Din Bir İmtihandır, Teklif-i İlahi Bir Tecrübedir

İslam dinimiz hakkında sormak istedikleriniz, merak ettikleriniz, paylaşmak istediklerinizi bu foruma yazabilirsiniz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Sonsuz_Nur
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 414
Kayıt: 22-08-2005 12:03

Din Bir İmtihandır, Teklif-i İlahi Bir Tecrübedir

Mesaj gönderen Sonsuz_Nur »

Din Bir İmtihandır, Teklif-i İlahi Bir Tecrübedir

...Akla Kapı Açmak, İhtiyarı Elinden Almamak, Sırr-ı Teklif İktiza Ediyor! (Bediüzzaman) SÖZLÜK

Dinin ruhunda ve özünde zorlama yoktur. Çünkü zorlama dinin ruhuna zıddır. İslam irade ve ihtiyarı esas alır ve bütün muamelelerini bu esas üzere kurar. Zorlama ile yapılan bütün amel ve fiiller: ister inanç, ister ibadet ve isterse muamele açısından kat'iyyen makbul ve muteber kabul edilemez. Zaten böyle bir durum "Ameller niyetlere göredir" prensibine uygun düşmez. Din, zorla kabul edilebilecek veya ettirilebilecek bir sistem değildir. Onda herşeyden önce iman esastır. İman ise, tamamen vicdani ve kalbe ait bir meseledir. Hiç bir zorlama teşebbüsü kalb ve vicdana tesir edemez. Dolayısıyla insan, ancak tetkik edip, öğrenip ancak içinden geliyorsa ve ve gönlü imana yatkınsa iman edebilir. Bu manada dinde zorlama yoktur. Hak din, Hz. Adem'den günümüze kadar hiç kimseyi inanmaya zorlamamıştır. Bu konuda zorlama, daima küfür cephesinin ahlakı olmuş ve insanları dinlerinden çıkarmak için zorlamışlardır.

Bediüzzaman'dan Eğer desen: "Şimdi şu tahkikattan sonra şübhem kalmadı ve tasdik ettim ki; Kur'anda sair hakaikla beraber, medeniyet-i hazıranın hârikalarına ve belki daha ilerisine işaret ve remz vardır. Dünyevî ve uhrevî saadet-i beşere lâzım olan herşey, değeri nisbetinde içinde bulunur. Fakat niçin Kur'an, onları sarahatla zikretmiyor? Tâ, muannid kâfirler dahi tasdike mecbur olsunlar, kalbimiz de rahat olsun?

Elcevab: Din bir imtihandır. Teklif-i İlahî bir tecrübedir. Tâ, ervah-ı âliye ile ervah-ı safile, müsabaka meydanında birbirinden ayrılsın. Nasılki bir madene ateş veriliyor; tâ elmasla kömür, altunla toprak birbirinden ayrılsın. Öyle de bu dâr-ı imtihanda olan teklifat-ı İlahiye bir ibtilâdır ve bir müsabakaya sevktir ki; istidad-ı beşer madeninde olan cevahir-i âliye ile mevadd-ı süfliye, birbirinden tefrik edilsin... Madem Kur'an, bu dâr-ı imtihanda bir tecrübe suretinde, bir müsabaka meydanında beşerin tekemmülü için nâzil olmuştur. Elbette şu dünyevî ve herkese görünecek umûr-u gaybiye-i istikbaliyeye yalnız işaret edecek ve hüccetini isbat edecek derecede akla kapı açacak. Eğer sarahaten zikretse, sırr-ı teklif bozulur. Âdeta gökyüzündeki yıldızlarla vazıhan "Lâ ilahe illallah" yazmak misillü bir bedahete girecek. O zaman herkes ister istemez tasdik edecek. Müsabaka olmaz, imtihan fevt olur. Kömür gibi bir ruh ile elmas gibi bir ruh (Haşiye)beraber kalacaklar...

((Haşiye): Ebu Cehil-i Laîn ile Ebu Bekir-i Sıddık müsavi görünecek. Sırr-ı teklif zayi' olacak.)Elhasıl: Kur'an-ı Hakîm, hakîmdir. Herşeye, kıymeti nisbetinde bir makam verir. İşte Kur'an, bin üçyüz sene evvel, istikbalin zulümatında müstetir ve gaybî olan semerat ve terakkiyat-ı insaniyeyi görüyor ve gördüğümüzden ve göreceğimizden daha güzel bir surette gösterir. Demek Kur'an, öyle bir zâtın kelâmıdır ki; bütün zamanları ve içindeki bütün eşyayı bir anda görüyor. İşte mu'cizat-ı Enbiya yüzünde parlayan bir lem'a-i i'caz-ı Kur'an..."Allahım! Bize Kur'an'ın esrarını öğret ve her an ve zamanda onun hizmetine muvaffak et.""Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Sen her şeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın." Bakara Suresi2:32"Ey Rabbimiz unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek, bizi onunla hesaba çekme." Bakara Suresi 2:286"Allahım Seyyidimiz, mevlamız, kulun, nebiin ve resulun olan ümmi peygamber Muhammed'e aline, ashabına, zevcelerine, mübarek nesline, sair enbiya ve mürseline, melaike-i mukarrebine, evliya ve salih kullarına salavatın en eftali, selametin en temizi, bereketlerin en bereketlisi ile, Kur'an'ın Sureleri, Ayetleri, Harfler, Kelimeleri, Manaları, İşaretleri, Remizleri ve delaletleri adedince salat ve selam et, bereket ihsan et, ikramda bulun. Ey! ilahımız, Ey ' halıkımız, bütün bu salavatlardan her biri için bizi mağfiret et, bize merhamet et, bize iltifat et. Rahmetinle, ey erhamürrahimin. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun. Amin. "


Sözler:20.söz. SÖZLÜK

OP DR MUSTAFA KÖSEAHMETOĞLU GKDC UZMANI DEVLET HASTANESİ KAYSERİ
ACIDA OLSA DOGRUYU SÖYLEYİNİZ HZ.MUHAMMED (SAV)
لا إله إلا الله محمد رسول الله
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 7 misafir