çekiç, iki
tavuk ve bir de horoz satın almış. Çiftcinin bütün
bunları taşımakta zorlandığını gören dükkan sahibi ona akıl vermiş :
- Çekici kovanın içine koy, kovayı bir elinde taşı.
Tavukları koltuk altlarına sok ve horozu da öbür elinde taşı..!
Çiftci, adamın dediğini yapmış ve kamyonetine doğru yürümeye
başlamış.
Yakışıklı çiftcinin yolunu bir kadın kesip :
" Affedersiniz, acaba Çılgın Boğa Çiftliği'ne nasıl
gidebilirim ? ".
Çiftci :
- Şansınız var, benim çiftliğim Çılgın Boğa'ya çok
yakın. Atlayın kamyonete sizi götüreyim...!
Kadın :
" Peki ama, sizin beni şimdi bir duvara yaslayıp,
öpmeyeceğinizi nereden bileyim ? ".
Çiftci :
- Hanımefendi insaf, bir elimde içinde çekiç olan
kova, koltuklarımın altında birer tavuk, öteki elimde bir horoz varken,
ben sizi nasıl duvara yaslayıp öpebilirim ? ..
Kadın :
" Çok basit..! Horozu yere koy, üstüne kovayı geçir,
çekici de kovanın üstüne koy ki horoz kaçamasın...! Ben de
tavukları tutarım..."