Özlenene...Yüreğimizden birkaç satır ...

[DiLeMmA]

Bu yolları aşındıran , hep biz olduk.

[DiLeMmA]

Kelimelerle oynarken hep seninle
Kanattık kalplerimizi
Kanattık uçuran birbirimizi

Ne kaldı geriye..

[grace]

Belki kavuşamam sana; ölüm de gelir
Bulutlara yazdım seni yağmur yüreklim,
Gözlerinde enginleri gördüğüm; huzur bulduğum yarim..

[dewil_lions]

dün resmini baktım uzun uzun
ağladım sensizliğime kırıldı umutlarım
kapadım gönlümün kapılarını
sensiz nefes alamaz oldum

[Sevdazan]

özlenene değilde özlenenlere bir kaç satır ile
merhaba ile aslında
aradan geçen onca ayrı zamandan sonra belkide unutulduk bilmiyırum ama şu mesaj gönderenler şu yazanlar hala benim dimağımda dost olarak durmaktalar...
hepinize ama hepinze merhaba

[DiLeMmA]

Yeni gün doğmuyor..

[Sevdazan]

ama yeni gün'ler doğacak

[barbar]

Doğuyoda neye yarıyor?

[Meneptah]

solan kalbim her yeni günde, tekrardan açmak için can çekişmekte sensizliğin güneşinde.... kuruyan yapraklar gibi yüreğim senden haberiz geçen o sessiz, soğuk, yalnız gecelerde.. çaresizliğimin son durağındayım, yürek buruk ben buruk, benliğim buruk.... ayrılığın son perdesi artık bu son sözler, açılamadığı sensizliğe yakınıyor çaresizliğiyle aşkının ellerinde....

[dEEp]

Dökülürdü kirpiklerinden Çamlıca Akşamının kızıl güneşi...
Sessizliğinde boğardı, gündüz keşmekeşinin son kalıntılarını...
Böyle bir akşamın ardından, vururken avuçlarıma Eyüp Sultan sabahının ilk ışıkları,
Üç şey için yakarmıştım Allah’a;
cennet bahçesi,
İstanbul kokusu,
ve sen...
Şimdi ise senin yokluğuna ağlar, kimsesiz güvercinler...
Alışamadım gidişine inan!
Yine de kesmedim umudumu, ne cennetten ne İstanbul’dan...

Özlemim sanadır..!
Varsın kar yağsın,
Daha yağsın,
Seni andırıncaya kadar..

'Ne zaman ki vuslatlar, bu şehirde dem bulur
O an her mevsim bahar, her yer İstanbul olur'

Soruyordun..
İlkyaz işte..
Uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz,
Tenhalık böyle..

Dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde..?
Beklesem hemen gelecek olduğun
Tam öyle olduğun.
Oysa hep yanımdasın, seninle her şey yanımda,
Kırık dökük de olsa yanımda..
Mesela çok sevdiğin bir deniz bile yanımda,
O deniz ki aramızda hiç kımıldamadan,
Erkeğini iyi tanıyan bir kadın gibi yorgun..

Yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
İkimizdik, iki kişi değildik..
Bakıyorsak birlikte bakıyorduk gözlerimin içine..
Birlikte gözlerinin içine bakıyorduk senin..
Yanlıştı, doğruydu, hiç bilmiyorum..
Sanki bir bakıma ayrılık böyle..

Karşılıklı otursak da ne zaman,
Masa örtüsünü ikiye bölen ellerimizdi..
Bir tırnak yeşilinden gerisin geriye,
Ayak bileklerimizden gerisin geriye,
Bütün bunlar gereksiz, bilmiyorum sanma ;
Gereksiz ama yalnızlık böyle..

Bir hüzün kaç kişinin hüznü olurdu..?
Çıkarsak toplamak yerine,
Her hüzün başka türlü olurdu..
Ne yaparsan yap saati kurma,
Öyle dağıldık ki hepimiz,
Her günün geçmesi yeni bir gerçek oluyor..
Seninle her uzaklık gibi böyle..