Okan Bayülgen'in aylardır beklenen "TV Makinesi" geçen cumartesi gecesi KANAL D'de başladı. Şovmenlerin kaderi midir, nedir bilmiyorum ama o da aynen Beyaz gibi ilk programda çuvalladı. Hadi Beyaz'ın karşısında Savaş Ay vardı. Bayülgen, tek başına olmanın avantajını bile kullanamadı.
"TV Makinesi"nin ortaya koyduğu format için, NTV'deki "Herkes Bunu Konuşuyor"un biraz daha sulandırılmışı denebilir...
Okan Bayülgen, NTV'de daha ciddi ve entelektüel takıldığı programı yazın Bodrum'da sürdürmüş, ara tatilden sonra makyajlayıp "TV Makinesi" olarak tekrar vizyona sokmuş... Durum bu...
Seçilen konuklar baştan sona ofsayt. Hepsi negatif, hepsi agresif, hepsi bunalım tipler... Cem Özer gibi her lafa maydonoz şovmen eskisi, evlendikten sonra kendine benzettiği huysuz karısı Nurgül Yeşilçay, bunalım popçu Metin Arolat, ekşisözlükçülerin dergisini anlatmak için programa davet edilen ama kendi konuştuklarını bile sürekli düzelterek, ekşisözlüğün ününü gölgeleyen biri ve Hakkı Devrim...
Geçen hafta dekor yetişmediği için son anda yayından kalkan program, bu hafta dekoru yetiştirmiş ama içini doldurma sorunu yaşıyordu. Hemen her konuda bir fikri olan Cem Özer, tarihindeki en agresif, en soğuk esprileriyle, içine düştüğü çukurda artezyen kazdı... Arzın merkezine yolculuğu sürüyor... Bitti sanıyorduk, hala aşağıların da aşağısı varmış... Paçasına yapışan eşi de öyle... Ama o henüz kaale alınıyor... En azından polemiklerde karşısına muhatap bulabiliyor... Yakında o da biter, monoloğa başlar. Kocası gibi...
Okan Bayülgen, ZAGA'daki hırçınlığını biraz daha törpülemiş ama ciddiyetle makara arasında henüz pozisyon alamamış belli ki... Onun için ortaya ucube bir makine çıkartı...
Beyaz gibi programın son bölümünde "nostalji" yapsa, durumu kurtarma şansı vardı ama konuk profili fosil olunca, buna gerek kalmadı...
Not: Bu haber habertürk'de editör olan arda güven'in makalesinden alintidir.
Bu da yine oldugu gibi benim fikrim:
Ben de ciddi bir okan bayülgen seveniyim ve yaptiklarindan dolayi onu tebrik etmek gerekir. cünkü adam milletimizin yapmacik tutumlarini ortadan kaldirdi ve tavirlariyla asagilayici ama gercek davranislarin sahte gülücüklerden vehareketlerden daha hayirli oldugunu bize kanitladi. yine de tüm bunlari bir sovmen edasiyla yapti ve iyi de yapti, ama sonucta sov. Ve en sonunda kendi baslattıgı bu akima bir duvara toslar gibi tosladi (arda güven'e yani).
Bana göre hepsi sov yapiyor ve en azindan yapabiliyor. uyduruk ve halkin sevgisini kullanarak sov yapmaya kalkisan ve zortlayan türkücüler (ibrahim tatlises-hülya avsar-gülben ergen-seda sayan gibi) ve ne üdügü belirsiz gecmisini kullanan ve cuvallayan (cem özer-levent kirca gibi) kahkaha makinalarinin )) artik ragbet görmemesini diliyorum.
Kimsenin cem yilmaz'a lafi yok, takdir gören biri var en azindan