padişahın rüyası

Paylaşmak istediğiniz aklınıza gelen konular, olaylar..
Cevapla
ilmurat
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3117
Kayıt: 19-09-2005 09:30

padişahın rüyası

Mesaj gönderen ilmurat »

Sultan Murad Han o gün bir hoştu. Telaşlı görünmekteydi. Neşeli deseniz değil; üzüntülü deseniz hiç değil. İçinden çıkılmaz bir ıstırap kaplamıştı yüzünü.

Sadrazam Siyavuş Paşa:

- Hayrola hünkarım, canınızı sıkan bir şey mi ola? Diye sormaktan kendini alamadı.

Bu soru Sultana bir kurtuluş gibi geldi ve içini dökmek istedi sırdaşına:

- Akşam garip bir rüya gördüm lala.
- Hayırdır inşallah Sultanım!...
- Hayır mı, şer mi öğreneceğiz.
- Nasıl yani?!...
- Hazırlan, dışarı çıkıyoruz.

Ve iki molla kılığında çıktılar yola. Padişah hala gördüğü rüyanın etkisi altındaydı ve gideceği yeri iyi bilmekteydi. Seri, kararlı adımlarla Beyazit’e çıktı, sonra Vefa’ya döndü. Zeyrek’ten aşağılara salındı. Unkapanı civarında soluklanıp; etrafına dikkatlice bakındı. Sanki bir adres, bir kişi arıyor gibiydi. İşte tam o sırada yerde yatan bir adam gözlerine çarptı. Yaklaştılar, baktılar ki adam dünyadan geçmiş. Kimsenin ilgilendiği yok. Sanki orda biri yatmıyor. Üzerinde sonbahar yaprakları savrulmakta. Nabzını yokladılar; ama nafile, nabız atmıyor.

Sordular halka:

- Kim bu?
- Aman molla hiç bulaşma buna, dedi ahali. Ayyaşın, sarhoşun biri. Kırk yıllık komşumuz… Ne menem biri olduğunu bildiğimizden biz bulaşmak istemeyiz.

Bir başkası anlatmaya başladı hemen:

- Biliyor musunuz, dedi, aslında iyi sanatkardır. Azaplar çarşısında çalışırdı. Nalının en iyisini yapardı. Ancak kazandığı her kuruşu içkiye, fuhuşa harcadı ömrü boyunca. Hem şişe şişe şarap taşıdı evine; hem de nerede bir mimli kadın varsa, taktı peşine, yazık etti değerli ömrüne…

Hele yaşlıca bir adam çok öfkeliydi:

- İsterseniz sorun komşularına, dedi. Sorun bakalım onu bir kez olsun bir cemaatte gören olmuş mu?!..

Hasılı, dönüp ardını gitti mahalleli. Bizim tebdil-i kıyafet mollalar kaldılar mı ortada? Tam Sadrazam da toparlanmak üzereydi ki sultan, kesti yolunu:

- Nereye lala?
- Bilmem, bu adamdan uzak durmayı yeğlersiniz sanırım.

Sultan Kızdı:
- Millet bu, çeker gider; ama biz gidemeyiz. Bu ahalinin çobanı biziz, şöyle veya böyle onlar bizim tebaamız. Defnini tamamlamamız gerek.
- İyi ya hünkarım, saraydan birkaç hoca yollarız, böylece vebalinden de kurtulursunuz..
- Olmaz!... Rüyamızın sırrı çözülmedi ki daha.
- Peki ne yapmamız emir buyurulur?
- Mollalığa devam. Naşını kaldırmalıyız bu zatın en azından.
- Aman sultanım, nasıl kaldırırız biz?
- Basbaya kaldırırız işte.
- Yapmayınız, etmeyiniz hünkarım; bunun yıkanması, paklanması var; kefenlenmesi, gömülmesi var.
- Merak etme lala, ben beceririm. Ama önce bir gasilhane bulmalıyız.
- Şurada bir mahalle mescidi var…

Birlikte cenazeyi yüklendiler ve camiye geldiler. Siyavuş Paşa, sağa sola koşturdu önce. Kefen, tabut buldu. Padişah bakır kazanları ocağa vurdu. Usul ve erkanınca bir güzel yıkadılar ki naaş ayan beyan güzelleşti sanki. Ayın on dördü gibi parlamaktaydı yüzü. Çehresi şakilere hiç benzemiyordu, hem manalı bir tebessüm okunuyordu dudaklarında. Hünkarın kanı ısınmıştı o anda bu adamcağıza. Meçhul nalıncıyı kefenleyip, tabutlayıp yatırdılar musallaya. Ama namaz vaktine de bir hayli vardı daha. O arada Siyavuş Paşa sıkıntı içinde yaklaştı:

- Hünkarım, dedi yanlış yapıyoruz galiba.
- Nasıl yani lala?!
- Heyecana kapıldık, sorup soruşturmadan buraya getirdik cenazeyi. Kim bilir belki ailesinden birileri vardır, hanımı mesela, yahut yetimleri.
- Doğru, öyle ya. Sen bekle başını, ben mahalleyi bi dolanıp geleyim. Bakalım kimsesini bulabilir miyiz?!..

Sadrazam Kur’an okumasına devam ede dursun, hünkar koştu, garip maceranın başladığı noktaya geri döndü. Sorup soruşturdu ve nalcının evini buldu.

Kapıyı yaşlıca bir kadın açmıştı. Olayı metanetle dinledi ve sanki vefatın bu türlüsünü bekler gibi.
- Hakkını helal et evladım, dedi. Belli ki çok yorulmuşsun. Allah senden razı olsun. Garibimi yerde bırakmadın demek. Hakkını helal eyle.

Sonra üzgün, yıkılmış halde, eşiğe çöktü hanımcık; ellerini yumruk yapıp şakaklarına dayadı. Gözleri kısıldı yalnızca, eski hatıralara daldı gitti bir zaman. Silkinip çıktığında zamanın dehlizinden,

- Biliyor musun oğul, diye dertli dertli anlattı. Bizim efendi bir alemdi vesselam. Akşamlara kadar nalın yapar, gücünü tüketir, emeğini harcardı… Ama birinin elinde şarap şişesi görmeye görsün. Elindekini avucundakini verip satın alırdı. Sonra getirip dökerdi hepsini. Niye!? Ümmet-i Muhammed’in kursağından haram geçmesin, günaha girmesinler diye.

- Hayret

- Sonra malum kadınların ücretlerini öder, getirirdi bu eve. “Ben sizin zamanınızı satın aldım mı, aldım” derdi, öyleyse şimdi dinlenmeniz gerek. O çeker gider, ben menkıbeler anlatırdım o zavallı düşkünlere saatlerce. İlmihal okurdum onlara.

- Bak sen!... Millet ne sanıyor halbuki .

- Milletin ne sandığı umurunda değildi. Hep uzak mescitlere giderdi. Öyle bir imamın arkasında durmalı ki, insan tekbir alırken Kabe’yi görmeli, derdi.

- Öyle imam var mı ki şimdi?

- İşte bu yüzden Nişancı’ya Sofular’a uzanırdı ya. Hatta bir gün “Bak efendi, dedim. Sen böyle yapıyorsun; ama komşular seni kötü belleyecek. Namazsız niyazsız zannedecek. Cenazen ortada kalacak hafazanallah.”

- Doğru, öyle ya!...

- Ama o, kimseye zararım olmasın diye, mezarını bile kendi kazdı bahçeye. Ama ben üsteledim, iş mezarla bitiyor mu ? Dedim. Seni kim yıkasın, kim kaldırsın?!..

- Peki o ne dedi?

- Önce uzun uzun güldü. Sonra elinin tersini, fani dünyayı boşlar gibi salladı ve:

“Allah büyüktür hatun, dedi. Hem padişahın işi ne?!...”
[scroll][color=brown][b]G İ T T İ M[/b][/color][/scroll]
jok3r_88

Mesaj gönderen jok3r_88 »

Süper bişey.Ama sanırım galiba sonucu anlamadım.Bu ölen adamın ne gibi bi gizemi var????
ilmurat
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3117
Kayıt: 19-09-2005 09:30

Mesaj gönderen ilmurat »

ölen adamın hiçbir şeyi yok gizem padişah' ta,
[scroll][color=brown][b]G İ T T İ M[/b][/color][/scroll]
jok3r_88

Mesaj gönderen jok3r_88 »

E güzel. :thumbup:
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Bing [Bot] ve 2 misafir