Bir bir söner şehrin ışıkları. İnceltilmiş yalnızlık sözleri salınır; koyu lacivert gecenin koynunda... Yalnızlığın da imitasyonu sürüldü piyasaya diye geçirirsin içinden, gülümsersin.
Bir sigara yakar, usulca aralarsın perdeyi. Buz tutmuş camın alnına değdiği yerde tütmeye başlar, yitirilmiş sevdaların pişmanlığı...
Arka sokaklardan boğuk motor sesleri işitirsin. Bilirsin her gidenin bir yere vardığını... Ama yollar kendine öncedir, varamaz bir yere, bunu da bilirsin.
Uzar gider köpek ulumaları, ıssız caddeler boyunca... Buğulanmış cama harfler çizersin. Anlamlı hiçbirşey kalmamıştır aklında...
Eğilirsin. Bir kitap alırsın kitaplığın en alt rafından... Okumak isteyip istemediğini bilmezsin. Rastgele karıştırırsın sayfaları. Kemirmeye başlar içini, geceyi uzatmak için kurduğun tüm tuzakların boşa gitmesi... Sabahın ilk ışıklarına yakalanmaktan korkarsın. Alelacele bırakırsın kitabı bir sehpaya. Unutursun gece lambasını kapamayı, yorganı üstüne çekersin...
Bilirsin her gidenin bir yere vardığını...
Ama yollar kendine öncedir, varamaz bir yere.
Bilirsin...
*alıntı
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Kalemimden kan damlıyor sanki sensizliğimde seni ölümsüzleştirdiğim şiirlerdeki kelimeler ok olup yüreğime saplanıyor yokluğunda ve ben seni öylesine çok özledim ki, ne zaman özlemimi yazmaya kalksam kelimeler kifayetsizleşiyor. Tıpkı sensiz hayatın kifayetsizleştiği gibi.
Hayallere bakarsan sevgili; zaman vuslata beş varı gösteriyor, gerçeklere bakarsan vuslatımız imkânsızlaşıp, aşkımız efsaneleşiyor ve şu an ben sensizliğimde; hayalinle, yalnızlığımla, aşkımla gece yarılarının zifiriliğini yaşıyorum. Bir hücrede mahkum nasıl hasretse güneşe, bende gerçekliğine öyle hasretim sevgili. Ne olur gittiğin o uzun yollardan geri dön ve seni göreyim gün yüzüyle, daha fazla sensizliğe dayanamayacak bu yürek...
Dayanamıyorum, yüreğime gömmek istemiyorum seni, gerçekliğinin başka birine ait olduğunu ve kendini onlara sunduğunu düşünmek istemiyorum. ...
Sessiz feryatlarımı duy gece yarısı, ikimizde uyanığız bak, rüzgar kokunu getiriyor bana, çığlıklarımı da sana getirsin ve yağmur yağsın yarın sevgili, belki o yağmurla bana gelirsin. Seni seviyorum.
*alıntı
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Yoruldum, biliyor musun? Zemheri ayazında kalmışçasına üşüyorum sensizliğimde... damla damla sen düşüyorsun gözlerimden, incinirsin diye korkuyorum.
Meydan okurum tek başıma,
Kuşatılsa, aşkımı barındıran yüreğim,
Kafa tutarım tüm dünyaya,
Ölüm gelse keskin kılıcıyla üzerime,
Güler geçerim, sen yanımda oldukça,
*alıntı
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Ayrıldı gönül yine bir tek eşinden
Bulmakta teselli batan akşam güneşinden
Alnımdaki hattı yaşımın matemi sanma
Her çizgi açıldı acı hicran ateşinden
İşsiz mühendisle yine yeniden
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle arkandan yana yakıla değil
Hüzünle, kahırla değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle sensizliğe yanıp sabahlara kadar değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Omzunda ki değmeli yanaklarımdan
Birkaç tuzlu damla omuzlarına
Tadını hiç bilmediğim dudaklarını öperken
Ağlamak istiyorum ki hiç bilmediğim tadı
Değsin gözyaşlarımın, dudaklarına
Ve bir an gözlerini aç ki ben kaybolayım
Doğada olmayan mavilikteki gözlerinde
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle bir ağla ki benle okyanusunda kaybolayım
Öyle sensizliğe, hayata değil
Benimle olduğun için
Bir gece sabaha kadar
Seninle ağlamak istiyorum
Öyle yanında falan değil
Gözlerinin okyanusuna bakarak
İçinde son kulacımı atana kadar
Ben seninle ağlamak istiyorum
Ama sen ayçiçeği gibisin
Gündüz güneş açınca oh..
Hep yanımdasın gündüzleri
Ama boynum bükülür her gece
Söz verdiğin saatte gidersin çünkü.
*Ceyhun Yılmaz
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..
Kimi sevsem, onun hep uzakta bir sevdiği vardı, unutamadığı ilk aşkı ya da onu terk edip giden sevgilisi...
Kimi derinden sevsem, o bir başkasını derinden hatırlardı.
Öylesine çok sevdim ki onları, başkalarına duydukları sevgiyi anlatmalarını sessizce, içim acıyla kanayarak dinledim.
Beni yitirmekten hiç korkmadılar; çünkü onlara göre fazla iyidim; bu yüzden ilk anda vazgeçilebilirdi benden.
Beni terk edenlerden tek bir isteğim olurdu. ''Ne olur, bir daha beni aramayın!
Çünkü ben kolay unutamıyorum. Çünkü ben size duyduğum o akıl dışı aşk yüzünden keder bahçemi dağıtıyorum.
Çocukluğumun o güzel bahçesini.'' Böyle derdim onlara ama yine de ararlardı beni...
Soluksuz ve umutsuz kaldıkları bir gece mutlaka akıllarına ben gelirdim... O, yedek sevgili!...
*Cezmi Ersöz
Başkaları gitmiş olur, gidince;
Bir sen yakınsın, uzakta kalınca..