askerlik geliyor aklıma..şuan askerde ve beklemek çok acı bişey..ama ne demişler..beklenen günler gelecekse, çekilen acılar KUTSALDIR..böylede düşünmek gerek yani...
[b][color=#ffff24][shadow=red]I don't wanna die...But I ain't keen on living either..This role I've been given..Not sure I understand!!![/shadow][/color][/b]
beklemek deyince aklıma uazaktaki bi sevdiğimi beklemek gelir!şu anda olduğu gibi hep beklicem.ama gelmeyecek diye bi seçenek yok.bayramda burda:))
beklemek deyince çok özlemek geliyo aklıma.sevginin farkına varmış olmak geliyo.değer biçmek geliyo!!
Yine de toprak suyu dışına salar
Kan boşaltır güneş beyinlerimize
İki özgür ruhun kucaklaşmasıdır
Birbirimize çektiğimiz hançerle
Yine de tıpkı bana benzer
Senin açtığın ilk kişiliğimin döngüsü
Yine zevk içinde güzel bedeninden
Doğanın en soylu sessizliği
Mıhlanır yıldızların gücüne.
Tanrısal bir şölendir
Umutlara bağlıdır görüntümüz
Birbirimize inancımız ya da
Sudan geçer gibi ellerimiz
Birbirine değmeden dokunur
Ve konaklamadan hiçbir yerde
Sadece sonsuzda, o bomboş ıssızlkta
Yüreğimiz durulur
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Günler güz yaprakları gibi birer birer dökülürken ayaklarımın dibine, ben
her gece karanlığa dikip gözlerimi senin aydınlığını bekledim.
Sen yoktun...
Binlerce adim attım bu kentin sokaklarında. Her köşeyi, her parkı, her ağacı
ezberledim. Sevdaya bulanmış her kaldırım taşında senin adini aradım.
Sen yoktun...
Evlerin duvarları birer birer üzerime yıkıldı. Her bir hücremin acısını ta
yüreğimde hissederken beni enkazın altından çekip alacak elini aradım. Sen
yoktun...
Özlem şarkılarını ezberledim. Kimini bağıra bağıra, kimini fısıltıyla
söyledim. karanlığa haykırdım hasretimi. Sesimi duyacaksın diye bekledim.
Sen yoktun...
Senden gelecek bir tek haberi bekledim. Saatler asırlar gibi geldi, geçmedi.
Çalan her telefonu yüreğimin deli bir çağlayana donen atışlarıyla açtım.
Senden başka duyduğum her seste hep ayni hayal kırıklığını yaşadım.
Onlar beni duymak istiyordu, bense seni.
Sen yoktun...
Seni aramaktan yorgun düşmüş bedenimi karanlığın kucağına uzattım her gece.
Bir an önce sabah olsun diye uykunun beni çekip almasını istedim. Olmadı.
Kaç gece sabahı ettim gözlerimi kapamadan, Kaç gece merdivendeki ayak
seslerini dinledim gelen sensindir diye.
Sen yoktun...
Her yağmurla birlikte hüzün de yağdı bu kentin üzerine. Bulutlar yalnızlığın
işaretiydi benim için. Beni ıslatan yağmur Olmadı. Ben senin özleminle
sırılsıklamdım her mevsim. Hayat merhaba dedi bahara çiçek çiçek. Uzun
kıştan sonra gelmez dediğim göçmen kuşların donuşunu gördüm.
Sen yoktun...
Her istasyon her otogar adresim oldu. Bir trenden inersin sandım.
Otobüslerdeki her yolcuya sensin diye baktım. Ya da yolculuklara vurdum
kendimi. Kimsenin uğramadığı köylere, adi duyulmamış kasabalara gittim.
Senden bir iz aradım.
Sen yoktun...
Denizin sonsuz maviliğine umut bağladım. Kıyılarda tükettim bekleyişlerimi.
Hep sensiz gemiler geçti limanlardan. Ben gemicilerin hasret türkülerine
eslik ettim.
Sen yoktun...
Gözümden bir tek damla yas akmadı. Onlar sana aitti, sana kalmalıydı.
Kimselere söyleyemedim acılarımı. Bekleyişimin öyküsünü kimselere
anlatamadım.
Nice fırtınalar koptu yüreğimde. Dalgalar dövdü hayallerimi. Sığınacak bir
liman, yaslanacak bir omuz aradım. İçimi dökecek bir insan aradım.
Sen yoktun...
Her gece ay paramparça oldu. Her gece yıldızlar birer birer duştu sokaklara.
Yıldızları saçına takip gelmeni bekledim. Ayı avucunda bana getirmeni
bekledim. Ve bir güneş gibi doğup aydınlatmanı bekledim bu kapkara dünyamı.
Ama...
Bekliyorum;
Bana döneceğin günü,
Tekrar dokunacağım o tatlı yüzünü,
Sahilde gezeceğimiz güzü,
Ama biliyorum gelmeyeceksin,
Ve beni yine sevmeyeceksin...
Bulutlar kaplamış gökyüzünü,
Tıpkı gittiğin gün ki gibi...
Birisi yaklaşıyor uzaklardan;
Seni görüyorum,
Tam karşımda bana geliyorsun.
Önceden yaptığın gibi
Sarılıyorsun bana
Hissediyorum seni, o yumuşak bedenini
Konuşuyorum seninle;
Yine rahatlıyorum o tatlı dilinle
Sonra birden kayboluyorsun
Bir sokak lambasının üstünden
Gökyüzünün derinliğine doğru...