Bulutları Beklerken
[ resmi görüntülemek için tıklayın ]
BULUTLARI BEKLERKEN, gerçek evrensel insanî duygular olan aşk, suçluluk, korku ve paylaşmayı deşerken, "biz kimiz?" ve "nereye aitiz?" sorularını ortaya atıyor. Hiç evlenmemiş olan Ayşe, yıllar önce dul kaldıktan sonra, hayatını hasta ablası Selma'ya adamıştır. Ayşe artık, kısa süre sonra yalnız kalacağı yolundaki haşin gerçekle yüz yüze gelmek zorundadır. Onun trajik geçmişinin esrarı, Selma'nın ölümü karşısında onun yoğun kayıp duygusunu paylaşan sekiz yaşındaki sevimli oğlan Mehmet'in meraklı gözlerinden anlatılacaktır. Ayşe'nin trajedisi, tarihi olayların tarihsiz bir sonucu olarak başlar: Birinci Dünya Savaşı ve Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü, Türkiye'de yeni milliyetçi dalgalara yol açarak, Karadeniz bölgesinde Rumlarla Türkler arasında büyük gerginlikler ve çelişkiler yaratmıştı. 1916 kışında, Osmanlı Ordusu, kısa süre önce Rus işgalinde olan Trabzon'un batısındaki köyleri boşalttı, bu köylerin Rum sakinleri örgütlenmemiş bir sürgün çabası içinde, evlerinden atıldılar. Ayşe'nin esas adı Eleni'ydi ve tahliye edilen Rum ailelerden birinin kızıydı. Eleni, 10 yaşındayken, annesi, küçük erkek kardeşi Niko ve bebek kız kardeşiyle birlikte, güneye doğru, sonu gelmeyeceğe benzeyen bir yürüyüşe katlanmak zorunda bırakılmıştı.