Seninle sakin pazar yürüyüşü

Paylaşmak istediğiniz aklınıza gelen konular, olaylar..
Cevapla
Kullanıcı avatarı
barbar
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2770
Kayıt: 05-11-2006 21:23
Konum: Ordan Burdan

Seninle sakin pazar yürüyüşü

Mesaj gönderen barbar »

Yürüyüşe çıktık seninle geçtiğimiz pazar günü. Bilerek şemsiye almadık siyaha dönmüş gri havaya inat. Keskin bir soğuk vardı yüzümüze şaklayan rüzgarda. Kışı sevdiğini biliyorum “Yaşadığımı hissediyorum kışın soğuğunda” dersin herzaman. Soğuk sana yasak halbuki. Bense karı severim, karın bembeyazını. Yoğun kar yağışları çocuklaştırır, yaşımı unutturur bana. Soğuğundan çok rengi ilgilendirir, yüzüm mora dönene kadar kar topu oynamak, beyazların üzerinde uzun yürüyüşler yapmak iyi gelir yüreğime. Sense soğuğuyla, soğuğun sana verdiği acısıyla bile seversin kışı.

İki gün önceki erken bahar günlerine ve güneşine aldanmış ağaçlar çıkıyor önümüze. Bembeyaz mısır patlakları gibi bezenmişler çiçeğe. Hava durumu haberlerine göre kar geliyormuş bu hafta. Bahar dalları yaprağa durmadan dökmüşler çiçeklerini. Pembenin en seksi tonu bu bana göre. Kar haberiyle içim cızlıyor, don vurmaz umarım üzerlerine. Aziz Nesin’in şiirinin ilk dizeleri geliyor aklıma. Konuşmanı bölmemek için dökmüyorum dile. Seni dinlerken, bahar dallarını seviyorum, şiiri okumayı unutmuyorum içimden. Kendimi bu aptal ağaçların ikiz kardeşleri gibi hissediyorum niyeyse.

ARKADAŞIM BADEM AĞACI
Sen ağaçların aptalı,
Ben insanların.
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar.
Bir ılıman hava esmeye görsün,
Düşünmeden gelecek kara kışı,
Açarsın çiçeklerini.
Bense, hayra yorarım gördüğüm düşü. (AZİZ NESİN)

Yıllar önce Bahariye’den eve dönerken yağmura yakalanmıştık. Mantolarımızın önünü açıp bilerek ıslanmıştık yürürken. Ne çok gülerdik hatırlarsın. Şimdi yeni duyduğum fıkraları ertesi gün unutmama gülüyoruz. Botlarımızın içine varana kadar ıslanarak gelmiştik bizim eve. Üzerlerimizi değiştirip sobanın arkasındaki büyük minderlerde ısınmaya çalışırken gülüşüp duruyorduk. Senin tembihlerin, benim ısrarlı tembihlerini unutarak yaptığım gaflar. Aptallıklarıma dayanamadığın surat ifadelerin.

Yürüyoruz yine kolkola, şemsiyemiz yok ama sıkı sıkı sarılıyoruz montlarımıza. Yağmur doluya dönüşüyor bir anlığına. Birbirimize bakıp gülüyoruz, çok hoşumuza gidiyor dolu parçalarının kafamıza düşmesi. Sohbetimiz soğuk havanın tam tersine sımsıcak. Ben geçmişteki aptallıklarımdan bahsediyorum senin akıllı hallerini anlatırken. Suratında korumaya açık bakışlar “Çok güçlüsün sen, başka şans tanınmamıştı sana, yolunda sağlam yürüdün, ayrıca da ikide bir bunu söyleme aptal değildin” diyorsun. Seviniyorum çocuk gibi. Onaylanmanın, kabul görmenin çok ötesinde hissettiklerim. Evet aptal değilim hiçbir zaman da olmadım ama ben aptal olmayı seviyorum sadece.

Kuyruğumu dik tutarak durmama rağmen aslında korkağın teki olduğumu söylüyorum hiç gocunmadan. Sokak köpeklerinden, akşamın karanlığından, gecenin zifirinden, soğuktan, parasız kalmaktan, muhtaç ve mahçup olmaktan hele hele yalnızlıktan nasıl korktuğumdan. “Yine de çok iyi getirdin bu güne kadar” diyorsun. Bana cesaret vermekten çok kendi gözlerinin gördüklerini anlatıyorsun. İçim dinginleşiyor, uzaklaşıyor korkularım şimdilik yanımdan. Korkularımla başetmeyi becerdiğimi düşünerek adımlarım daha sıkı basıyor ıslak yerlere. Yüzüme düşen soğuk yağmur damlalarını, yel değirmenlerinin üzerime bilerek yağdırdığını düşünerek, Don Kişot’u yardıma çağırarak savaşıyorum. Düşüncelerimin komikliğinden içim ısınıyor. Kendini sürekli yeniler hayat, kendini yenilediği gibi senin de bir yerlerde takılıp kalmana asla izin vermez. Sen plan yaptığını düşünürken o sana senin görmediğin bir yerlerden gülümser. Gülümsemesi “Hala plan yapılmayacağını öğrenemedin” anlamındadır. Dersini iyi ezber edenlerin gözlerinde, hayatın gözlerindeki gibi muzip bir gülümseme herzaman vardır. Biz anlamasak da bir şekilde Adildir Hayat. Aldıklarının yerine başka güzellikler veriyor.

Yağmur iyice hızlanıyor, her düşen damla bir öncekinden daha soğuk vuruyor yüzümüze. İndirime girmiş bir mağazanın sıcağındaki deri koltuklara bırakıyoruz kendimizi. Yeni botlarımın poşeti elimde çıkıyoruz dükkandan. (ayrıca burada yazılması gereken büyük bir sır var ama onu yazmıyorum Büyüdüm artık söyleme denilince söylemiyorum gördüğünüz gibi.) Hala yağıyor yağmur ama sanki biraz yorulmuş gibi yavaş yavaş. Seyyar simitçinin camekanından görünen simitlerin rengi “Ye beni” diyor biraz edepsiz bir tonda. Poşetteki simitleri tırtıklaya tırtıklaya yürümeye devam ediyoruz. Bugün çevremdeki herşey güzel görünüyor, simitler extra lezzetli, yağmur bereketli. Soğuk belirli bir noktayı geçince de yakıyor üstelik değdiği yeri. Donuyoruz. Evimin sıcağına girer girmez çay suyunu koyuyorum ocağa. Yeni botlarımı hemen geçiriyorum ayaklarıma aynı çocukluğumdaki gibi.

Siz benim herşeyi sağa sola dağıttığıma bakmayın sahip olduğum herşey çok ama çok değerli. Çaydanlıkta demlenmekte olan çayın çıkardığı buhar, ayağımdaki yeni botlar, evimin sıcağı, arkadaşımda yaşlandıkça daha da güzelleşiyor mu ne? Bana da öyle güzel yeşil renkli gözler vermiş ki Yaradan, şeytansı şeytansı fikirler dolaşan bakışları da çok anlamlı. Şimdi şükür etmemek ayıp olur arkadaşlar. Yaşamak güzel be, Don Kişot’a da bir bardak çay koymalı o da bizimle birlikte çok üşüdü.

Yarına garanti veremem belkide yarın salya sümük ağlamaklı olacak cümlelerim. Umurumda bile değil. Bugün nereden geldiğini bilmediğim manik hallerimle çok mutluyum. Bizi diplere vurduran acılarımızıda sevmeliyiz diye düşünüyorum. Onlar öğretmiyorlar mı bize, soğuk bir kış akşamında sıcacık güvenli bir evde bir bardak sıcak çayın iyi bir arkadaşla içilmesinin değerini.

Bugün herşey çok güzel görünüyor gözlerime ve mutluyum duysun bütün dünya.
Never let me alone !!
Kullanıcı avatarı
DiLeMmA
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3422
Kayıt: 02-02-2005 00:28

Mesaj gönderen DiLeMmA »

Seninle sakin bir pazar kahvaltısı Florya'da,Ataköy'de ..
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Kullanıcı avatarı
barbar
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2770
Kayıt: 05-11-2006 21:23
Konum: Ordan Burdan

Mesaj gönderen barbar »

benimle mi? Tamam kabul ediyorum.hangi gün saat kaçta? İstediğin saatte ordayım.(ama Uladağ'da olsun :-D )
Never let me alone !!
Kullanıcı avatarı
DiLeMmA
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3422
Kayıt: 02-02-2005 00:28

Mesaj gönderen DiLeMmA »

Önümüzdeki pazar ablam tamam mı ? :)
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Kullanıcı avatarı
barbar
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2770
Kayıt: 05-11-2006 21:23
Konum: Ordan Burdan

Mesaj gönderen barbar »

tamam ablacım söz ama değil mi? Kendimi ona göre ayarlim.İşyerine filan söyliyeyim işm var diyeyim ona göre.
Never let me alone !!
Kullanıcı avatarı
DiLeMmA
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3422
Kayıt: 02-02-2005 00:28

Mesaj gönderen DiLeMmA »

DiLeMmA yazdı:Seninle sakin bir pazar kahvaltısı Florya'da,Ataköy'de ..

Yok ama ben gerçekten bunu özledim onunla. [ resmi görüntülemek için tıklayın ]
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Kullanıcı avatarı
barbar
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2770
Kayıt: 05-11-2006 21:23
Konum: Ordan Burdan

Mesaj gönderen barbar »

ben daha sevgilimle denemedim.İnşallah banada nasip olur.Allah kavuşturur inşallah da yakın bir gün gidersiniz. (AMİN)
Never let me alone !!
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Bing [Bot] ve 2 misafir