Bir kez daha Uğur'lar olsun

Paylaşmak istediğiniz aklınıza gelen konular, olaylar..
Cevapla
Kullanıcı avatarı
barbar
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 2770
Kayıt: 05-11-2006 21:23
Konum: Ordan Burdan

Bir kez daha Uğur'lar olsun

Mesaj gönderen barbar »

Ben çok küçüktüm. Ankara’da bir alışveriş merkezindeydik. Annem “Aman Tanrım” dedi… İşte bu çığlık benim çocuk kalbimde ölümü ilk tanıyışımdı. Üstelik bu, o bildiğimiz ölümlerden değildi. Ölen ne yan komşumdu, ne babam, ne dedem… Ölen bir yazardı, bir düşünür. Araştırmacı gazeteci…Çocuk kalbimde ki çiçekler solmuştu. Bu benim insanlara karşı ilk öfkemdi.

Ölen Uğur Mumcu’ydu ve ben o gün karar verdim; Bir gün söylenecek bir şeyler olursa asla susmamaya. Çünkü susmazsam boşuna ölmüş olmayacaktı hiç biri. Arkada gözü yaşlı bıraktıklarının acıları dinmeyecekti ama savaştıkları şey uğruna ölen babaları, kardeşleri, eşleri gibi birilerinin daha var olduğunu görerek sevineceklerdi.

Hrant Dink; yazılarını takip ettiğim birisi değil. Ama sabahtan beri ölümün karşısında kinle titreyen ellerim şu satırları görünce yazmaya karar verdiler. “Ama tüm bunlar olurken şu gerçeği de tek güvencem sayacağım. Evet, kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet, biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce”. Bu ülkede insanlar güvercinleri bile özgür bırakmazlar aslında.

Ayakkabıları delik öldü yazar. Acıları korkuları ve cesareti bir arada kalbindeyken öldü. Ermeni olmak mı ölüm sebebidir? Yoksa başkaları doğru bulmasa da bir fikri söylemek mi? Asırlardır bu ülke topraklarında kardeşçe ve birarada yaşadığımızı ne de çabuk unutuyoruz. Üstelik sırf siyaset değil küçücük şeyler bile bu savaşı perçinlemeye yetiyor. Bir evlilik, bir dostluk bile kurmak günahmış gibi sanki ülkemizde yaşayan ekalliyetlerle. Oysa benim yüreğimde sakladığım bir türküm var; siyasetten öte… Tüm gündemden öte…

Ben yüreğimde kocaman bir Şişli Türküsü saklarım. Pazar sabahları çalan akordiyon seslerini özlediğim Şişli… Kiliselerinden çan, camilerinden ezân sesleri duyulan Şişli… Bu koskoca ülkenin hiçbir yerinde yaşayamadığım kadar huzurlu yaşadığım Şişli… Apartmanımda çınlayan klasik müzik melodilerini özlediğim Şişli… Bakkalından otoparkına her köşe başında bir güler yüz gördüğüm şişli… Apartmanımdaki tüm komşularımın Ermeni ya da Rum olduğu Şişli… Sıcacık gülümsemeleri… Hoşgörüleri, saygıları… Ben içimde kocaman bir Şişli sokağı taşırım; Ona ruhunu veren komşularımla beraber. Türk olmayan Ermeni ve Rum olan komşularımla beraber.

Ben bu ülkenin bir köşesinde onları tanıdım. Bir Türk kadar onlar da bu ülkenin insanı. Onlar da komşumuz, eniştemiz, yengemiz, patronumuz, dostumuz olabilecek kadar kaliteli, düşünceli ve en önemlisi bu ülkeden. Bir Avrupa ülkesine gidip evlenmekten hiç kaçınmayan, bir başka ülkede okul okumaktan gurur duyan bizler, ülkemizde elele gönül gönüle yaşamamız gerekirken öldürmeyi seçiyoruz. Dışlamayı… Bizi üstün kılan nedir söylesenize? Bu ülke topraklarında onların da yok mu hakkı bizim kadar? Bir başka ülke kurulsun demiyorum. Aynı ülkede Türk, Kürt, Ermeni, Yahudi, Rum demeden bu ülke bizim diyebilelim diyorum. Türkiye Vatandaşı olmak için Türk olmak gerekmez. Bu ülke de özgür konuşabilmek için çelik yelekler giyilmek zorunda kalınmamalı.

Sevgi ne zaman özgürlüğünü ilân edecek bu ülkede? Ne zaman insanlar kışkırtılmayı bırakacaklar? Ne zaman susmaktan vazgeçeceğiz? Neden biz hep birilerinin uydusuyuz? Sadece Azınlık çoğunluk meselesi değil ki bu. Okulda kendisine tacizde bulunan hocaya not versin diye göz yuman kız öğrenciler size söylüyorum başlarınızı kapıyorsunuz, Türküz diyorsunuz ama susuyorsunuz; ucunda not var ne de olsa.

Alışveriş yaptığımız mağazada saygısızca davranan elemana “ne yapıyorsun” demeye bile gücümüz yok bizim. Fazla konuşuyoruz aslında, her milletten fazla… Konu yan komşumuzun namusu olunca konuşacak o kadar çok şey var ki. Konu akrabamızın oğlunun kullandığı uyuşturucu olunca konuşacak o kadar şey var ki. Ama birimizin başına bir olay geldiğinde kapatıyoruz. Çıkarlar önde ya, her şeyi ama her şeyi kapatıyoruz. Ölen bir Ermeni olunca dökülmez gözden yaşlar bir takım şeyleri özgürce söyledi diye. Ama devleti sömürüp duran bir siyasetçi, kapımızı çalıp yardım da bulununca kapıyoruz gözlerimizi, hem Türk, hem Müslüman hem de bir seçim dönemi soframızı kuşattı diye. Tarihte ki Türkü, Türklüğü soruyorsanız emin olun bu değildi.

Bir kere daha bir yazara; Selda Bağcan’ın türküsüyle; “Uğurlar Olsun”. Seni öldüren ellerin bu ülke mezarı olsun.



alıntıdır.
Never let me alone !!
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir