Geçmiştede olduğu gibi, günümüzde de dini İSLAM a saldırılar her yönden devam etmektedir. Kıyamete kadarda devam edecektir. Bu dünya imtihan dünyasıdır. '' Hayır bildiğiniz şer, Şer bildiğinizhayır olabilir. '' Biz müslümanlara düşen '' Şüphesiz şu Kuran, öyle bir iptir ki, bir ucu Allah–u Teala'nın şekilden münezzeh olan elindedir. Bir ucu da sizin ellerinizdedir. O halde ona sımsıkı sarılın. Şüphesiz ki siz, ondan sonra ona sarıldığınız takdirde ebediyen sapıtmayacak ve helak olmayacaksınız. ''
Şuda bir gerçektir malum medyalar ne kadarda saklasa dini İSLAM tüm dünyada yayılmaktadır.
Sinirlilik alkol gibidir; aklı mantığı yok eder insan yaptığını bilmez ve genelde hep hatalar yapar ki, biz müslümanlar olarakta tüm hakaretlere rağmen sinirlerimize hakim olup '' Haddi aşanlardan '' olmadan yapılan bu tüm saldırılara Kur an, Hadis Sünnet ışıgında cevap vereceğiz inşAllah.
Bediüzzaman Said Nursi hazretleri ne güzel söylemiştir "Ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılabatı içinde en yüksek gür seda, İslamın sadası olacaktır..."
Selametle...
Yeryüzü mezarlıktır, fi tarihinden beri insanlık sayısızca gelmiştir ve ölmüşlerdir . Hiçmi ibret almıyacağız.Ölüm var. Etrafınıza dua ederek bakın hidayet ALLAH tandır.
ACIDA OLSA DOGRUYU SÖYLEYİNİZ HZ.MUHAMMED (SAV)
لا إله إلا الله محمد رسول الله
Duygu ve düşüncelerine aynen katılıyorum. Müslüman aklın ve ilmin merkezi olmalı ve öyle hareket etmelidirler. Müslümanların her fırsatta şiddete yönelmeleri islamiyet ile terörizmin aynı eşdeğerle değerlendirilmesine sebep olmaktadır.
İslam, şüphesiz terörizmi lanetler. Güzel ahlakın ön plana çıktığı bir dinde, terörizme yer vermek, mantık dışı bir şeydir.
Özellikle "İslami Terör" saçmalığını bazı ülkelerin ortaya atması ve medyamızın bu saçma terimi kullanması, büyük bir çarpıklığın ifadesidir. Çünkü, dediğim gibi İslam terörü lanetler ve buna destek veren, hiç şüphesiz ki bizden değildir.
maide/33-51..54-meallerini okuyunuz..
bol bol siyer okuyun
beni kurayza-beni kaynuka hadiselerini araştırın
islam ile alakalı ve zorda kaldığımız bir konu hakkında, önce kur`ana bakarız, eğer bir sonuç çıkaramazsak peygamber ne yapmış onu araştırırız,yine olmazsa dört halife-sahabe-tabiin-tebe-i tabiin-alimler ve ilim ehli..yani mutlaka bir sonuç çıkar, ALLAH`a ve rasulune bir saldırı sözkonusu olduğu zaman,buyrun MAİDE/33
karşındaki adamda sadece kalem yok..adamda var,kalemde var,silahta var..bizim TEVBE/111 gibi bir anlaşmamız varken-yapay ego tatminine ihtiyacımız yok elhamdulillah
"Mâ min şerrun cüz’iyyun illa ve yetezammanu hayrun külliyen: Öyle cüz’î şer vardır ki içinde küllî hayr bulunur”
danimarka mallarını boykot etmeli değil mi hiç yoktan. onların istediği bizi galeyana getirmek ve çok güzelde yaptılar. bu sinirliiği aşmak için ne yapmalı peki?
Ayrıldı gönül yine bir tek eşinden
Bulmakta teselli batan akşam güneşinden
Alnımdaki hattı yaşımın matemi sanma
Her çizgi açıldı acı hicran ateşinden
İşsiz mühendisle yine yeniden
Daha önceki yazılarımdada belirtmiştim.İslamiyetin birileri tarafından karalanması alaya alınması onların suçu değil.Suç islamiyeti en güzel ve samimi yaşamayan biz müslümanlarda.
Bir zamanlar osmanlı imparatorluğu elinde bulundurduğu samimi iman ile dünyanın kapılarını araladı.Bir yandan kaleler bir yandanda gönülleri feht etti.Onların bir terazileri vardı.Terazilerin iki tasındada Kuran-ı Kerim ve Sünnet vardı işte bu maneviyatla asırlar boyu dünyaya nam saldılar.Onların dünyasında kötülükler yoktu hep bahar esintileriyle havalanıyordu gönüller.Her işlerinde abdestli ellerin gücü vardı.Yaptıkları işi önce Allah'a sonra halka sunarlardıki buğün o ihlas dolu camiileri hala dimdik ayakta.
Osmanlı ne zaman Kuran-ı ve sünneti bıraktı yavaş yavaş o kutlu hikaye sona erdi.Bunda şeytan kılığına girmiş kuzularında parmağı yok diyemeyiz.Yeni bir ülke kurulurken bir çok savaşlarda nice genç yiğitler gitti toprağa.İmanın verdiği güç küfür baza zorlu geldi.silahla baş edemeyen anladıki başka yollar denemeliydi.
Bizler hep sandıkki savaşlarla bu dünyaya nam salarız.Hayır osmanlı öyle yapmamıştı.Allah'ın verdiği ilmi en güzel bir biçimde kullanıp sadece savaşmakla değil akıllada dünyaya bir şeyler kattı.Bizler ilmi bir kenara bırakıp cahilliğin bataklığında yüreğimiz sızlaya sızlaya bir yerlere gelmeye çalıştık.Bir zamanların sapkın toplumu avrupa bizden aldığı ilmi kullanıp medeniyetin en üst seviyesine adım attı.Bizler ise hala birbirimizle savaşıyorduk.İlim ve din denince kızar olduk ve cahillik bir tokat gibi yüzümüze vuruldu.Bir zaman oldu din elden gidiyor dediler fitne çıkarıldı.Bir zaman geldi şeriyat geliyor denildi fitne çıkarıldı.Bir zaman geldi sen sağa ben sola avrupa gel vur kafamıza dediler fitne çıkardılar.
Kendimizi geliştirmedik.Ruhumuzu imanla aydınlatamadık.O kutlu rehbere dost olamadık ve buğün çakalların diline düşürdük onu.Onu sevdiğimizi söyledik ama onu yaşamayı hiç akıla getiremedik.Müslümanız diye yakıp yıktık ama Allah'ın görevlerini getirmeyi hiç istemedik.Hala bir yerleri yakmakla birilerini öldürmekle ve hala savaşla bir şeyler peşindeydik.
Aslında kendi insanlığımızı öldürüyorduk.Aslında kendi benliğimizi yıkıyorduk.Hala cahillikle bir o yöne bir bu yöne hırlıyorduk.Hiç aklımıza gelmiyordu Allah'ın "oku Rabbinin ismi ile " ayeti.Avrupa ilmiyle bizimle alay ederken bir cahiilliğimizle onları sırtımızda taşıyorduk.
Çekiyoruz cahilliğimizin faturasını.O kutlu Peygamber dünya'ya ne için gelmişti?? Cahil bir toplumu eğitmek için.
O Avrupa geçmişte sapkındı.Onlara insan olmayı İslamiyet ve Kuran öğretti.Onlarda boş durmadı Kuran içindeki sonsuz ilmi aldı kullandı müthiş bir gelişim sağladı.
İlim ilim bilmektir.İlim kendini ve Allah'ı bilmektir.
mourhuun yazdı:danimarka mallarını boykot etmeli değil mi hiç yoktan. onların istediği bizi galeyana getirmek ve çok güzelde yaptılar. bu sinirliiği aşmak için ne yapmalı peki?
Kabir sualleri
Çelebi Bostan, Konya’da yetişen velîlerdendir. Bir gün, - İnsan kabre girince, Allahü teala ona “Dört sual” soracak, buyurdu. Bu sualleri ve cevaplarını ezberlemek, her mümine farzdır.
- O sualler nedir? diye sordular.
Buyurdu ki:
- Birincisi, “Ey kulum! Ben sana sağlam bir vücut verdim. Sen bu emaneti nerelerde kullanıp eskittin? Hayırda mı, şerde mi?”diye soracak.
- İkincisi ne hocam?
- İkincisi, “Ben sana ilim verdim. Onu nereye harcadın?”. Yani insanların istifadesine mi, yoksa onların imhasına mı?
Ömürden sorulacak
- Üçüncüsü?
- “Ömrünü, nerelere harcadın?”. Yani boşa mı harcadın, faydalı şeylere mi?
- Ya dördüncüsü hocam?
- Dördüncüsü ise, “Parayı nereden kazandın, nerelere harcadın?” diye soracak. Yani helalden mi kazandın, haramdan mı? Helal yerlere mi harcadın, haramlara mı?
Burda dördüncü soruda olduğu gibi kazandığını nereye harcadın ????????
Dini İSLAM'a, onun olgularına küfreden zümreleremi, Yoksa kazancının belli bir kısmını açıkça müslüman kanı döken israile vereceğini açıklayan firma veya firmaların mallarınanmı '' coco cola ''v.s. v.s. v.s.
Bir müslüman olarak kalplerimiz alırmı ?
Hz.Allah cc. sormazmı ?
ACIDA OLSA DOGRUYU SÖYLEYİNİZ HZ.MUHAMMED (SAV)
لا إله إلا الله محمد رسول الله