> İşsizdi, parasızdı, kalacak yeri, yiyecek ekmeği, iki
>satır muhabbet edebileceği bir arkadaşı da yoktu.
> > Nerden geldiği bilinmez "Türk Ceza Kanunu" diye bir kitap geçmişti eline. Bir gün
>onu okuyarak vakit geçiriyordu ki "Ülke başbakanına hakaret etmenin cezası
>6 ay" maddesini gördü. Kitabı ve gözlerini kapattı. "Hem bütün hırsımı ondan alırım, hem
>bütün gazeteler, televizyonlar benden söz eder meşhur olurum, hem de 6 ay ekmek elden su
>golden yiyecek, yatacak derdim olmadan çiçek gibi kışı geçiririm." diye düşündü...
> > Ertesi gün mitinge gitti, Türk Başbakanı konuşurken milletin arasından fırlayıp
>bütün gücüyle bağırmaya başladı:
> > >-"iiibn.. başkan! iiibn.. başkan! iiibn..başkan!!"
> > Güvenlik kuvvetleri hemen müdahale edip yaka paça götürdüler. Ertesi
>gün mahkemeye çıktı, şahitler dinlendi, savunması alındı. Hakim kararı açıkladı :
>-"Sanığın suçu sabit görüldüğünden 20 sene 6 ay hapsine karar verilmiştir!."
> > >Birden bizimkinin gözleri karardı. Sendeledi, sonra kendini toparladı ve haykırdı :
-"İtiraz ediyorum hakim bey!. Türk Ceza Kanunu' nun filanca maddesinin filanca
>bendine göre, başbakana hakaret sadece 6 aydır. Bir yanlışlık var bu işte!!!"
> > Hakim acıyan gözlerle adama baktı. Ve cevapladı:
> > -"Haklısın oğlum, başbakana hakaret 6 ay. Fakat devlet sırrını açığa vurmak 20 sene..."