İmanın getirdiği neşe ve manevi güç

İslam dinimiz hakkında sormak istedikleriniz, merak ettikleriniz, paylaşmak istediklerinizi bu foruma yazabilirsiniz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
commando
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
Mesajlar: 2119
Kayıt: 14-04-2005 13:18

İmanın getirdiği neşe ve manevi güç

Mesaj gönderen commando »

Resim
İnsanların bir kısmı din ahlakını gözardı ederek yaşadıkları için hayat onlara çok zorlu ve karanlık gelir


Gelecek onları çok korkutur. Karşılarına ne zaman ne çıkacağını ve kendi deyimleriyle "hayatın onlara neler getireceğini bilmemenin" çaresizliğini hissederler. Allah'ı unuttukları için olayların tesadüfen ve kontrolsüz olarak geliştiğini zanneder ve kötülüklerin bir gün ansızın kendilerini de bulabileceği ihtimalini akıllarından hiç çıkaramazlar. Bu nedenle sürekli tedirgin, rahatsız ve sıkıntılı yaşarlar. Kendilerini yalnız ve güçsüz hissederler. Çevrelerinde şahit oldukları ölümler, kazalar, hastalıklar, yaşanan maddi sıkıntılar, kavgalar, vefasızlıklar yaşamlarını adeta kabusa çevirir. Bu kabusun içinde yaşayan bir insanın neşeli olabilmesi, eğlenebilmesi, içinden geldiği gibi gülebilmesi mümkün olmaz.

Bu nedenle cahiliye toplumundaki eğlence şekli büyük ölçüde yapmacıklığa dayalıdır. Üzüntülerini ve korkularını bastırmaya çalışan insanlar samimiyetsiz bir neşe içine girer ve hiçbir zaman içleri rahat bir şekilde kalplerine sevinç veren bir neşeyi yaşayamazlar. Gittikleri her yerde akıllarının bir köşesinde işlerindeki ya da özel hayatlarındaki sorunlar olur. Unutmaya çalışsalar da kaçmaya çalıştıkları problemler her yerde karşılarına çıkar. Bu nedenle her ne kadar mutlu görünmeye çalışsalar da bu insanların hayatında gizli bunalımlar ve karamsarlıklar sürekli devam eder.


Mü'minlerin hayatı ve ruh hali ise çok farklıdır. Çünkü mü'minin hayatı Allah'ın sonsuz güç ve kudreti ile çok büyük bir güven içindedir. Sonsuz merhamet sahibi olah Rabbimiz, insanın yaşayacağı hayatı ezelde belirlemiş ve her insanın kaderini kusursuz yaratmıştır. Mü'min için, yaratılan her olayın ardında gizli ya da açık bir hayır, hikmet ve iyilik saklıdır. Zahiren kötü gibi gözüken her olay da Allah'ın şefkati, koruması ile birlikte yaratılır ve iman edenler için bir denemedir. Tüm bunları bilmek mü'minleri güçlü yapar.

Allah'a karşı duydukları sevgi, güven, kadere olan teslimiyetleri fiziki ya da manevi olarak onları rahatsız edecek her türlü engeli ortadan kaldırır. Bu nedenle mü'minlerin hayatında "kötülük, aksilik" kavramlarına yer yoktur.

Her olay hikmetli, güzel ve kaderin mükemmelliği içerisinde gelişir. Bu da iman edenlerin neşeli, sevinçli ve rahat yaşamasına sebep olur.
Ayrıca cahiliye toplumunun karamsarlığı onların manevi gücünü tümüyle elinden alırken, mü'minlerin neşeli ruh halleri onlara büyük bir güç verir. İnsanların birçoğu gücün zenginlikle kazanılabileceğine inanır, ancak bu yanlış bir inançtır. Zenginliğine rağmen zayıf kişilikli, korkak, umutsuz, karamsar, hayatın zorluklarıyla nasıl başedeceğini bilemediği için içki ve uyuşturucu batağına düşmüş olan insanlar bunun delilidir. Nitekim böyle insanlar karşılarına çıkan en ufak bir zorlukta hemen itidallerini kaybeder ve ümitsizliğe düşerler. Yaşama sevinçlerini ve azimlerini kaybettikleri için güç ve destek alabilecekleri hiçbir şeyleri kalmamış olur. Bu durum doğal olarak bütün hayatlarını etkiler. Hayatlarını daha verimli, daha güzel, daha faydalı hale getirecek gücü kendilerinde hissedemezler. Çabuk sıkılan, çevresindeki güzelliklerden zevk almayan, çabuk yorulan, tahammülsüz, öfkeye açık insanlar olurlar. Neşeli, rahat, mutlu insanlar onları şaşırtır. Hayatın bugünkü şartlarında mutlu yaşamanın imkânsız olduğunu düşünürler. Borçların, enflasyonun, hayat pahalılığının kişiyi olumsuz yönde etkilediğine inanırlar. Halbuki tüm bunlar Allah'ın kontrolü altında olan ve insanların denenmesi için yaratılan zorluklardır. Bunların hiçbiri mü'minlerin ruh halini olumsuz etkilemez. Aksine zorluklar onları daha da güçlü, iradeli insanlar haline getirir. İmandan kaynaklanan neşe, mü'minlerin manevi gücünü pekiştirir, her zaman canlı ve dinamik olmalarına sebep olur. Manevi güçleri, onları her zaman Allah'ın rızasını kazanma gayreti içinde hayata karşı dirayetli yapar. Hayatı bir yarış olarak görür ve sürekli olarak hayırlı bir işin peşinde olurlar. Hızlı, aktif, dışa dönük, ümitvar, enerji dolu olmalarının sebebi, Allah'a duydukları bu sevgi ve rızasını kazanma konusundaki arzularıdır.
Mü'minlerin yaşamlarının hedefi Allah'ın onları sevmesi ve onlardan razı olmasıdır. Dünya hayatında bu hedefe ulaştıklarından hiçbir zaman tam emin olamayacakları için gayretleri hayatlarının son anına kadar devam eder. Allah bir ayetinde mü'minlerin şevkinin ve gayretinin nasıl olması gerektiğini şu şekilde bildirmektedir:

"Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.
Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya devam et.
Ve yalnızca Rabbine rağbet et." (İnşirah Sûresi, 7-8 )

Canan Kütahnecioğlu
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir