gün ışığı giriyor artık odama..gittiğinde kimseler açmasın diye sımsıkı kapattığım perdelerimi sandığa kaldırdım.mumlarımı yaktım..tüm ışıklarımı açtım tekrar..
öyle içime işlemiş ki hasretinin kokusu,onu çıkarmaya çalışıyorum şimdilerde...ama bir parça kalsın orda istiyorum..belki tekrar gidersen,hasretinle hasret gideririz diye..sonra kızdığını seziyorum hasretini kabullendim diye..hepsini söküp çöpe atıyorum..
kimbilir nerelerde dolaştın ben sensizken..hangi dağın ardına ulaştın..neler aradın da bulamadın..bilmiyorum..bilmek istemiyorum...
bahaneler,sudan sebepler ya da gerçek nedenler umrumda değil..varsın ya,sadece varlığın umrumda..
öyle berrak bir nehirmişim ki sen yanımdayken..gittiğinde kuduran denizler gördüm gözlerimde..kendini asan limanlar gördüm..gemilerinin dönüşüne izin vermeyen...
ama ben yapmadım..babil in asma bahçelerinde kendimi asmadım!çünkü kızardın,çünkü kıyamazdın,çünkü döndüğünde bulamazdın..döndüğünde "beni bul.." diye sana bağışladım canımı...
yokluğun o denli canımı yakarken öyle bir inanmışım ki döneceğine,yoluğunla varlığın aşık olmuş birbirine..
bak yanılmadım..tüm rüzgarlarınla yanımdasın yine..
aslında biraz kızıyorum içime,gittiğini düşündü diye..gitmemişsin oysa,susmuşsun sadece...karanlıkta hissettiğim nefes gerçekten seninkiymiş,yanılmamışım...
dağınıklığımın orta yerinde hiç şikayetlenmeden yaşayabilmeni öyle çok seviyorum ki...iyi ki varsın can dostum...
hadi girdiysen kapat kapılarımızı...içeri rüzgarlar girmesin bizimkilerden başka..fırtına çıkar sonra...