا إله إلا الله محمد رسول الله
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Azîz ve celîl olan Allah'ın hoşnudluğunu kazanmaya yarayan bir ilmi, sırf dünyalık elde etmek için öğrenen kimse, kıyamet günü cennetin kokusunu bile alamaz."
Ebû Dâvûd, İlim 12. Ayrıca bk. İbni Mâce, Mukaddime 23
Hadislerden Öğrendiklerimiz
1. Amellerin makbûliyeti, sırf Allah rızâsı için yapılmalarına bağlıdır.
2. İyi ve hâlis bir niyetle yapılmayan işin Allah katında bir kıymeti yoktur.
3. Müslümana her işinde gösteriş ve desinler arzusundan uzak olmak yaraşır.
4. Riyâ ve süm'a (gösteriş ve desinler niyeti) insanı munâfık durumuna düşürür.
5. Riyâ ve süm'a dini ve dince kutsal olan şeyleri istismar etmek demektir.
6. İhlas, her amelin başı ve her türlü kötü duyguların düşmanıdır.
7. Allah'ın rızâsı ancak ihlas ile kazanılır.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.
“Gerçekten siz, mallarınızla insanlara (memnun etmeğe) güç getiremezsiniz. Ancak, onları güler yüz ve güzel huyunuzla kendinizden memnun bırakabilirsiniz.”
(Ebu Ya’la, Bezzar)
İnsanların maddi yönden yardımına koşmaya, herkesin ekonomik geliri ve malî gücü yetmeyebilir. Ama zengin, fakir herkesin yapabileceği, “bende yok” demiyeceği bir yardım çeşidi vardır ki, bu iyiliği, istisnasız herkes yapabilir. Bu iyilik çeşidi de, hayatta karşılaştığı tüm insanlara güler yüz göstermektir, muhataba neşe ve moral vermektir. Diğer bir iyilik te, insanlarla güzel huylu olarak ilişki kurmaktır. Güzel huylu insanın, ilişki kurduğu kimseye pek çok faydası ve iyiliği dokunabilir. Örneklik sergileyebilir. Şu halde insanlara maddi iyilikte bulunamıyanlar, güler yüzleri, tatlı sözleri ve güzel huylarıyla onları kendilerinden memnun bırakabilirler.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
“Doğru ve güvenilir tacirler, (kıyamet gününde) Peygamberler, sıddıklar (doğrular) ve şehitlerle beraberdir.”
(Tirmizi)
Ticarî hayat, toplum hayatını ayakta tutan temel direklerden biridir. Toplumların kalkınması, ilerlemesi, refah düzeyinin artması ticari hayatın sağlam temeller üzerine oturtulmasına bağlıdır. Bu sebeple ticaret ehline çok büyük sorumluluklar ve görevler düşmektedir. Ticari hayatın sağlam bir zeminde yürümesi, ticaretle uğraşan kişilerin 2 temel ilkeye sahip olmalarıyla yakından ilgilidir. Birincisi ticarette doğruluk ve dürüstlük ilkesidir. Alışverişlerde yalana, dolana, kandırmaya asla yer vermemektir. İkincisi de, karşılıklı birbirine güven duymaktır. Alan adam, satıcının kendisini kandırmayacağından emin olmalıdır. Satan da alıcının borcunu gününde ödeyeceğinden tereddüte düşmemelidir. Ticaretin dürüstlük ve güvenilirlik ilkesini hakkıyla yerine getiren ticaret erbabına, Peygamberimiz, âhirette şehitler, Peygamberler ve sıddıklarla beraber olma müjdesini vermektedir.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]