Bütün taşlarını kırdım ölülerin,
Yüreğim ören yeri..
İzin verdi yüreğim,
Dolgun üzümler yeşertip,
Asmaları süsledim..
Gecede karanfil özlemin..
Tutup çocukluğumuzun ellerinden,
Temize çekeriz ya güncelerimizi..
Her karesine bir fiske gözyaşı düşer ya bazen,
Sedef dama taşlarının..
Dağılır sessiz harfleri mürekkebin,
Çolpa vuruşlarımızla..
Bilyeler gibi..
Bir heyecan uyanır uzak kilometrelere,
Dallarda türkü çiçekleri,
Ve bir çığlık duyulur tanyerinden..
Yol izidir ufuktaki lekeler,
Birbiri ardına dizilir günler..
Kusurlar.. Erdemler..
Yaşanan gövde yorgunlukları..
Şahdamarımızı yumruklar buruk gülüşler..
Duvarı kucaklar bir kertenkele,
Ve bir örümcek..
Ağ örer inci işleyen yaprak üstünde..
Eylemsiz bir öznedir ölüm,
Bir basamak üstümüzdedir..
Sonsuzluk merdiveninde..
Zırhını soyunup görüntümün,
Akdenizi ağladım..
İşitsel sessizlikte..
Kırdım bütün taşlarını ölülerin..