UNDP ye göre Türkiye nin gelişmişliği ve Devrimlerimiz

[unlegality]

Başkanlığını eski bakanlarımızdan Kemal DERVİŞ'in yaptığı Birleşmiş Milletler e bağlı UNDP (kısaca) örgütünün bu ay başında açıkladığı rapora göre :
A ) İnsanı gelişmişlik :
1 - Norveç.......24 - Yunanistan.......89 - Surinam....91 - Paraguay......92-TÜRKİYE.....96-İran
B ) İnsan ve Gelir yoksulluğu endeksi : (Yalnızca gelişmekte olan ülkeler)
22 - Hong Kong.....50-Küba.....92-TÜRKİYE......
C ) Yoksulluk Endeksi :
1 - Uruguay......21-TÜRKİYE......33-Vietnam.....102-Mali
D ) Demografik Endeks :
1 - Norveç 2-İzlanda....24-Yunanistan....36-Arjantin....92-TÜRKİYE...

- Rapor un tamamına
http://hdr.undp.org/hdr2006/pdfs/report ... Tables.pdf
linkinden ulaşabilirsiniz . Raporun tamamı (Endeks) 110 sayfa tüm konu başlıklarını buraya yazamadım ama buradan da anlaşılacağı gibi Türkiye nin ilk çeyrek te yer aldığı tek konu Yoksullukla ilgili olanlar .

Bu liste her sene açıklanır ve ben kendime şu soruları sorarım :
1 - Bu listeye İSTANBUL u ayrıca soksak acaba kaçıncı olur ?
2 - Türkiye den İSTANBUL u çıkartıp soksak , Türkiye kaçıncı olur ?
3 - Böyle bir liste de 1930 larda nerelerde yer alabilirdik , kırılma acaba 1950 lerdemi başladı
4 - Bizim bu noktada olmamızın ATATÜRK ilkelerini anlama ve uygulamamız ile alakası varmı ? İlkelerden özellikle Milliyetçilik , Halkçılık ve Laiklik ten ne anlıyoruz
5 - İnsanların Laik olmama hakkına saygı gösteriyormu devletimiz (Sosyal gelişmişlik)
6 - Herkes Milliyetçi yim der , ama kaç kişi eline fırsat geçse vergi kaçırmaz , yada yerli malı kullanmaya özen gösteriyormuyuz
7 - Sosyal ilişkilerimiz de ne kadar başarılıyız ve bunun yansımalarını ne kadar iyi sorguluyoruz......

Tepkilerinizi bekliyorum

[Glfm]

İlkelerden özellikle Milliyetçilik , Halkçılık ve Laiklik ten ne anlıyoruz

Milliyetçilik: Milletin öz değerlerini herşeyin üstünde tutmaktır.Milletini sevmek, milletin refahı ve huzuru için çalışmaktır.

Bu durumda şu anda (kendi fikirlerimi söylüyorum) hçoğu insan kendi refah ve huzuru için çalışıyor. Milletini canı gönülden, karşılıksız seven ve milleti için çalışan insan azınlıkta kalmış durumda.

Halkçılık:Yasaların önünde eşitlik, vatandaşın devlete, devletin de vatandaşa olan görev ve sorumluluklarının en iyi şekilde düzenlenmesidir.

Yasalar önünde herkes eşit mi?Evet ya da hayır diyemiyorum.Devlet, vatandaşa olan görevlerini yerine getiriyor mu?Hayır. Vatandaş, devlete olan görevlerini yerine getiriyor mu? Hayır.

En basiti, yazın tekel ürünü alacaktım, fiş istedim bilerek, vergide geçmiyor ki dedi, Olsun vermek zorundasınız dedim, aldım. Eğer diretmezseniz Türkiye'de bunun kimse umrunda olmuyor, nereden fazla kazanırım amacı güdülüyor.

Laiklik:Devlet işlerinin dine göre değil, akıl ve bilime göre dayandırılması, yani din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır.

Yurdu bölmek isteyenler, biliyorlardır ki en iyi bölme şekli milletin kendi içinde karışıklık çıkmasıdır. Şimdi de zaten bunu kullanma amacındalar. İnanç ve vicdan özgürlüğü olmasına rağmen bu konuyla ilgili hoşgörü hürriyeti bence fazla gelişmişlik gösterememiş. Aslında insanın yaısında var hep benim dediğim olsun isteği. Umarım ülke laik kalır ve hep de laik kalmaya devam eder.

6 - Herkes Milliyetçiyim der , ama kaç kişi eline fırsat geçse vergi kaçırmaz , yada yerli malı kullanmaya özen gösteriyor muyuz?

Ben de aynı soruyu soruyorum: Acaba kaç kişi vergi kaçırmaz? Kaçırmaz dememdeki sebep bilindiği gibi malesef bu insanların azınlıkta olmasıdır.

Yerli malı kullanmaya özen göstermiyoruz. Nerede en güzeli onu alıyoruz. Ama bunda insanları Türk insanını fazla suçlamamak gerek. Her alanda az parayla çok üretim yapılmak isteniyor, böyle olunca da bu durum vahim bir hal alıyor. Artık Türk insanının Türk insanına güveni kalmadı. Çünkü o kadar kazıklanmışlar ki.

Yine örnek vereyim, bir GSM markası hakkında, Türkiye yabancı bir devletle ilişkisini kesince telefonların kapsama alanları çekmemeye başlamış, ama aslında öyle bir sorun yokmuş. Ne zaman ortaklığa son vermişler ondan beri çekmemeye başlamış. Şimdi sorun halloldu mu bilmiyorum ama bu sorunun hiç olmaması gerekliydi bence.

Bir başka örnek ise ailemle ilgili. Bayağı bir süre önce yeni buzdolabı alındı ve sıklıkla tamire gidiyordu. Sonradan ortaya çıktı o dönemde üretilen mallar, arızalıymış ve bizim buzdolabı değişmedi değişenler olduğu halde.

Çok fazla uzattım biliyorum, ama hepsinin ötesinde dürüstlük olmalı, güvenli bir yaşam sürmek için insanlar bilinçli olmalı.

Olmalı da, olacak da ne zaman?

[Murat_erd]

bu sıralama acaba ne kadar doğru bir de bu sorunun cevebını bulmak lazım

[unlegality]

Bu sıralamanın doğruluğunun ne olduğunu bende bilmiyorum , ama bildiğim bir şey bu araştırmayı Birleşmiş Milletler yapmış ve bu sıralama yanlış bile olsa benim gibi ülkesinin olması gereken yerde olmadığını düşünen birçok insan tanıyorum

[Gürz]

Arkadaşlar , kimin dediği değil , ne dendiği önemli...

Bizim yani Türklerin temel sorunu şu; telepatiyi sever bir durumumuz var, yani biz kendimizi ifade etmeyelim karşımızdaki bakışlarımızdan anlasın, o da anlıyor amam yanlış anlıyor...

İnanın arkadaşlar bu yüz yıl ve bundan sonraki yüz yıl ; bilgiye hakim olanların vaya bilgi üretenlerin söz sahibi olacağı bir yüz yıl olacak, bu nedenle dünya liginde biz neredeyiz sorusunu herkezden önce kendimize biz sormalıyız...