VATAN SATICILARINA SULTAN FATİH’İN BEDDUASINI HATIRLATIYORUZ
Türk vatanına göz diken Avrupalıların ve Amerikalıların ve onların içimizdeki işbirlikçilerinin yaygaraları arasında bunalan Türk kamuoyu şu Avrupa Birliği konusunda “doğru”ları ve “yanlış”ları ayırt edemez hâle geldi.
Yurdumuzun bütün köşebaşlarına yerleştirilen “Truva Atları” denilen tahta kışlalarından işbirlikçiler alanlara dökülmüşlerdir. Ağzı olanlar konuşuyor, kalemi olanlar yazıyorlar. Televizyonda ve gazete sayfalarında yabancı diplomatlarla tokalaşan bizimkilerin karşılıklı olarak otuz iki dişleriyle sırıtan yüzlerini milletimiz ıstırapla seyrediyor.
Yurdumuza göz diken yaygaracıların gözleri “gez ve arpacık çizgisi”nden bakarak nişan alacakları yeni hedefler arıyorlar.
Karşılarında kaşlarını çatan bir avuç vatansever bilim adamından, birkaç yazardan, bir-iki politikacıdan başka kimsenin sesi çıkmıyor. Gerçek vatansever halkımız acıklı ve kuşkulu ruh hali içinde, ilâhi bir sabır ve ümitle fakat şaşkın yüz ifadesiyle olup-bitenleri ve de olup bitmeyenleri izliyor. Herkes birbirine soruyor: “Nereye gidiyoruz?” Bilenler ve asıl bilmeleri gerekenler susuyor. Vatan kurtaran şehitlerin ve gâzilerin çocukları ve torunları gerilimli, yorgun ve fakat yine de ümitli sesleriyle, kuşkulu ve korkulu vatandaşları teselli etmeye çalışıyorlar: “Bu böyle gitmeyecek, Kuvayı Milliye günlerinde de böyle imiş. Atalarımız dünyanın en şerefli en büyük İstiklâl Harbini kazanmışlardı. O şehitler ve gâziler bize bu mübarek vatanı armağan etmişlerdir.”
Bu tesellilere karşı cevap şu oluyor: “İyi ve doğru ama bakın silâhla, topla, tüfekle gelenleri kovmuşuz. Fakat sinsi düşman şimdi propaganda ile ve para ile geliyor. Görmüyor musunuz vatan topraklarını satın almaya çalışıyorlar?.. Topraklarını satabilecek gafiller çıkarsa halkımızın içinden o zaman ne yapacağız?..”
Bu soruların cevabını vermeleri gerekenlerden sert bir cevap veren yok…
“Biz ordu milletiz. Bütün Türkler bir ordudur. Katılmayan alçaktır” diyen milliyetçiler nerede?.. “Hattı müdafaa yoktur; sathı müdafaa vardır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanı ile sulanmadıkça düşmana verilemez…” diye haykıran Atatürk’ümüzün bu emri beynimizden, kalbimizden, ruhumuzdan silindi mi?..
Törenlerden törenlere Anıtkabir defterine Ataya sadakat metinleri yazıp imzalayanlar neredelerdir?..
Bayramlardan bayramlara nutuk atanlar nerelerdedirler?
Hele hele her fırsatta “Bu milletin yüzde doksan dokuzu Müslüman’dır” diyen ve aslında hepsinin Sütçü İmam ruhunu taşımaları gereken câmi imamları neredeler?..
Onlarla birlikte halkımızın yüzde doksan dokuzuna, tarihe kaydedilmiş olan bir menkıbeyi hatırlatmak istiyorum: “Yüce Peygamberimizin hadisi’yle: “İstanbul mutlaka fethedilecektir. O fethi gerçekleştirecek olan ordu ne mübarek bir ordudur. O ordunun komutanı ne güzel bir komutandır…” diyerek övdüğü ve kutladığı Fatih Sultan Mehmed, büyük fethi gerçekleştirdiği günün ertesinde: “Benim İstanbul’u hangi gün ve hangi saatte fethedeceğimi bilen ve söyleyen bir kâhin varmış, onu bana getirin…” emrini veriyor. Bulup getiriyorlar. Ona soruyor: “Benim bu fethi gerçekleştireceğimi önceden bilmiş ve söylemişsin. Şimdi söyle bakalım, bu mülk ve bu belde elimizden çıkacak mı?..” Kâhin cevap vermiş: “Sultanım, bu mülk silâh zoruyla bu milletin elinden asla çıkmayacak. Ama korkarım ki bu mülk yabancılar tarafından parça parça satın alınırsa elden çıkabilir…”
Bu müthiş cevap üzerine Fatih Sultan Mehmed ellerini gökyüzüne kaldırıp avuç açarak demiş ki: “Ulu Allah’ım, bu ülkede toprak ve mülk sahibi olup da bunları yabancılara satacak olan Müslümanlara lânet eyle!..”
Değerli okuyucularım, bu menkıbeyi hiç unutmayınız. Bilenler ve öğrenenler bilmeyenlere anlatsınlar. Dilerim ki muhterem imamlar hutbelerinde de tekrarlarlar. Tâ ki “ben de bir imamım” diyenler ve onların cemaatlerinin de kalblerine işlensin bu beddua…
Geliniz, her birimiz, hepimiz her yerde sağır beyinlere seslenelim: “Vatan sevgisini okullarımızın ders kitaplarından çıkaralım” diyenler eğer gerçekten böyle demişlerse onlara da duyuralım.
Hep birlikte haykıralım:
“Vatan topraklarından bir karışını bile yabancıya satanlar Allah’ın lânetine uğrasınlar. Vatan sevgisi imandandır…”
Şu altın mısraları hiç unutmayınız sevgili okurlarım:
“Kahramansız ülkenin batması haktır.
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.”
Alıntıdır..