Kasvetli bir İstanbul sabahında
akşamdan kalma hüzünlere uyanma vakti
Yine hayata yanlış bir yerinden başladığım hissi....
Ruhum kalbimin üzerine çöreklenmiş,
dağınık hayaller, kurumamış yaşlar,
dile getirilmemiş umutlarla dolu yatağın içi...
Sana karşı çok haksızdım sevgili,
Sen benim hırslarımın kahramanı olmayı haketmedin
Sen beni benim istediğim gibi sevemezdin...
Benim başucu kitabım beylik sözlerden oluşan bir masal gibi
Sahte bir dünyanın sevimli olmayı bile beceremeyen
çizgi film kahramanlarından bahsederdi
Ben sevdanın da kitabını yazmış bir şairdim ya
Aslında her mısram bir başka korkuyu gizleyen
en gözükara ve tehlikelisinden sokak kabadayısı
Her şiirim ahkam kesmeyi seven ama hiç sevilmeyen
lise öğretmenlerinden farklı değildi..
Ben sana nedensiz, hesapsız sevmeyi
öğretmeye kalktım sevgili
-haddimi çok aştım-
Oysa sevda benim benliğimde en büyük hesaptı
bir türlü ödeyemediğim
Bu yüzden tüm açıklarımı senin huzursuzluğunla sonuçlanan
hezeyanlarımla kapatmaya çalıştım...
Şimdi ucunu bucağını göremediğim,
-ve artık hislerimle sezebildiğim zamanlardan uzaktayım-
tekdüze bir rüya, ya da kabus olmasını tercih edeceğim
çok mutlu ve çok mutsuz "an"larla yaşadığım
bu paralel dünyamda
her sabah akşamdan kalma hüzünlere uyanma vakti
Ruhumun son parçasını da sana bırakıncaya kadar
doğru yeri olmayan hayata bir yerinden başlayabilme ümidi...