Altın Portakal'ın 40 yıllık 'en'leri

Kültür ve sanat haberleri
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Alamut
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1694
Kayıt: 16-09-2003 17:07
Konum: İstanbul
İletişim:

Altın Portakal'ın 40 yıllık 'en'leri

Mesaj gönderen Alamut »

Türkiye’nin en uzun soluklu sinema festivali olan ve 3 Ekim’de 41’inci kez ‘merhaba’ diyecek Antalya Altın Portakal Film Festivali, 40 yıllık tarihinde, arkasında pek çok ‘ilk’ ve ‘en’ bıraktı.

‘Yeşilçam’ adının hafızalara kazınmasını sağlayan siyah-beyaz Türk Sineması döneminde, 1964 yılında düzenlenmeye başlanılan ve günümüze kadar sürerek, Türkiye’nin en uzun soluklu sinema festivali unvanını alan Antalya Altın Portakal Film Festivali, 41’inci yılına 3 Ekim’de “merhaba” diyecek. Festival, bugüne kadar süre rekorunun yanı sıra sanatçıların kazandığı ödüller ve filmlerle de hafızalardan silinmeyecek izler bıraktı.

Resim

4-10 Ekim 1964 yılında gerçekleştirilen 1. Antalya Altın Portakal Film Festivali, ‘film’, ‘yönetmen’, ‘kadın oyuncu’, ‘erkek oyuncu’, ‘görüntü yönetmeni’, ‘yardımcı kadın’ ve ‘erkek oyuncu’ olmak üzere 7 dalda düzenlendi.

EN İYİ FİLM ‘GURBET KUŞLARI’
Bu dönemde, Türk Sineması’nda daha sonraki yıllarda büyük izler bırakacak ve ünleri artacak sanatçıların rol aldığı filmlerden biri olan Halit Refiğ’in yönettiği ‘Gurbet Kuşları’, En İyi Film seçilirken, Refiğ de En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazandı.
1. Altın Portakal’da meslek yaşamının ilerleyen yıllarında “Türk Sineması’nın Sultan”ı unvanına sahip olan Türkan Şoray ‘Acı Hayat’, İzzet Günay da ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ filmiyle en iyi kadın ve erkek oyuncu dalarında ilk ödüllerini aldılar.
Türkan Şoray, ‘Acı Hayat’la gelen ilk ödülünün ardından 5., 24. ve 31. Altın Portakal Film Festivalleri’nde ‘Vesikalı Yârim’, ‘Hayallerim Aşkım ve Sen’ ve ‘Bir Aşk Uğruna’ filmleriyle toplam dört ödülü kucakladı.

5 ÖDÜLLÜK REKOR
Altın Portakal, sinemanın altın yıllarında başlattığı ve yarattığı şenlik havasını sanatçıları halkla buluşturarak coşkuyla sürdürürken, Antalya halkı, her biri ayrı görsel özelliklerini kattığı rollerle gönlüne yerleşen sanatçıları, yakından görme olanağı buldu.
“Bale koşuşuna sahip narin yüzlü” sanatçı olarak nitelendirilen Hülya Koçyiğit, 1969 yılında 6. Altın Portakal Film Festivali’nde ‘Cemile’ filmiyle kazandığı ilk “en iyi kadın oyuncu ödülü”nü, 40 yıl boyunca 5 kez aldı. Koçyiğit, daha sonraki yıllarda “mücadeleci ve acıyı taşıyan kadın” tipleriyle de kariyerine devam ederken, ‘Cemile’nin yanı sıra ‘Tanrı Misafiri’, ‘Diyet’, ‘Derman’ ve ‘Karılar Koğuşu’ filmleriyle 10., 12., 20. ve 27. Altın Portakal Film Festivali’nde “en iyi kadın oyuncu ödülünü” en çok kazanan sanatçı oldu. Koçyiğit’in 5 ödülü, bir dahaki yıllarda hiç bir kadın sanatçının bu sayıya ulaşamaması nedeniyle rekor olarak, Altın Portakal arşivlerinde yerini aldı.
Hülya Koçyiğit’in yanı sıra 1960’lı yıllarda hemen hemen aynı dönemlerde sinemada varolan Filiz Akın, Fatma Girik ve Türkan Şoray da rollerine kattıkları “bazen bir bakış”, “bazen içli bir ağlama”, “bazen dünyaya meydan okuyan ana” gibi karakteristik özelliklerle ekol oluştururken, “4’lü kadın ekolü” hayranlarının kalbindeki tahtlarından halen inmedi. Ekolün vazgeçilmezi Fatma Girik, Altın Portakal’ı 1965 ve 1967 yıllarında ‘Keşanlı Ali Destanı’ ve ‘Sürtüğün Kızı’ filmleriyle 2 kez, Filiz Akın da 1971 yılındaki festivalde ‘Ankara Ekspresi’ ile bir kez en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandı.

‘ROMANTİK FERİT’İN ARDINDAN
Yeşilçam’da 1960’ların sonları ve 1970’li yıllarda “aile, aşk ve komedi” gibi unsurların harmanlanarak sunulduğu renkli çekilen filmler sinema seyircisinin karşısına çıkarken, bu harmanlama büyük bir ilgi görerek geçmişten gelen sanatçıların ününe ün kattı, yeni şöhretler de ortaya çıkardı.
Sinemadaki şöhret basamaklarının en önemli hızlı tırmanan yeni yüzlerinden biri de “uzun boylu yakışıklı” Tarık Akan adlı genç oldu.
Bugün sahibi olduğu okulu bitirdikten sonra, 1970 yılında makine mühendisliği ikinci sınıfında okurken, Ses Dergisi’nin düzenlediği artist yarışmasına katılan ve asıl adı Tarık Tahsin Üregül olan Tarık Akan’ın, yarışmayla birlikte hayatı değişti ve oyuncu, 1970-75 yılları arasında neredeyse ayda bir film çekmeye başladı.
Yeşil gözlü, 1.90 boyundaki bu genç, Yeşilçam’da “bütün güzel kadınlarının karşısına temiz yüzlü, romantik ve hayran olunacak sevgili” olarak çıkarıldı. Oyuncunun rol arkadaşı bazı kadın sanatçıların beyaz perdede Tarık Akan’ı boyuyla orantılı olması için ayaklarının altına yükseklik konulduğu söylenir oldu.
Kemal Sunal’ın “Şaban” karakteri gibi ‘Ferit’ ismiyle romantik filmlerle özdeşleşen Tarık Akan, 1975 yılından sonra siyasal mesajlı filmlerde oynamaya karar verirken, bu kararla birlikte yapımcıların ambargosu yüzünden sinemaya 1,5 yıl ara verdi, daha sonra istediği türden pek çok filmde rol aldı.
“Romantik yakışıklı” rollerinden sıyrılarak yaptığı “keskin dönüş filmleriyle” sanatçı, 40 yılı geride bırakan Altın Portakal Film Festivali tarihinde toplam 6 kez en iyi erkek oyuncu ödülünü kazandı.
Yaklaşık 35 yıllık sanat yaşamında 1973 yılında 10. Altın Portakal Film Festivali’nde ‘Suçlu’ filmiyle ilk kez en iyi erkek oyuncu dalında Altın Portakal Ödülü kazanan Tarık Akan, 15. festivalde ‘Maden’, 21. festivalde ‘Pehlivan’, 26. festivalde ‘Üçüncü Göz’, 27. festivalde ‘Karartma Geceleri’ ve geçen yıl yapılan 40. Altın Portakal Film Festivali’nde ‘Gülüm’ filmleriyle 6 kez Altın Portakal Heykelciği’ne uzandı.
Ünlü oyuncu 13 yıl sonra gelen 6. en iyi erkek oyuncu ödülüyle, elde edilmesi güç bir rekor kırarak, hem erkek hem kadın sanatçılar arasında Altın Portakal’ı en çok kazanan sanatçı unvanına sahip oldu.

BİR SİNEMA ANITI: ATIF YILMAZ
Altın Portakal’a damgasını vuran bir başka sanatçı da, Türk Sineması’nın ünlü yönetmenlerinden Atıf Yılmaz oldu.
1947 yılında Tavanarası Ressamlar Topluluğu’na katılan ve aynı yıllarda Beş Sanat dergisinde sinemayla ilgili yazıları yayınlanan Atıf Yılmaz, bir dönem senaryo ve sinema afişleriyle sanat hayatında adım adım ilerledi.
1950 yılında Semih Evin’in asistanı olarak sinemaya geçen ve bir yıl sonra ‘Kanlı Feryat’ filmiyle yönetmenliğe başlayan Atıf Yılmaz, birçok akımı denediği, bugün 45 yıla yaklaşan sanat yaşamında yönetmenliğin yanı sıra yapımcılık, senaristlik ve yazarlık da yaptı.
Yılmaz, Altın Portakal’da rekortmen unvanını 6 kez “en iyi yönetmen” seçilerek kazandı.
Altın Portakal Film Festivali’nde ödül maratonuna, hala hafızalardan silinmeyen ‘Keşanlı Ali Destanı’ ile 1965 yılında 2.Altın Portakal Film Festivali’nde başlayan Atıf Yılmaz, 1972 yılında 9. Altın Portakal’da ‘Zulüm’, 1976 yılında 13. Altın Portakal’da ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’, 1984 yılında 21 Altın Portakal’da ‘Bir Yudum Sevgi’ ve 1986 yılındaki 23. Altın Portakal’da ‘Ah Belinda’ filmleriyle en iyi yönetmen ödüllerine sahip oldu.
1979 yılında 16. Altın Portakal Film Festivali, Sansür Kurulu’nun yarışmaya katılan bazı filmleri yasaklayarak, bazı bölümleri kesmek istemesi üzerine tüm yapımcıların festivalden çekilme kararı almaları ve 1980 yılında da askeri müdahale nedeniyle 17. Altın Portakal Film Festivali yapılamıştı. Sadece iki yıl kesintiye uğrayan festival, 38 yıl boyunca Yeşilçam ve bugünkü Türk Sineması’nda önemli bir iz bıraktı.
Festival, kesintiye uğramasına rağmen, yapılamayan yıllarda dahil edilerek, bu yıl 41 yaşına ulaştı.

ntvmsnbc
Hani kurşun sıksan geçmez ya geceden...
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir