Allahu Teala’nin Varliğinin İspati

İslam dinimiz hakkında sormak istedikleriniz, merak ettikleriniz, paylaşmak istediklerinizi bu foruma yazabilirsiniz.
Kullanıcı avatarı
commando
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
Mesajlar: 2119
Kayıt: 14-04-2005 13:18

Mesaj gönderen commando »

Ruhun Bilimsel İspatı

Ruhun varlığı konusunda para psikologlar ve çeşitli bilim adamları ciddi araştırma ve yayınlar yapmışlardır.
Biz bunlardan kaçınılmaz bilimsel gerçekleri yansıtan bazı önemli tesbitleri özetleyeceğiz.
a. Telepati: Amerika, ilk atom denizaltısını (Natilus'u) denize indirirken, ilk kez askerî bir disiplin altında 13.000 millik mesafe içinde ve deniz altında telepatiyi bilimsel gerçeğiyle ispatlamıştır. Bunun dışında anne ile bebek arasında hatta büyümüş çocuklar arasındaki telepati kesinlikle bilimsel hüviyet kazanmıştır.
b. Ruhî telkin : Bunun bir sonucu olan hipnoz, uyutma olayı da en kesin deneylerle ispatlanmıştır.
Bir insan, karşısındaki insana madde ötesi etki yaparak onun maddesel biyolojisini etki altına alabilmektedir.
c. Telkinle zihin okuma olayı: Einstein ve Freud'un birlikte oldukları, Newyork'taki bir evde; Messing tarafından ispatlanmıştır. Bilimsel bir araştırma amacıyla yapılan deneyde Messing, Freud'un zihninden geçenleri Einstein'in hakemliği ve şahitliği içinde bilmiş ve bu iki ünlü bilim adamını hayretler içinde bırakmıştır.
d. Rüyalar: Bazı bilim adamlarının hâlâ beyin işlemi saydıkları rüyaların üç yönü. insandaki ruh varlığı gerçeğini kesinlikle ispatlar:
1. Geleceği açıkça belirten rüyalar.
2. Hiç gitmediğimiz yerleri önceden rüyada görme ve rüyadaki iç spikerin bize verdiği izahlar.
3. Bir günlük bebeğin uyurken gülmesi: Bu olay; rüyaların gündüz yaptıklarımızın tekrarıdır tezini tamamen yok etmektedir.
Bebekler gündüz ancak 25 - 40 günlükken gülerler. Halbuki doğduğu günden itibaren rüyasında gülmeye başlar.
e. Ölüm anı yaklaşınca ortaya çıkan zihnî zindelik: En ağır hastalıklara yakalananlar bile günden güne eriyerek ve ızdırap çekerek son saatlerine geldiklerinde; ani bir zihnî zindeliğe kavuşur. Hafıza berraklasır. Acılar diner, adeta tükenen madde üzerinde, ruh kendi zindeliğini aşikar bir şekilde beyan eder.
Ölüm; adi maddesel bir o!ay olsaydı; duygular ve zihin yavaş yavaş sönüp bir perde gibi kapanırdı.
Ölüm sırasında göz bebeklerinin genişlemesi adi bir felç olayı değildir. Norovejetalif sinir dengesi sıradan bir felç yapsaydı göz bebekleri daralırdı. Bu genişleme göremediklerinin özlemiyle birlikte- oluşur.
f. Ani yeteneklerin belirmesi: Ruh konusunda başka bir gerçek de, birçok insanlarda beyin gelişmesi ve eğitimiyle izah edilemeyen ani yeteneklerin belirmesi (resim ve şiir gibi) ve bilmediği dilleri, görmediği ailelerin öykülerini hatırlamasıdır. Parapsikologlar bu olaylara Reenkarnasyon (ruhun beden değişmesi) derler, ancak bu yorum yanlıştır. Ruhun bir bedenden diğerine intikale ihtiyacı yoktur. Bu olaylar ruhun bir başka ruhla kısa devre alış verişi anlamına gelmektedir.
Ruhun varlığı konusunda pek çok ilginç müşâhadeler olmuştur. Biomanyetik alan, telekinezi (uzaktan bir cisme etki yapma)...
Ölümden dönenlerin ölüm anını anlatma öyküleri hep ruh konusunda net olaylardır. Ancak unutmamak gerekir ki; insanların tüm zihinsel yeteneklerini ve duygusal ilgilerini hâlâ insan beynine mal edenler vardır. Bir çok ruhsal olayları esrarengiz beyin dalgaları ile izah etme çabaları sürüp gitmektedir. Bunlar için verilecek cevap beyin ameliyatları sonucu ortaya çıkan gerçeklerdir.
Bazı büyük beyin tümörlerinde, beyindeki hareket merkezi dışında büyük bir bölüm (beynin üçte birine yakını) alınmaktadır. Bu durumda insanın zihnî yeteneklerinde kayda değer önemli değişme olmamaktadır. Eğer beyin tümüyle zihni koordine etse, yönetse idi; bu ameliyatlardan sonra ruhsal yeteneklerimizin büyük ölçüde yok olması gerekirdi.
Beynin ön ve yan ön lobları zekâ merkezi diye tanımlanmış, bu ameliyatlardan sonra bu lobların tamamen alınması halinde ciddi bir zekâ problemi ortaya çıkmamıştır.
Yeni araştırmalar bu bölgelerin kompitür görevi yapan uyum merkezleri olduğunu ispatlamıştır. Ameliyatlarından sonra bu görevi diğer bölgelerin ele aldığı anlaşılmıştır.
Şu halde bilimsel olarak şu yargılara varmak yerinde olacaktır:
a) İnsanda madde ötesi yetenekler vardır. Bunları vücudun maddesel yanı ile izah mümkün değildir.
b) İnsanın, insanlığını ispatlayan; sevgi, san'at, telkin, önsezi, telepati yönleri onda madde ötesi bir yanın olduğu gerçeğini doğrular.
Ancak, ruhun varlığı böyle açık olmasına rağmen; acaba bizim ölümsüzlüğümüz, ölümden sonra ruhsal bir alemde mi devam edecek? sorusu açıktadır.
Ahirete imanda 2 önemli nokta vardır mahşer ve diriliş.

Dr. Halûk NURBAKİ
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Kullanıcı avatarı
Leache
Slow Friend
Slow Friend
Mesajlar: 23
Kayıt: 27-09-2004 11:17
Konum: Mersin

Mesaj gönderen Leache »

IWAS yazdı: GÜzel demişsin hoş demişsin de ben burda bütün duyu organlarını kastetmiştim bir şeyi hissedersen vardır. bilirsin ki 5 duyu organımız var. Duyduğun bir şeye inanmazsan sorunun var demektir. Ama bana göre görmediğin bir şeye inanmak da yanlış. Seni şu an görmüyorum evet fakat varlığını yazdıklarınla hissediyorum. Çünkü görünmez birisinin bilgisayarda senin adınla yazı yazamayacağını biliyorum. Aklı göremem evet fakat aklı hissedebilirim dimi. Kolumı kaldırmak istiyorsam düşünürüm sonra da kolumu kaldırırım beyin ile gerçekleşir bu yani akıl ile. demekki aklı hissedebiliyorum. Ama sen ruhunu hissedebiliyor musun? Yoksa senin ruh dediğin beyninin yönettiği iskelet ve kas sistemi mi?
commando bilimsel bir açıklama getirmiş meseleye, ben de kendi düşüncemi belirtmek istiyorum;

Artık 5 duyu organımız da yok : http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,s ... 873,00.asp

Hissetmek; bir insanın iyi veya kötü olduğu davranışları ile hissedilebilir. Gözlerinizi kapatın, avuçlarınıza dokunun; orada dokunma duyunuza vücudunuzun verdiği tepkiyi hissedebilirsiniz.

Eğer ruh bir enerji ise, enerjini hissedebildiğin gibi ruhunu da hissedebilirsin. Hareket eden her nesnede ruh vardır demiyorum. Otobüste, trende ruh arayamazsın. O da enerjidir, ama insanın enerjisini koruyabilmesi için gıdaya, mekanik için ise kimyasal bir takım karışımlara ihtiyaç vardır.

Bir insanı yoktan var edemezsin, hatta bir çiçeği.. Ama yok da edemezsin. Çünkü enerji olur, toprak olur bir şekilde varlığını sürdürür. Neden azot döngüsü var ? Atmosferin varlık sebebi nedir ? Yaratmak Allah'a, üretmek insana mahsustur. İnsan, var olanı şekillendirmekten başka bir şey yapamaz. Maneviyat ya da iç dünya denilen şey akıl ve aklın ürettiği düşünce ile ortaya çıkar.

Aklının olduğunu hissedebilmen büyük bir nimettir, aklın olmasaydı aklının olmadığını hissedebilir miydin ? Bunu bilemezdin, o yüzden her şeyi bilmeye çalışmak; maddesel bir takım kanıtlara başvurmak yanlıştır.

Görmediğin bir şeye inanmak değil, görmediğin bir şeyin varlığına inanmak diye başlayalım söze. Beni görmediğin halde var olduğumu kabul ediyorsun, çünkü bu satırları ben yazıyorum. Görünmez birisi bu satırları yazamazdı. Çünkü ben bu satırları yazdığımı, var olduğumu kendimi göstermeden kanıtladım. Allah'ın varlığını da çevrenizde gördüğünüz binlerce kanıttan sadece birinde bile bulabilirsiniz.

Amacım düşüncemi empoze etmek değil, nasıl ve ne şekilde düşündüğümü göstermek. Kimseye "Bu böyledir, böyle olacak, çünkü bu şekildedir" şeklinde yargılarla yaklaşmıyorum. Öncelikle düşünebildiğin ve düşünce sınırlarını azami ölçüde zorlayabildiğin (aşırıya kaçmadan) süreçte, düşüncelerini şekillendirip yeni fikirler ortaya koyabilirsen belli sonuçlar elde edebiliyorsun. Hiçbir sonuç son değildir, her sonun bir şekilde bir başlangıcı vardır. Elmanın çürütülmesi toprağa karışması, topraktan tekrar var olması gibi. Matematikteki sonsuzluk gibi..

Akıl düşünceyi besler, düşünce aklı. Bunlar benim düşüncelerim; okuduğum, gördüğüm, hissettiğim, tattığım, duyduğum şeylerden çıkardığım sonuçlardır. Sonuç olması son olduğu, bundan sonra yeni düşüncelerle bir şeyler aramayacağım anlamına da gelmeyecektir.
Kullanıcı avatarı
IWAS
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1961
Kayıt: 27-07-2004 15:27
Konum: Tekirdağ

Mesaj gönderen IWAS »

commando yazdı:
Bazı büyük beyin tümörlerinde, beyindeki hareket merkezi dışında büyük bir bölüm (beynin üçte birine yakını) alınmaktadır. Bu durumda insanın zihnî yeteneklerinde kayda değer önemli değişme olmamaktadır. Eğer beyin tümüyle zihni koordine etse, yönetse idi; bu ameliyatlardan sonra ruhsal yeteneklerimizin büyük ölçüde yok olması gerekirdi.
Beynin ön ve yan ön lobları zekâ merkezi diye tanımlanmış, bu ameliyatlardan sonra bu lobların tamamen alınması halinde ciddi bir zekâ problemi ortaya çıkmamıştır.
Yeni araştırmalar bu bölgelerin kompitür görevi yapan uyum merkezleri olduğunu ispatlamıştır. Ameliyatlarından sonra bu görevi diğer bölgelerin ele aldığı anlaşılmıştır.
Dr. Halûk NURBAKİ
Bu kadar saçma bir açıklama daha önce görmemiştim sağolun hepinize.

Yazıda diyor ki beyinin ön ve yan loblarının alınması takdirde ciddi bir zeka problemi yaşanamamıştır, fakat sonrasında bu görevi diğer bölgelerin ele aldığı açıklanmıştır deniliyor. Burda kanıtlanan olay beynin bölümlere ayrılmamış olduğudur. Dikkat ederseniz ciddi bir zihinsel sorun ile karşılaşılmamıştır deniliyor. Oysa diğer açıklamalarda ucu açık hiç bir açıklama yoktu hepsi gayet netti. Ama bundaki açık nasıl açıklanabilir acaba??
Eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek...
Diyorsanız ki, okumasın
Kadınımız, kızımız;
Budur bizim alın yazımız...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
Kullanıcı avatarı
yaho_87
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1997
Kayıt: 28-08-2005 17:10
Konum: sandalyeden
İletişim:

Mesaj gönderen yaho_87 »

anlamadım ben benim kafa biraz kalın
ya çaresizsiniz...
yada ÇARE SİZSİNİZ!!!
Kullanıcı avatarı
commando
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
Mesajlar: 2119
Kayıt: 14-04-2005 13:18

Mesaj gönderen commando »

Burası da gayet net işte IWAS bir genelleme veya bitirilmemiş bir cümle yok.."Tamam ben yanlış biliyormuşum ortada deneyle kanıtlanmış bir gerçek var" demekten seni alıkoyan nedir anlamış değilim...selametle..
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Kullanıcı avatarı
IWAS
Best of TurkiyeForum
Best of TurkiyeForum
Mesajlar: 1961
Kayıt: 27-07-2004 15:27
Konum: Tekirdağ

Mesaj gönderen IWAS »

yazımı okudun mu commando_ biraz da kafa yor üstünde ben senin yazdığın üstünde yarım saat düşündüm de bu sonuca vardım!
Eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek...
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek...
Diyorsanız ki, okumasın
Kadınımız, kızımız;
Budur bizim alın yazımız...
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
Kullanıcı avatarı
commando
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
R.Ö.Y. 1. Etap Şampiyonu
Mesajlar: 2119
Kayıt: 14-04-2005 13:18

Mesaj gönderen commando »

Okudum IWAS bende yarım saatte yazdım sana cevabı.. Tamam hayat ayrıntılarda gizlidir derler ama bu ayrıntılarda boğulmak anlamına gelmemeli..Ortadaki gerçek dururken dolambaçlı yollara sapmak af buyur bana çok saçma geldi.. Selametle..
[b] Biri Ecdadima Küfrettimi boğarim.
Boğamasamda yanımdan kovarım..
Yumuşak başlıysam kim dedi uysal koyunum..
Kesilir ama çekmeye gelmez boynum..
Mehmed Akif Ersoy [/b]
Kullanıcı avatarı
yasinacar
New Friend
New Friend
Mesajlar: 5
Kayıt: 14-06-2005 08:06

Allah azze ve celle

Mesaj gönderen yasinacar »

IWAS şimdi bu insanların geliştirdikleri aletler taklittir ama neden amatörce olsun. Çoğu gerçekten muhteşem ve asıllarına taş çıkarcak cinsten hemen bir örnek

araba -> at

at ın daha hızlı veya konforlu olduğunu idda edemezsiniz heralde

ilaç(yan tesirli) ---> doğal vitamin
E hadi bakalım tesirsiz olanı yada tesiri az olan ilaçları nasıl açıklıyacağız?

ve comic in mantığı da gayet doğru.

fakat bu 4-3-2-1-0 olayına kafam takıldı tamam bir var da şimdi yaratan da olduğu zaman onunda birşeyLer tarafından olması gerekiyor benim aklım bunu almıyor. Yoktan hiç bir şey olmaz ki..



Allah herşeyin en iyisini bilir ve yaratır onun yarattıklarının ötesi yoktur bunun için insanoğlunun yaptığı hiç bir şey Allah'ın yarattıklarıyla kıyaslanamaz zaten insanoğluda bu tür şeyleri yaparkende Allah'ın yarattığı maddelerden yararanarak yapıyor.

Eeee o zaman nerde insanoğlunun daha üstün aletleri ve icatları Allah her şeyin en iyisini bilir ve yaratır.
Kullanıcı avatarı
yasinacar
New Friend
New Friend
Mesajlar: 5
Kayıt: 14-06-2005 08:06

Mesaj gönderen yasinacar »

Ey, yağmur damlalarıyla baharda toprağı dirilten Rabbim!
Bize gönderdiğin yağmur için Sana hamd-u senalar ediyoruz.
Kullanıcı avatarı
yasinacar
New Friend
New Friend
Mesajlar: 5
Kayıt: 14-06-2005 08:06

Mesaj gönderen yasinacar »

Allahım!
Kahrın da hoş lûtfun da hoş diyerek Senden gelen her şeye razı olmayı öğrenmemizi nasip eyle...
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir