Herkesin farklı hayalleri var yarına dair. Kimi yalnız kimi kalabalık düşler peşinde. Kiminin yarını gözleri gibi ıslak, kimi gözlerindeki yıldızları kaydırır hayallerine
Hayat garip, hayat sağı solu belli olmayan bir deli. Tedavisi olmayan hasta, hayat. Ölüme mahkum bir gerçek
Hızla tüketilen gülüşler tadında bir yaşam düşlerim. Gülüşlerimiz gibi hızlı tükenen ve gülüşlerimiz kadar neşe dolu. Herzamanki gibi olmayacak olanın peşindeyim. Yine herşeyin bilincindeyim, vazgeçmeyeceğim.
Eğerden yeni ayrılmış bıçak kadar keskin düşlerim. Denizden akvaryuma taşındırılmış balık kadar şaşkın yalnızlığımla birlikteyim. Ellerim önceden de böyle soğuk muydu? Yalpalıyor yüreğim. Ama biliyorum yaramaz düşlerim ışıldamak üzere gözlerimde. Ve gözlerim yeni renkler bulur her hareketinde. Yaşama sevinci kitlemişken yüreğimi kendi üstüne, nasıl sevmem diyebilirm ki elimdemi sence?
Aşk arsız misafir. Gelir gider, küstürür de gönlümü almasınıda bilir. İyiyle kötü dans eder içimde. Kabul edişlere bırakırım kendimi, hayat içindeki herşeyle güzel elbette. İyiyi alıp kötüyü satmak olmaz, istensede alıcısı bulunmaz.
Aşkta böyle işte. Çocuğuna kızan anne gibi. Acı biberi sürer ağzına da bir kaşık bal çalmadanda uyku tutmaz aslında.
İlayda Yalçın
1 Eylül 2007