İşte Gidiyorum ...

Şiir, roman, öykü, deneme, eleştiri, inceleme.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
DiLeMmA
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 3422
Kayıt: 02-02-2005 00:28

İşte Gidiyorum ...

Mesaj gönderen DiLeMmA »

İşte gidiyorum
Şehla bakışlarına hasret
Yorgun ürkek güllere bakıp
İstanbul'u yüreğime katıp
Şehrine buzullar düşmüş akşamlara gidiyorum....
Sevdaları bin yıllık Üsküdar'a
Kurşun yarasından ağır sevdama
Meydanında benliğimi bıraktığım Sultanahmet'e hasret
Kırık döküklüğüm
Beli büküklüğüm
İçime çöken sise inat
Sensizliğin sen olduğu ötelere gidiyorum....
Levhamda vuslat
Bakışlarımda hüzün
Amr bin As misali Mekkeye giriyorum
Yüreğimin duvarlarına vuruyor Eylül gibi özlemin
Mevsimlerime kışı kuşanıp
Şehrime veda edip
Ruhumun içindeki kaybolduğum derdest mahzenlere çekilip
Sineme sığmayan yarama tuz basıp
Gözlerim yaşlı
Duygularım lal
İşte gidiyorum...
Sokaklarımda sadece hatıraların
Adımlarımda sonbahar titrekliği
İçimde Muhammedi özlemler
Dudaklarımda dağılmış isminle
Bu şehirden
Sensizliğe gidiyorum ...
Omzumda bitevi hatıralarım
Vakitsiz yağan ayrılığın
Gurbeti ayaklarıma dolayıp
Tüm sadakatimle
Izdırabımla
İşte gidiyorum...
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Kullanıcı avatarı
dEEp
Super Friend
Super Friend
Mesajlar: 557
Kayıt: 18-09-2004 04:30
Konum: İstanbul

Mesaj gönderen dEEp »

Denizin ıslak aynasında,
Okşarken üşüyen yakamozları..
Kefensiz yıldız sağanağında,
Yorgun dümenine ışık arayan mavnalar..
Mavi tene gülümseyecek gülüm mü kaldı..?
Ömrümü rüzgârında erittiğim yıllar,
İçimdeki baharları söküp aldı..

Ufkumu duvara çakarcasına,
Hasreti bağrımda yakarcasına,
İsyankâr yanımı dağlara çarparcasına,
Vakitli,vakitsiz
Gidiyorum İşte..

Var mı gitme kal diyenim..?
Damlası hicran dalgası..
İçimdeki fırtınaları dindire bilenim..?
Gidiyorum İşte..

Örselenirken koynunda kör düğümlere bağlandığım,
Yaslanırken aydınlığına düşlerime yol aradığım,
Düş yorgunu bu şehirde,
Var mı yolumun kelsen damarına,
Gözlerinin mendilini saranım..?
Elveda ; Gözlerimde kırılmış gök kuşağı,
Yeni salkım hülya yedi tepe,
Kuşlarıyla cıvıldaşan nakkaş tepe,
Dizlerinde yedi perçemli uğur meleği,
Yedi gül veren,yedi rüya gören yedi tepe..



Ve gebeşleriyle mutlu,
Kibar entelleriyle ufku kesilmiş boğaz sefası,
Dalga dalga pür neşe,
Renk renklenen bebek sahili..
Elveda gitmeyen anılarımla yalnız kaldığım rıhtımlar,
Yıkıldığım deniz,
Dağıldığım gökyüzü..
Elveda içindeki çöplükte sıcak somun kokusuyla ömrünün düşlerini terleten
Yarınları hünkar sofralarına meze,

İçimin boğazlanmış sancısı,
Mengenede yürek acısı,
Tiner/bali müptelası,
Kentli sefaletin dibe vurmuş tortusu,
Ela gözlü esmer çocuk..
Gidiyorum işte..
Var mı yüreğimin bahar sokağında
Yüreğinizi gezdirdiğim günleri hatırlayanım..?

Elveda efkarıma maskar çalan kemancı..
Çal haydi çal..
Keşmekeş bulutlara sise,dumana aldırmadan,
Çal korkmadan,fasılasız sabaha kadar durmadan..
Çığlıklar iki yakamda kalsın,kalacak..
Gidiyorum işte,
Ellerimi iki yakasında bırakarak,
Yüreğimin kabuğunda yaşayanlarım..

Selam sana dağların kanburundan kalbime vuran güneş,
Selam sana Gülek boğazı,Astova yaylası..
Yüreğim neden bugün Nuh demez peygamber demez..?
Nemrut kadar asi,
Böyle fırtınalar var ki içimde,
Sisi,kirli dumanı delip hoyraz gibi savuracak..

Aydınlayacak fabrikalarda alın teri,
Selam sana omzundaki ağır yükü,
Ve unutmuş gülmeyi çehresiyle,
Dolara bağımlı,bileşik endeksli hayatın,
Yarattığı sefaletten dokuz doğuranlar..

Elveda telvisin abidesi kız kulesi,
Selam sana yüreğimdeki mevsimin baharı,
Diyarbakır kalesi, Bingöl Şerafettin yaylası,
Zemherimin sesi Muş ovası,selam sana..
Selam sana mağrur ve mahsun votkam damarım..
Son direğim,dargın dayanağım,sümbül balı metenis kekliği..
Yavan ekmeğimin katığı,sıra sıra tütün tarlası..
İçimin çığ koparan fırtınası,yorgun toprağım..
Bir yanı sürgün,vurgun,talan..
Bir yanı katliam kefen kefen..
Amerikan bezine sarılmış,Vircinya prosta satılmış..
Oyy benim dili lâl olmuş göz yaşları sahipsiz memleketim..
Katarından kopmuş yaralı bir kuş gibi,özgürüm şimdi..
Elveda ; Gidiyorum işte..



Şair : Şefik Yıldırım
Beste : Onur Akın


Hikâyesi dinlenesi kılar şiiri.. (Şiirdir,şarkı değil..)

Onur Akın şöyle anlattı : "Şefik Yıldırım'ı hayatımda bir kez gördüm..Sigortacılık yaptığını, şiirleri olduğunu ve bunları bana iletmek istediğini söyledi..Dört gün sonra üzerinde telefon numarasının yazılı olduğu şiirleri aldım.Büyük bir coşkuyla 'Gidiyorum İşte' isimli 12 sayfalık şiirini besteledim..İki ay sonra şarkının bitmiş halini dinletmek için şairi aradım ve kanserden öldüğünü söylediler..Keşke şiirinin bestelendiğini öğrenseydi.."

Harikulâde..
Ne dava haramisi, ne entelektüel sanat çığırtkanı, ne ütopya devşirmeni. Kuş olup uçtuk semaya..
HIS
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 339
Kayıt: 29-12-2005 00:44
Konum: Bosphorus

Mesaj gönderen HIS »

arka arkaya 3 defa okumak bile müthişti.. Şefik Yıldırım boş biri değilmiş.. yaşını bilmioyrum ama sanırım böylesi bir yazının ( ben yazı diyorum walla ) sahibi çok yaşamalıydı bence...
[img]http://media.canadatrader.com/companies/167/showrooms/subaru.gif[/img]

[url]http://spaces.msn.com/members/aspes/[/url]
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir