Abdest in birkaç maddi faydası

İslam dinimiz hakkında sormak istedikleriniz, merak ettikleriniz, paylaşmak istediklerinizi bu foruma yazabilirsiniz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
commando
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
Mesajlar: 2119
Kayıt: 14-04-2005 13:18

Abdest in birkaç maddi faydası

Mesaj gönderen commando »

ABDEST

"Ey inananlar! Namaza kalktığınızda yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedip, topuk kemiklerine kadar ayaklarınızı da. Eğer cünüp iseniz yıkanıp temizlenin..." (MAİDE SURESİ, AYET: 6)İşte Kur'an mucizelerinden muhteşem bir hayat mucizesi... 15 asırdır farkına bile varmadan yaşadığımız, abdest alma nimetini bir gün gelecek inanmayanlar bile taklit edecekler.
Bütün dünya yıkanma nimetini (Gusûl) Kur'an'ın işte bu âyetinden henüz öğrenmeye başladı. Kendisini uygar sayan tüm toplumlar ancak 70 senedir yüz yıkıyor, banyo yapıyor. Ne var ki, abdestin harika nimetini son 20 yılın biyoloji bilginlerinden öğrenebiliyoruz.
Önce abdest alırken insan sağlığı neler kazanıyor? Bunu inceleyelim. Abdestin 3 temel yararı var:
A- Abdestin Dolaşım Sistemine Etkisi
Dolaşım sistemi iki temel biyolojik ilkeye dayanır. Bunlardan biri kalbin temiz kanı vücudun her yerine, dokulara daha doğrusu hücreleri ulaştırması görevidir. İkincisi ise, dokularda kullanılmış biyolojik açıdan kirlenmiş kanın, kalbe ulaşmasıdır. Özellikle bu son işlem vücudun en önemli sorunlarından biridir. Bu ters dolaşım bozulunca küçük tansiyon dediğimiz basınç artar. Yaşlanma hatta ölüme yaklaşma başlar.
Acaba dolaşımın bu iki yönlü işleyişinde en önemli sorun nedir? Bunun cevabı uzun yıllardan beri bilinmektedir.
Damarların sağlıklı çalışması. Damarlar kalpten uzaklaştıkça küçük dallara ayrılan elastiki borulara benzer. Özellikle incelmiş borular sertleşir esnekliği yitirirse kalbe karşı bir zorlama olur. Hayatın çeşitli yönleri bu damarların sertleşip daralmasına neden olur. İhtiyarlığa, yıpranmaya temel sayılan bu konu başlı başına bir bilim dalıdır. Kötü beslenme, sinirsel tepkiler damarlarda ciddi etkiler yapar.
Acaba damarların yıpranmasını pratik bir yoldan geciktirebilir miyiz?
Damarlarda sertleşme ve daralmalar birden teşekkül etmez. Aksine yavaş yavaş gelişir. Kalpten uzak damarlar beyin, ayak, el damarları daha zor şartlar altındadır. Burada yavaş başlayan sertleşmeler, daralmalar zaman içinde sürer gider. Günlük hayatımızda bir uygulama vardır ki, damarları genişletip büzerek ona bir anlamda jimnastik yaptırır ve esnek kalmasını sağlar. Bu olay ısı farkı olan sudur. Su sıcaksa damarı genişleterek, soğuksa daraltarak, özellikle kalpten uzak damarların esnekliğini, zindeliğini sağlar. Su, bu arada yine ısı farkı nedeniyle dokularda yavaşlamış dolaşımdan ortaya çıkan besin birikimlerini genel dolaşıma katmış olur. Şimdi bu gerçekler karşısında âyet-i kerimenin abdest alma formülünde el, ayak ve yüzün yıkanmasındaki tarzı mucize saymamak mümkün mü?
Üstelik âyetin son bölümünde: "Biz, size verdiğimiz nimetleri tamamlamak istiyoruz." beyanının sırrını anlamamak mümkün mü? Allah, dolaşım nimetini vermiştir. "Abdest alın ki o nimet tamamlansın, dolaşımınız tam sağlığına kavuşsun!" buyuruyor.
Bu henüz abdest almanın nimetlerinden daha ilki. Küçük yaştan beri abdest alan insanın hem damar sertliğine hem de bu olayın beyin dolaşımına yansıması demek olan bunamaya karşı ne denli koruduğunu görmezlikten gelmek mümkün mü?
B- Abdestin Korunma Sistemine (Lenf Dolaşımına) Etkisi
Vücudumuzda bildiğimiz kırmızı kan dolaşımı dışında bir de, beyaz kan dolaşımı vardır. Onun damarları kırmızı kan damarlarından on kat daha incedir. Bazı ufak sıyrıklarda ya da yaraların kenarından bu renksiz sıvının çıktığını farkederiz. İşte bu lenf dolaşımı vücudun her noktasını eksiksiz bir korunma nizamı içinde tutar.
Vücuda giren bir mikrop, bir yabancı cisim, nedeni bilinmeyen kanser hücresi işte bu lenf dolaşımındaki savaşçı hücreler tarafından yok edilir.
Vücutta mikroplu bir hastalığın baş göstermesi, kanser hastalığı hep bu korunma sistemindeki bir aksamadan ortaya çıkar. Bu sistemin sağlıklı işlerliği özellikle bir kıldan ince beyaz kan damarlarının düzgün çalışmasına bağlıdır.
Bu damar sisteminin nasıl genişleyip daraldığı ise henüz açıklığa kavuşmamıştır. Sıcak ve soğuğun bu sistemi etkilediği bilinmektedir. Özellikle üşütünce mikroplu hastalıklara yakalanma; bu damarların büzüşüp savaşçı hücreleri yeterince o bölgeye gönderememesine bağlanmaktadır.
İşte bu sistemin, bu ince damarların sağlıklı görev yapması da, yine abdest almanın genel dolaşımda olduğu gibi jimnastik etkisi ile yakından ilgilidir.
Bizim tüm hastalıklarla mücadelemizi sağlayan bu ilâhi nimetin koruma sisteminde abdest alma ile düzeni güçlenmekte ve âyetin son cümlesinde vurgulandığı gibi ilâhi nimet tamamlanmaktadır.
Acaba biri çıksa:
-Efendim abdest alma alışkanlığı gerçekten lenf sistemini zinde kılar. Ancak abdest almanın tesadüfi bir sonucu dese...
Abdest alma emrinin şekli bu yanlış soruyu cevaplıyor. Ben diyorum ki, abdest alış şekli özellikle lenf sistemini de amaçlamaktadır. Neden mi?
1- Lenf sisteminin düzenli çalışması için vücudun bir tek noktasının dahi ihmal edilmemesi gerekir ki, bu abdest almada kesinlik kazanmıştır.
2- Lenf sisteminin uyarılmasında en önemli merkez burun arkası (Nazo farinx) ve bademciklerdir ki, abdest almada bu iki noktanın yıkanması özellikle şart koşulmuştur.
3- Boyun yanlarının uyarılması lenf sistemine çok etkilidir. Bu da abdest almada mevcuttur. Kimse çıkıp, "abdest alma lenf sistemine yönelmiş değildir" diyemez.
Abdest almanın vücudun korunmasına zindelik vermesi açısından ilâhi nimeti nasıl tamamladığını bir örnekle anlatmak istiyorum. Vücudun en savaşçı hücreleri olan lenfosit hücreleri çok uzun biyolojik eğitimlerden geçtikten sonra bu lenf dolaşımı ile vücudun en ücra köşelerine giderek vücudun her noktasını günde on kez dolaşır. Bir mikrop, bir kanser hücresi görürse onu hemen öldürür. Bu ilâhi nimet değil midir? Bazen bir dolaşım arızası olursa ve siz abdest alma alışkanlığı içinde bu arızayı giderirseniz abdest ilâhi nimetin tamamlanması olmaz da ne olur?
4- Abdest ve vücudun statik elektriği: Normalde vücudun tümüne ait statik bir elektrik dengesi vardır ve sağlıklı vücudun temel yapısı bu elektriğin dengeli olması ile yakından ilgilidir. Gerek havadaki özellikler, gerekse özellikle günümüzde büyük bir sorun olan plastik giyim ve eşya bu dengeye olumsuz etkiler yapar. Ağrılı hastalıklar, sinirlilik ve de yüzün kırışması en yakın tanıdığımız sonuçlardır.
Otomobilden inince, bir plastik sandalyeye oturunca bu elektriği çoğumuz fark etmişizdir. Şimşekli havalarda buna benzer etkiye sahiptir. Akupunktur ile tedavi hatta bir yerde fizik tedavi bir yönü ile bu statik (durağan) elektrik artımına karşı tedbirlerdir. Halbuki günde birkaç kez abdest alarak bu elektrikten tamamen sıyrılırız. Statik elektrikten doğan bir çok psikosomatik hastalıklar vardır. Ben bunlar üzerinde durmayacağım. Günümüzde pek moda olan güzellik sorunu üzerinde duracağım.
Statik (durağan) elektriğin en olumsuz etkisi, deri altındaki minik kaslaradır. Statik elektrik bu kasları, gere gere sonunda işlemez hale sokar ki; önce yüzde başlayan erken kırışmalar hep bu yüzdendir. Tabii bu kavram tüm vücut için geçerlidir. Bir çok okuyucumuz ömür boyu abdest alanların nur yüzlü oluşunun bir nedenini de hemen anlamışlardır. Abdest alışkanlığı içinde olan mutlaka daha sağlıklı deriye dolayısıyla güzelliğe sahiptir. Güzellik için milyonların harcandığı günümüzde ne büyük bir mucizedir ki harcananın on katı harcansa abdestin yerini tutmaz. Yine bir soru:
-"Acaba abdestte statik elektriğe ait bir hikmet var mı?"-Elbette var. Ayetin teyemmüme ait bölümü abdestin bu statik elektriğe karşı nimetin tamamlanması gerçeğini vurguluyor. Zira teyemmüm de büyük ölçüde statik elektriği yok eder. İşte yine bir Kur'an mûcizesi... Yüz yıllar boyu teyemmümün hikmeti anlaşılamamış, nasıl olup da yıkanma yerine geçtiği izah edilememişti. Ayette açıkça bildirildiği gibi şüphesiz abdestin temizlik yönü de apayrı tıbbi bir mucizedir. Elbette günümüz insanı "ben zaten elimi yüzümü yıkıyorum" diyebilir. Bu alışkanlığın bile en uygar geçinen uluslarda 70 sene mazisi olduğunu unutmayalım. Üstelik hiçbir zaman öğütle temizlik, ibadet disiplini gibi sürekli ve geçerli olamaz. Elbette abdest almanın nimet ve hikmeti bu tıbbi gerçeklerden ibaret değildir. Ancak bizim bu dokümandaki amacımız yalnız bilimsel açıklamalardır.
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir