[BİLGİ] İnsan Vücudundaki Yaratılış Mucizelerinden Örnekler

İslam dinimiz hakkında sormak istedikleriniz, merak ettikleriniz, paylaşmak istediklerinizi bu foruma yazabilirsiniz.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
whyislam
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 30
Kayıt: 21-08-2005 15:00

[BİLGİ] İnsan Vücudundaki Yaratılış Mucizelerinden Örnekler

Mesaj gönderen whyislam »

KONUŞMA MUCİZESİ : Birşeyler söylemek istediğiniz anda beyninizden gelen bir dizi emir ses tellerinize, dilinize ve oradan da çene kaslarınıza gider. Beynin konuşma merkezlerini içeren bölge, konuşma işleminizde rol alacak tüm kaslarınıza gerekli emirleri gönderir.

İlk önce, akciğerleriniz "sıcak hava" sağlar. Sıcak hava, konuşmanın hammaddesidir. Hava burnunuzdan girer, burun boşluğu, boğaz, nefes borusundan sonra bronş tüplerine, oradan da akciğerlerinize geçer. Havadaki oksijen akciğerlerinizde kana karışır. Bu sırada karbondioksit de dışarı verilir.

Ciğerlerinizden geri dönen hava, boğazınızdan geçerken, ses telleri denen iki doku kıvrımı arasından geçer. Bu teller, bir tür perdeye benzer ve bağlı oldukları küçük kıkırdakların etkisine göre hareket ederler. Siz konuşmadan önce ses telleriniz açık vaziyettedir. Konuşmanız sırasında teller biraraya getirilir ve soluk verdiğinizde çıkan hava ile titreştirilir. Ağız ve burun yapınız, sesinizin kendine özgü niteliklerini verir. Siz kelimeleri arka arkaya sıralayıp konuşurken diliniz damağınıza belirli miktarda yaklaşıp uzaklaşmakta, dudaklarınız da büzülüp yayılmaktadır. Bu işlemlerde birçok kasınız, büyük bir hızla hareket etmektedir.

Konuşabilmeniz için bu işlemlerin her birinin eksiksiz gerçekleşmesi gerekir. Bu olağanüstü işlemler, akıl almaz bir hız içinde ve kusursuzca gerçekleşirken sizin bunlardan haberiniz bile olmaz.

Vücudumuzdaki arıtma tesisi BÖBREKLER : İnsan vücudunda sürekli faaliyet halinde 100 trilyon hücre bulunmaktadır. Hücrelerin faaliyetleri sonucunda ortaya atık maddeler çıkar. Üre, ürik asit ve keratin maddelerinden oluşan bu atık maddeler son derece zehirlidir. Eğer vücuttan uzaklaştırılmazlarsa vücut fonksiyonları kısa sürede bozulur ve ölüm insan için kaçınılmaz olur.

İşte bu noktada insan vücudundaki kusursuz tasarım bir kere daha ortaya çıkmaktadır. Nasıl motorlarda egzos gazının tahliyesi için özel sistemler tasarlanmışsa, vücudun günlük çalışması sırasında ortaya çıkan zararlı maddelerin uzaklaştırılması için de çok özel bir sistem yaratılmıştır. Bu sistem, boşaltım sistemidir.

Hücreler, tıpkı zehirli atıklarını nehirlere bırakan fabrikalar gibi, bünyelerinde üretilen atık maddeleri kan plazmasına bırakırlar. Bu durum vücudu baştan başa kat eden kan nehrinin 100 trilyon fabrikanın atığıyla kirlenmesi demektir. Bu kirlilik insan hayatı için oldukça zararlıdır. Bu nedenle hızla kirlenen kanın bir an önce temizlenmesi gerekir.

Ancak ortada önemli bir problem vardır. Kirlenen kanın içinde üre, ürik asit gibi zehirli maddelerin yanısıra amino asitler, vitaminler, su ve glikoz gibi vücudun ihtiyacı olan maddeler de vardır. Öyleyse kanı temizleyecek sistemin basit bir süzme işlemi yapması yeterli olmayacaktır. Bu sistemin faydalı maddeleri tanıyıp muhafaza etmesinin yanısıra, yalnızca zararlı maddeleri diğerlerinden ayırarak uzaklaştıracak kompleks bir arıtma tesisi gibi çalışması da gerekmektedir.

Bu niteliklerde bir tesis elbette ki yeryüzünün en mükemmel ve en yüksek teknolojiye sahip arıtma tesisi olacaktır. İlk anda böylesine kompleks bir tesisin oldukça büyük bir alana inşa edilebileceği akla gelebilir. Ancak bu benzersiz arıtma tesisi son derece küçük bir alana, sırtınızın hemen altına, beliniz hizasına üstelik siz daha anne karnındayken yerleştirilmiştir.

Böbrek adı verilen bir çift organınız, hiçbir teknolojinin yarışamayacağı üstünlükte bir arıtma tesisi görevi görür.

KİRPİKLER : Saç ve kirpikler aynı maddeden oluşmalarına rağmen birbirlerinden ayrılan bir özellik olarak eşit derecelerde uzamazlar. Böyle bir durumun gerçekleştiğini farzedelim ve kirpiklerimizin saçlarımız kadar uzayıp gözlerimizin önüne düştüğünü düşünelim. Bu durumda kirpiklerimiz hem görüşümüzü engelleyecekler, hem de göze girerek zarar vereceklerdir. Bilindiği gibi kirpiklerin belirli bir uzunluğu vardır ve bu uzunluk hep sabit kalır. Yanma ve benzeri bir kaza sonucu kirpikleriniz kısalırsa, yeniden eski 'ideal' boya gelinceye kadar uzarlar ve sonra gerektiğinde dururlar.

KULAKLARIN İşitme Oranı : Kulakların ses işitme sistemi tam olması gerektiği gibidir. Eğer çok hassas bir kulağa sahip olsaydık neler olurdu, ne gibi sesler duyardık düşünelim. Öncelikle vücudumuzdaki her türlü işlemi duyabilirdik. "Kalbimizin atarken çıkardığı sesten, midedeki sindirim hareketlerine, gözlerimizi kırparken göz kapaklarımızdan çıkan sese kadar pek çok rahatsız edici sesi duymak zorunda kalırdık. Bundan başka yerdeki mikroskobik böceklerin çıkardığı hışırtılar gibi daha birçok sesle her an muhatap olmak durumunda olurduk ki bu da bizim son derece rahatsızlık verici bir durum oluştururdu"

DOKUNMA DUYUSU : İnsandaki deri dokusunun altında dokunmaya hassas sinirler vardır. Bu sinirler olabilecek en iyi biçimde duyarlılaştırılmış ve insana en faydalı olacak şekilde yerleştirilmiştir. Örneğin en çok sinir ucu, parmak uçlarında ve dudaklarda yer alır. Sırt bölgesinde ise oldukça az sayıda sinir ucu vardır. Bunun aksi bir durumu örneğin parmak uçlarının son derece duyarsız olduğunu düşünelim. Bu durumda cisimleri kavramakta zorlanırdık. Bir cismin ne olduğunu dokunarak anlamak ise imkansız hale gelirdi.

SOLUNUM SİSTEMİ : Solunum işlemini pek çok açıdan ateşin yanmasına benzetmek mümkündür. Hücreleriniz havadaki oksijeni kullanarak besinlerdeki karbonu "yakar" ve bu yanma sonucunda vücudunuz için gerekli olan enerji ortaya çıkar. İnsan vücudundaki hücrelerin her birinin sürekli olarak oksijene ihtiyacı vardır. Örneğin şu anda bu kitabı okuyabilmeniz, gözünüzün retina tabakasındaki milyonlarca hücrenin hiç durmaksızın oksijenle beslenmesi sayesinde mümkün olmaktadır. Her nefes aldığınızda vücudunuza 100 trilyona yakın hava molekülü girer. Bunun yaklaşık %21'i yani 21 trilyonu, oksijen molekülüdür.
Eğer bir gün öleceksek ve ölümü bir bitiş olarak görmüyorsak, Faniyi değil SONSUZU isteyin
Kullanıcı avatarı
commando
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
Mesajlar: 2119
Kayıt: 14-04-2005 13:18

Mesaj gönderen commando »

SubhanAllah.. (Her türlü eksik sıfattan münezzeh olan Allah ı tesbih ederim)
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Kullanıcı avatarı
IWAS
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1961
Kayıt: 27-07-2004 15:27
Konum: Tekirdağ

Mesaj gönderen IWAS »

Bunlar mı mucize.
Fen bigisi diye bir bölüm açılsa da okula gidenler için faydalı olsaydı.
Eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek...
Diyorsanız ki, okumasın
Kadınımız, kızımız;
Budur bizim alın yazımız...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
Kullanıcı avatarı
commando
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
Mesajlar: 2119
Kayıt: 14-04-2005 13:18

Mesaj gönderen commando »

IWAS mucizenin mucize olması için ne gerekir sence..Görene demişler Köre ne..
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Kullanıcı avatarı
Sonsuz_Nur
Fast Friend
Fast Friend
Mesajlar: 414
Kayıt: 22-08-2005 12:03

Mesaj gönderen Sonsuz_Nur »

ALAK suresi

Bismillâhirrahmânirrahîm.

1 – Yaratan Rabbinin adıyla oku,
2 – İnsanı yapışkan bir hücreden yaratan.
3 – Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.
4 – Kalemle yazmayı öğretendir.
5 – İnsana bilmediklerini öğretendir.
6-7 – Hayır! Rabbinin bunca nimetlerine rağmen kâfir insan kendisini ihtiyaçsız zannetti diye azar.
8 – Ama dönüş elbette Rabbinedir.
9-10 – Baksana şu namaz kılan o mükemmel kulu engelleyen kimseye,
11-12 – Ne dersin, o hidâyette olsa ve Allah’ı sayıp O’na karşı gelmemeyi tavsiye etse, ne iyi olurdu!
13 – Ne dersin, o kul dini yalan saysa ve haktan yüzçevirse iyi mi olurdu?
14 – O bilmiyor mu ki Allah, olan biten her şeyi görür?
15-16 – Hayır! Hayır! Olmaz böyle şey! Eğer bu tutumundan vazgeçmezse,
onu perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.
Evet, o yalancı ve suçlu perçeminden tutup sürükleriz.
17 – İstediği kadar grubunu yardıma çağırsın!
18 – Biz de Zebanîleri çağırırız.
19 – Hayır! Ona boyun eğme! Rabbine secde et, O’na yaklaş.

[19]Bu âyeti okuyan veya dinleyenin tilavet secdesi yapması vaciptir.


Sûre adını 2. âyette geçen el-alak kelimesinden almıştır. Bu kelime, “yapışkan, asılıp tutunan şey” demek olup, bundan maksat insanın, ana rahminin cidarına yapışan döllenmiş bir hücreden yaratıldığını hatırlatmaktır.

Sonrada sıvı kemik halini alir,etlenir deri ile kaplanır.V.b. Ve o et parcası düşünür, konuşur, Hareket eder.(saymakla bitmez)

İnsanoğluna ne oluyorki nerden geldiğini düşünmeden( Anne karnındaki hali )kibirleniyor..
ACIDA OLSA DOGRUYU SÖYLEYİNİZ HZ.MUHAMMED (SAV)
لا إله إلا الله محمد رسول الله
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 5 misafir