Sen sessizken ben sensiz zamanlarda susmayı öğrendim..
Birdaha güneşe bakmamayı, yağmurun ıslattığı toprağa basmamayı...
Sen renksizken ben günden günden güne solmayı öğrendim
Sorgu dolu gözlere anlamsız bakışlarla cevap vermeyi
Güllerin içindeki ateşin sesini duymayı....
Gözyaşlarımı silen olmayınca ağlatmanın rahatlatmadığını,Sabah kalktığımda yanımda olmadığını bilmenin şuursuzluğuyla;
Hayata yaşam gözüyle bakamadığımı ve insanın yaşarken nasıl ölümü tadabileceğini öğrendim.
Şimdilerde daha yabancıyım hayata. Sabah yaptığım şekilsiz kreplerle dalga geçmeni bile özler oldum. Sabahları darma dağın saçlarımın artık beni güldürmediğini, kırıldığımda üzülmemem gerektiğini söyleyenlerin senin kadar içten olmadığını ve herşeyden önemlisi bunları yazarken titreyen ellerimin yüreğim kadar korkak olmadığını birkez daha çerçeveledim yitik resmimize..
Yanlış yerde yanlış zamanda doğru olan ne varsa yaşadığımız teşekkür etmek için vaktim olmadı..yada olmayan vakit için fazla geç bir zaman boyutundayım siyahlarda....
Şimdi sadece sessiz heceler var önümde..Birdaha sıcaklığını hissedemeyeceğimi biliyorum.ve şunu da çok iyi biliyorum ki gittiğin yerin dönüşü yok.. Kimbilir belki yine sensiz günlerde güneşe buruk bir selam veririm, yine gülerim saçlarıma ve her defasında tekrarladığım şarkımıza...ama şunu bil ki gittiğim her yer senin yolun gördüğüm şey senden biz iz ve duyduğum her sözcük sen olacaksın yaşam beni sana taşıyana dek...şimdi toprağına diktiğim gülle beraber sabahın ilk ışıklarında ayrılma vakti senden... senden yada artık olmayan benden........
[color=black][b][size=117] öLüM bUySa,TaNRıM BuYSa YaŞaMaK,SiL aLnıMDaN YaZDıĞıN bU YaZGıYı,yA BiR yErE ÇıKSıN ArTıK bU SoKaK,yA Da öLDüR İçiMDeKi TaNRıYı..! [/size][/b][/color]