ilkokula gitmiş, kenan evren'i, erdal inönü'yü, özalı
tanımış olmak, ajda pekkan'ın alo, michael jackson'ın
pepsi reklamlarını hatırlayacak kadar şanslı olmak
demek.
Big in Japan , the final countdown, eye of the tiger
demek.
icraatin içinden demek, semra koy bir kaset de
neşemizi bulalım demek.
köPage Rankü demek, ödediğiniz her kuruş verginin yol, su,
elektrik olarak size geri dönmesi demek
VOLTRAN VOLTRAN VOLTRAN demek , depozito toplamak
adina kola sisesi biriktirmek demek ,adile naşitten masal dinlemek demek.
debbie gibson, tiffany, jason danovan,
sandra,modern talking .vb...dinliyor
olmak...comanchero'nun ve life is lifeın sözlerini
ezberlemeye çalışmak demek...michael
jackson, madonna, samantha fox demek
korhan abay,cenk koray,metin milli,ersen ve
dadaşlar demek. clementine, he man, she ra,
transformers demek.
okula siyah önlükle gitmek demek.
kayahan,nilüfer,sezen aksu, barış manço ile büyümek
demek.
mutlaka bir sekilde ihtilal cocugu demek köle izaura
demek, ziyaretçiler, kuzey ve guney demek!!!!
acidçi misin °°°°lci mi demek...moruk demek,
herild yani demek,hey corc versene borc demek,
olmaz maykil bende de yok cevabini isitmek demek,
geriye donup baktikca ic gecirmek demek...
yüzyıl içindeki en iyi, en kıyak kuşak olmak, hem eski
hem yeni olmak demek.
edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu şörli makleeyynn
yeeeeeee diye bağırıp en az bir technotronic kasedine
sahip olmak demek.
mahalle ce$melerinden su icmek, bayramlari iple
cekmek,cumhurba$kani denince kenan evreni hatirlamak
demek koltukaltında topla okul bahçesine yalnız
giderken "nasılsa oynıycak birileri vardır" diyebilmek
demek
saati soranlara eti kemik geciyor demek;
evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden
çocuklugunu yaşayabilmiş,son dönemin bir üyesi olmak
"ne?" sorusuna ZONK cevabı vermekten zevk duymak, ,
büyüteç ile kağıt yakmak ve siyah kağıtların beyaza
oranla daha kolay yandığını keşfetmek, 9 voltluk pile
dilinle dokunup o ekşi anı yaşamak,
23 nisan çocuk şenliğinde gelen yabancı çocuklara 5
dakikada aşık olmak demek, son dersin son 5
dakikasında parkeleri giyip zilin çalmasını beklemek,
hurraa kapıya doluşmak, dışarıya pestil olarak çıkmak
demek, sinek ilacı arabalarının arkasında bıraktığı
bulutta deli gibi dolaşmak demek.
kutu kolayı actıktan sonra kapagını cekip cıkarıp
atmak demek, tipe bak demek
fon muzigi laura brannigandan self control olan
gunler. bakkala gitmenin, sokakta oynamanin, harclik
toplamanin gecerli sayildigi,havuc'un olmadigi yillar
demek... her seye ragmen temiz ve el degmememis bir
hayat demek...sonrasinda biz buyuduk ve kirlendi
dunya demek.
pazar aksamlari mecburen yikanmak ve erken yatmak
demek. sesi açıp kısmak için televizyonun dibine kadar
gidip üstündeki düğmelere basmak zorunda olmak demek
sehirlerarasi yolculuklara cikarken otobusun 302s
olmasi icin dua etmek. bilet alirken arka kapinin onu
ve tekerlek ustu olmasin demek.
resimli futbolcu kartlari demek, süper babaanne demek,
fantayla kolayi karistirmak demek, mahalle kavrami
demek.
cavusevsku ve karisinin kursuna dizilisini tvden
seyretmek demek,o goruntulerin yillar sonra bile
kafadan hala cikmami$ olmasi demek.
anket ve hatıra defterlerinin olması bunlara seviyorum
ama kimi diye başlayan maniler yazmak,önünde tek
arkasında 2 çizgi olan
külotlu çorapların havada sallanarak giydirilmesi,
içinde biri sabunlu iki ıslak bez olan mustili
beslenme çantası,dantel yaka,yenen kokulu
silgi,leblebi tozu çekerken atlatılan ölüm
tehlikeleri,hulahop,ayak bileğine takılarak çevrilen
top,sek sek oynamak,bayramda mahalleye dağılıp şeker
toplamak, müsaitseniz annemler size gelecek demek
trt'nin yayın akışının bitmesiyle çalan istiklal marşı
için ayağa kalkıp, marşı hazırolda bangır
bangır söylemek ve marşın bitiminden sonra çıkan tiz
"biiiiiiiiiiiiip"sesine rağmen televizyonu kapatmamak
demek. Zerrin Özer demek. Nasıl da geçmişti bütün bir
yaz demek. Bu şarkıya kafanda klip çekmek demek.
annelerin çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret
yedirmemesi demek..
challengerın olduğu günkü haberleri hatırlamak demek..
pkk saldırılarında her gün mutlaka birilerinin
öldüğünü duymak ama anlamamak demek..
veronica castroyu güzel zannetmek demek..
kenan evreni atatürk zannetmek demek..
Yazlık diskolarda içeri alınmamak demek. bunun için
ağlamak ve içeride- her nedense- You are in the army
now- şarkısında sarmaş dolaş danseden abi ve ablalara
bakıp özenmek demek,
gorbaçov'un kafasındaki kırmızılığın ne olduğunu merak
etmek,anneye "zeki müren'e teyze mi diyim amca mı
diyim" diye sormak,
"hayat bilgisi" kitabında kenan evren'in resmi
olması,her yere modern cami inşa etme furyasına anlam
verememek, batman ve şırnak'ın henüz il olmadığı
günleri hatırlamak, özalın çenesinin enteresan
yapısına anlam veremeyip, "acaba benim
çenem de ilerde böyle olur mu" kaygısıyla aynaya
bakmak demek...
breyk breyk arkadaş arıyorm demek eve lazım olur diye
fazlaca pul almak demek ho ho ho hoover
demek zeki müren in size alo diyoruuuum demesi demek
ilkokulda halley, petrol ve komancero sarkilarini
uydurma sozlerle soyleyerek danseden tolga han
ozentisi sefil dans gruplari kurmak
okul sonrasinda ise her gun kosturarak eve gidip; bu
topragin sesi programinda kimil zararlisi ile mucadele
yontemleri, orman koylusunun sorunlari ve yuksek
randimanli durum bugdayi turleri ile
ilgili verilen faydali bilgilerin ardindan kamber aga
ile uyanik skeclerini buyuk bir ilgi ile izlemek demek
kucuk yasta bilinçli bir ciftci kadar ziraat bilgisine
sahip olmak demek
sinemalarda the lord of the rings, harry potter vs.
izlemek yerine jules verne romanlari okumakla
gecirilen bir cocukluk demek
aldım çantamı kolumaaa,
çıktım dallas yoluna,
ben babi'yi beklerken
ceyar girdi koluma
şarkısını dansıyla birlikte bilmek demek.
kimler geliyo kimler?
sana ne sana ne
ama bunu söylemenize gerek yokki,
ben yapınca alışverişi,zaten alıyorum satış fişi
replikleri barındıran ali-ayşegül atik reklamı ve
bakkal amca, bir pergel, bir kalem, bir de çikolata
alacağım demek fişini de al oğlum'daki meşhur erol'u
hatirlamak,
hadi hep birlikte,hep birlikte, biz biz olalım
yemeklerden önceeee, lavaboya koşalım,
hafta da bir kere tırnakları keselim, fırçalayıp
onları tertemiz olalım diye şarkılar ezberleyen bir
nesil olmak demek
icraatın içinden izleyip özal'ın kalemine bakıp
hipnotize olmaya çalışmak
videocudan american ninja, kartal,kan sporu ve evil
dead gibi filmleri kiralamak demek
çok güzel bir ülkenin son yıllarını hayal meyal
hatırlamak, sonra da çivisinin çıkışını görerek
büyümek demek
Apartmanın çatısına 5 metrelik anten takıp üstüne de
tencere kapağı bağlayan bir abinin sizi tv önüne
oturtması ve çatıdan oldu mu diye bağırıp anteni
ayarlamaya çalışması demek.
Muhtemelen hayatımız boyunca yaşadığımız en güzel 10
yıl demek...
trt 1'de olusan sorunlar sonucu yayına bir süre ara
verildiğinde ekrana getirilen donuk ağaç, dağ bayır
resmine 10 dakika hareketsiz bakabilmek demek
alıntıdır