Senin sana rağmen bir yüzün var
Herkesin ilk aşkına benzeyen
Beklemek kadar acı , anlamak kadar zor
Nedensiz ölümlerin suskunluğu gibi
Yok karşılığı yüzünün
Senin sana rağmen bir yüzün var
Herkesin ilk aşkına benzeyen
Yaklaştıkça imkansız uçurumlar
Nedensiz hayatların o büyük acısı gibi
Yok karşılığı yüzünün
Elele tutuşmuşuk
iki küçük çocukmuşuk
Kışmış hava
Mışıl mışıl üşümekten
Başıbüyük'te
Bir beş taşın dibinde
Dizdize oturmuşuk
Birbirimize sokulmuşuk
İki küçük çocukmuşuk
Birimiz VE
Birimiz VEYA
Güya bir rüyaymış
Bu rüya.
Dün gece yine yalnızdım
Sokağa çıktım
Ve kendime bir çiçek aldım
Kendim almamış gibi yürüdüm sokaklarda
Ve yalnız değilmişim gibi düşündüm
Ama her gece gibi
Dün gece de yalnızdım
Ve kendime bir çiçek aldım
Bir saat geri alınmış saatler
Ben geri almadım
Ve bir saat daha yalnız kalmadım
Bir masaya oturdum
İki çay ısmarladım
Ben içtim
sen soğuttun
sana söyleyeceğim her şeyi yuttum
çok dert etmedim
çünkü yoktun
dün gece yine yalnızdım
rahat ağladım
yokluğundan gizlemedim gözyaşlarımı
ve lambaları hiç karartmadım
dün gece
her gece gibi yalnızdım
sokağa çıktım
ve kendime bir çiçek aldım
sen sandım
Koklamadım
Yüzüm iyice çöktü son günlerde dostlar,
Gözaltlarımdaki morluklar daha bir belli artık yeni fark ettim.
Donuk bakışlarım,titrek ellerim var
Bıraktığınız gibi değilim.
Her madde gibi değiştim özünde bir
Çöllerinki gibi suya hasret hayali bir umutla,
Tüm kopuşlarla ve yaşanmışlıklarla değiştim
Size ve kendime rağmen
Biz gibi yani
Bunu birilerine anlatmalıyım ve bu siz olmalısınız.
‘’zaman’’ tek suçlu değilmiş onu anladım son günlerde.
Dostlarım..!
Tek mücadele zamanla olmazmış.
25 yaşında kazanılmış nice zaferler varmış
Nice genç ölümler..
dememe bakmayın..
hiç bir zafer kazanmadan öldürüldüm ben bir zaman..
diğer milyonlar gibi..
diri diri toprağa bile gömülmeden..
ve iki gün önce farkettim öldürüldüğümü,işte o an..
bunu birileriyle paylaşmalıydım ve bu siz olmalıydınız..
Cinayet anını sormayın bilemicem
dedim ya yeni farkettim diye..
daha iki gün oldu..
iki telefonla birden konuşurken nasıl da farkedemedim ya da onca yalanı söylerken hayret..
o gün eve geldiğimde hala telefonla konuşuyordum,
kitap okurken ve uyurken de konuştum,
sabah dişlerimi fırçalarken de.
sonra en çok yapmak isteğim şeyi getirdim aklıma,
en sevdiğim insanlarla buluştum,
habire telefonla konuşuyordum..
en büyük yalanı kendime söylediğimi anladım o an
ve öldürülmüş olduğumu bir zaman.
acımı birilerine anlatamadım ve bu siz olamadınız,
Sustum..
Acım telefonla konuşuyordu.