Her yağış bir başka kalkışmaya gönüllü
Ve kim neye erse bu geçişte
Bir tomurcuk bir gözyaşı mutluluk işte
Her bahar arifesinde korkulu bir kimsesiz gecenin
Aklım elim yüreğim kirişte hep biraz korku biraz yalan telefon
seslerinde.....
Ya yine boş koridor islaklığıysa ve beton efesi
Bütün fakir çocukluklarda....
Ama herşey sırasını beklerken
Mukaddes bir kuytuda
Senden umut kesenin hüzün kesesinde bir yavru
Herhangi bir anne kadar kanguru
İşte bahar işte sevda işte tomurcuk bir bakıma
Ağzım mavi ıslaklığının uçurumunda
Rüyayla gerçeğin arasında
Hep iyinin aşkın tarafında
ve
Değmediğim yerin kalmayıncaya
Bu bahar sonsuza tomurcuklanmaya
Ben sana sen çatlak bir anadoluyu kucaklamaya
Bu bahar aşk için hazır
Hazır vazgeçmeye
adının bile baş harflerinden
Kayıtsız bir sarhoşluğun her gün erkenden sabah oluşu
Her şeyi biraz şakalaştıran bakışından
Şakadan başka izahı olmayan bu kalp ağrısından
ve
bahanesi bir yürek bir et
bir bedenin içine girmek!
Hazır bu bahar
Akılsız! bir yeşermenin şahane hasadına
Hazır Nur topu bir yaşama sevincini kundaklamaya....
Unutma baharda çiçek olan
Meyvedir yaza....
Bu erik tanesi bu şakacı bahar çiçeği
Her dem taze kalsa...
Kanıyor takvimden gamsız ağaçsız
evlatlarını döver gibi seven bir sonbahar
güvertesinde adresini şaşırmış
kayıp bir nisan yağmuru
ömrümün sol anahtarısın
hazan makamının kapısını açan
ne nisanlar gördüm ben
ilkbahardan kaçarken
bir mızrapa tutunan
ne bileyim ben
böyle bir şeydir herhalde
bir mevsimin şarkısı
ya da mevsimlik bir vivaldi sancısı...
ekim kasım işlerini öğrenirken bir keman
ağlamayı bir de,
şarkıya söz yürür,
yeşile aldanır suyun kudreti
ve sen hiçbir zaman
sol anahtarı yaptıracak bir çilingir
bulamazsın
bana kalırsa sen,
ömrümün sonuna kadar,
o şarkının kapısında kalacaksın!
YILMAZ ERDOĞAN
[i]*Her yeni başlayan macera
Heyecan dolu çilek kokar.. ;) [/i]