Kalp ve damar sisteminin kış iklimine, soğuğa reaksiyonu çok daha farklıdır. Kalp, soğuk havada daha fazla sirkülasyon sağlayarak etrafını ısıtır ve vücudu rahatlatır. Ama hastalıklı olan ve yetmezliği olan bir kalp, yeteri kadar devir daim yapamayacağı için sorunlar ortaya çıkacaktır. Bu nedenle özellikle kalp hastasıysanız, sonbahar ile birlikte soğuk havalara hazırlık için kalbinizin kış ayarını yaptırın.
Prof. Dr. Bingür Sönmez
Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı
www.saglikveyasamdergisi.com.tr Alıntıdır
Kalbinizin kış ayarını yaptırın
Kalp hastaları kalp sağlıkları için mevsimsel kurallara uymalı ve yaşam şeklini ona göre programlamalıdır. Yaz aylarında nasıl su kaybını önlemek için ilaçlarının dozlarını doktor kontrolünde ayarlamaları gerekiyorsa; kışın da kalp krizi riskini tetikleyen soğuk havalar için de önlemler almalıdır. Bu nedenle bir otomobilin karbüratör ve klima ayarlarını mevsimsel olarak yaptırmak gibi kalp de kış mevsimine hazırlanmalıdır.
Kışlık yün çoraplarınızı hazırlayın!
Özellikle bacak damarlarında problemi olan hastaların genellikle ayaklarında his bozukluğu da vardır. Hasta bir de diyabetikse (şeker hastasıysa) his kaybı ciddi orandadır ve ayaklarının üşüdüğünü, donduğunu fark edemezler. Özellikle bacak damarı problemi olan insanlar kışın dışarı çıkarken mutlaka yün çorap giymeliler. Aynı zamanda gece yatarken de yün çorap giyerek ayaklarını ısıtmaları, sağlık açısından çok yararlı olacaktır. Bu nedenle özellikle kalp hastalarının dolaplarındaki kışlık yün çoraplarını çıkarıp soğuk havalara hazırlık yapmalarını öneriyorum. Ancak kalp hastaları gece ayakları üşüdüğü zaman da sıcak uygulama yapmamalı. Hele ki hasta diyabetik ise ayaklarında his kaybı olduğu için sıcağı da hissetmeyeceği için sıcak uygulaması, ayağının yanmasına ve yaralar oluşmasına yol açabilir. Bu yaraların iyileşmesi uzun bir süreci kapsayacağı için çok ciddi komplikasyonlar hatta bacak kesilmesine varan durumlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle en etkili yol, ayaklarını sıcak tutacak çorap giymeleri olacaktır.
Kışın sokağa çıkarken atkı ve bere takın, cebinize mutlaka dil altı tableti koyun!
Kalp hastaları kışın gerekli egzersizleri yapamıyorlar, sokağa çıkamıyorlar. Besin düzenlerini iyi ayarlayamıyorlar. Kışın soğukta özellikle rüzgârı göğüs bölgelerine alacak şekilde sokağa çıkmamaları çok önemlidir. Havayı burunlarından almalılar mümkünse bir atkı ile ısıtarak içine almalılar. Dışarı çıkarken ağız ve burun atkı ile kapatılmalı ve hava ısıtarak içlerine alınmalıdır. Bu durum onları üst solunum yolu enfeksiyonlarından koruyacaktır. Başlarına mutlaka bere takmaları, kulaklarından soğuk havanın girmesini de yine üst solunum yolu hastalıklarını önlemesi nedeniyle çok önemlidir. Ayrıca rüzgar direkt göğse temas etmemelidir. Çünkü hiç kalp ile ilgili şikâyeti olmayan insanlar bile soğuk havada -ki bu kişilerin gizli kalp hastalıkları da olabilir- göğse kalp ağrılarının geldiğini fark edeceklerdir. Bunun için kalp hastası olan kişilerin soğuk havada sokağa çıkarken mutlaka dil altı tableti bulunmaları çok önemlidir. Çünkü soğukta vücut ısısının düşmesi nedeniyle spazm oluşuyor ve bu spazm nedeniyle kalbe yeterince kan gitmiyor, göğüs ağrısı ortaya çıkabiliyor. Bunun için kalp hastaları sıkı giyinerek sokağa çıkmalılar ve kesinlikle soğukta tok karnına yürüyüş yapmamalılar.
Soğuk havalarda yürüyüş yapmak için bir alış veriş merkezi belirleyin!
Kalp hastaları ‘kış geldi soğukta yürüyüş yapamıyorum’ diye kesinlikle kendilerini eve kapatmamalıdır. Bunun için iki seçenekleri var. Öncelikle, evlerine bir yürüme bandı alarak ev ortamında günlük yürüyüşlerini yapmalarıdır. Hastalar kendilerine bir yürüyüş programı belirleyerek günlük olarak bunu uygulayabilir. İkinci seçenek de yeni bir konsept olan büyük alış veriş merkezlerinde yapılmasını tavsiye ettiğimiz uzun yürüyüşlerdir. Günün en sakin en tenha olduğu, kalabalığın az olduğu dönemde saat 10.00-14.00 arasında yürüyüş yapmaları kendileri için çok yararlı olacaktır. Bugün artık en küçük alış veriş merkezinin boyu 100 metre. 5 tur atarlarsa 1 kilometre yol eder. Bunu iki defa yaparlarsa zaten günlük yürüme egzersizini yerine getirmiş olurlar. Yürüyüş, vitrin seyreder gibi değil biraz hızlı adımlarla yapılmalıdır. Hastalar için buraları önermemizin sebebi; artık bu tür binalar “akıllı bina” olarak inşa edildiği için içerdeki havanın sıcak olması, enfeksiyondan koruyan bir ortam olması, yine ısıtma sistemlerinin filtreli olması ve havanın içeri filtre edilerek verilmesidir. Bunlar hastanın sağlığı açısından önemli kriterlerdir. Dışarıda spor yapma alışkanlığı olan hastaların da mutlaka bu aktivitelerin kapalı ortamlarda yapmalarını öneriyorum.
Kışın çorba, bal, pekmez, sebze ve meyve yiyin!
Kalp hastalarının kış beslenmeleri de yaz programlarında olduğu gibi özel olmalıdır. Yazın hastalarımıza bol su içmelerini söylediğimiz gibi kışın da gerektiği kadar kalori almalarını kesinlikle öneriyoruz. Çünkü hastaların vücudun soğuğa ve enfeksiyona karşı duyarlı olması için yeteri kadar kalori almaları şarttır. Havaların soğuması ile birlikte, kalp hastalarının aşırı diyet yapacakları aylar da geride kalmıştır. Vücudun direncini korumak ve vücudun gerekli şekilde beslenmesini sağlamak için buna uygun kaloriyi almaları şarttır. Sabah kahvaltısında diyabetik olmayan hastaların bir kaşık bal ve bir kaşık pekmez yemelerini öneriyorum. Yemekler gene çok ağır, kırmızı et, hayvansal yağ ağırlıklı olmamalı, bunların yerine bol sebze ve bol meyve tüketmelerini, çiğ sebze ve meyveye önem vermelerini öneriyorum. Özellikle C vitamini ihtiva eden sebzeleri çiğ olarak tüketirlerse, vitaminini de korumuş olurlar.
Kalp hastalarına yumurta artık yasak değil!
Biz yıllarca kesinlikle hastalarımıza yumurtayı yasak ettik. Öyle ki pastanın üzerindeki yumurtanın bile çok sakıncalı olduğunu söyledik. Ancak yapılan son yayınlarda Omega 3 Omega 6 dengesini bozduğunu ortaya koyduğu için yeni çalışmaların sonuçları hastalarımızın yumurta yemelerini mümkün kılmıştır. Bazı kardiyologlar her gün bir tane öneriyorlar ama ben hastalarıma gün aşırı bir rafadan ya da pişmiş olarak sabah kahvaltısında haşlama yumurta yemelerini öneriyorum.