yalnızım

[bilinmezci]

önümde sigaram, onun önünde dünya
yalnızım olsun, ne duyan var, ne gören, ne işiten
böyle söyleyince pek bi hoş oldu
yalnızım evet,
kimileri bunu acınası birşey olarak görür,
ne var ki istemeseydim yalnız olmazdım
istediğimi elde ettiğim için sevinmelerini beklerdim
sevdiklerimin
yalnzım, kendimle başbaşa
herkez gider, ölen ölür, küsen kümese
ben yine kendimle kalırım
daha iyisi olamazdı
inanın olamazdı
ne ağlayan gözlerimle
ne de dertlerle ve bir yandanda
önümdeki bardakta suya benzeyen,
suyla karıştırıldığında su olmadığı anlaşılacak olan,
dertlere katmerleme hizmeti sunan
o lanetle değil, kendimleyim,